"Times of Israel" gazetesinde David Horovitz'in kaleme aldığı makalede, Trump'ın sözde barış planının 3 ayrı yolsuzluk dosyası nedeniyle hakkında dava açılan İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'ya yaradığı belirtildi.
Horovitz, "Trump'ın planı barış getirmeyecek, Netanyahu'ya yardımı olacak, iki devleti riske atacak" başlıklı makalesinde, tam da İsrail Başsavcısı Avichai Mandelblit'in hakkındaki iddianameyi mahkemeye gönderdiği gün ABD Başkanı'nın Netanyahu'ya "en büyük zaferini" verdiğine vurgu yaptı.
Trump'ın sözde barış planında İsrail'in birçok, Netanyahu'nun ise tüm isteklerine yer verdiğinin altını çizen Horovitz, "Trump'ın planı Filistin-İsrail barışını sağlama hedefine ulaşamayacak ama kısa vadede de olsa Netanyahu için büyük bir başarı olacağını gösteriyor" ifadesini kullandı.
"SAVAŞA DAVETİYE"
İsrail'in önde gelen gazetelerinden Haaretz ise Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'ın eksi danışmanlarından Dianna Buttu'nun makalesine yer verdi.
Buttu, "Trump'ın Orta Doğu planı barışa değil savaşa davetiye" başlığıyla yayımlanan makalesinde, ABD Başkanı'nın planının Filistin halkının İsrail'in boyunduruğu altında ezilmesini güçlendireceğini belirtti.
Trump'ın Kudüs'ün tamamını "İsrail'in başkenti" olarak kabul ettiğini, işgal altında bulunan Suriye toprağı Golan Tepeleri'ndeki "Tel Aviv yönetiminin egemenliğini" tanıdığını hatırlatan Buttu, "Şunu açıkça belirtelim, bu bir barış planı değildir, aksine İsrail Başbakanı Netanyahu'nun istek listesine onay vermektir. Trump şimdi de Batı Şeria'nın ilhakına yeşil ışık yakarken İsrail'in Gazze'yi bombalamasına Filistinlilerin evlerini yıkmasına gözünü kapatıyor" değerlendirmesinde bulundu.
"ÜÇÜNCÜ NEKBE"
İsrailli gazeteci ve yazar Gideon Levy de Haaretz gazetesinde yayımlanan makalesinde Trump'ın sözde barış planının tehlikelerine dikkati çekti.
"Trump üçüncü Nekbe'yi (Büyük Felaket) açıkladı" başlıklı makalede Levy, sözde barış planıyla Filistinlilerin bir kenara fırlatılarak kendi kaderlerine terk edildiğini dile getirdi.
Levy, plandan İsrail'in mutlu olduğu, İsrail solunun kayıplara karıştığı, dünyanın ise sessizliğe büründüğünü ifade etti.
Planın mimarlarının ABD'nin İsrail Büyükelçisi David Friedman, Trump'ın damadı ve danışmanı Jared Kushner, Trump'ın eski Orta Doğu Özel Temsilcisi Jason Greenblatt olduğuna işaret eden Levy, "Sözde adil ve tarafsız olan ara buluculardan adaletli bir anlaşmanın çıkacağını düşünmek imkansız" ifadesini kullandı.
Filistinlilerin haklarını almak için diplomatik çabalar dahil birçok yol denediğini ve ancak hiçbirinin işe yaramadığını vurgulayan İsrailli yazar, planda bağımsız Filistin Devleti'nin kurulması için getirilen şartlara tepki göstererek şunları kaydetti:
"Bir şeyleri elde etmek için neden sadece Filistinliler kendilerini kanıtlamak zorunda? İsrail işgalin üzerinden geçen yarım asırda kendini kanıtladı mı? Uluslararası kanunlara uydu mu? Uluslararası kamuoyuna önem verdi mi? Korkunç işgalciler ödüllendirilmeliler mi? İsrail şartsız her şeyi alırken Filistinliler ise Amerikan Başkanı'nın attığı küçük adalet kırıntılarını almak için hâlâ kendilerini kanıtlamak zorunda."
Gideon Levy, sözde barış planına karşı çıkılması çağrısı yaptığı makalesinde, "Plan hayata geçerse bu hem fiziki hem de ulus olarak Filistinlilerin sonu olur. Hâlâ bir damla ahlaki taahhüdü olan herkes, İsrail için iyi bitebilecek ancak asla İsrailliler için iyi bitmeyecek olan galiplerin bu korkunç barışında acı çekmelidir" ifadelerini kullandı.