'İsrailliler işgal için oy kullandı, barış istiyormuş gibi davranmayı bırakın'
'İsrailliler, Ürdün Nehri ile Akdeniz arasındaki tüm Filistinlileri eşit haklardan mahrum bırakmaya devam etmenin lehinde oy kullandı.'

Oluşturma Tarihi: 2019-09-29 12:24:31

Güncelleme Tarihi: 2019-09-29 12:24:31

TIMETURK | HABER MERKEZİ

Londra'da yaşayan Filistin ve Ortadoğu araştırmacısı, Filistin haber sitesi The Electronic Intifada editörü Asa Winstanley, Middle East Monitor için kaleme aldı:

İsrail'in seçim sonuçları geldi. Nihai oylamaya göre, iki eski İsrail generali ve eski bir TV haber sunucusu tarafından yönetilen Mavi ve Beyaz seçim ittifakı, İsrail parlamentosu Knesset'te 33 sandalye aldı.

Ancak, şu anki başbakan Benjamin Netanyahu'nun iktidardaki Likud Partisi'nden 32 sandalye kazandı.

Bununla birlikte hükümet kurma görevi Netanyahu'ya verildi.

Ancak seçimlerin, yerli Filistin halkı için ne anlama geldiğine bakıldığında, bu oylama empatik bir şekilde sonuçlandı.

İsrailliler, ırkçı askeri işgal rejimlerini milyonlarca Filistinli'ye kalıcı olarak dayatmaya devam etmek için oy kullandılar.

İngiltere ve ABD'deki Liberal Siyonistler, İsrail'e verdiği destek için eleştirildiğinde, “Netanyahu hükümetine” karşı olduklarını iddia eden savunucu bir duruş alıyorlar.

Birçoğu sosyal medyada geçtiğimiz haftalarda Netanyahu'nun çöküşü için dua etti. Onlar, çatışmaya karşı olduklarını, iki devletli çözüm için çalıştıklarını belirttiler.

Fakat tüm bunlar çok karmaşık.

Siyonist rejimin gerçekliğini ve Filistin halkı için ne anlama geldiğini görmezden gelmektir.

İsrailliler, İsrail ordusunun süresiz olarak Batı Şeria ve Gazze Şeridi'ne dayattığı şiddetli, ırkçı, askeri diktatörlüğü sürdürme lehine derinden oy kullandı. İsrailliler, Ürdün Nehri ile Akdeniz arasındaki tüm Filistinlileri eşit haklardan mahrum bırakmaya devam etmenin lehinde oy kullandı. Ve İsrailliler, bugün Filistinli mültecilerin evlerine dönmesini kalıcı olarak inkar etmek adına oy kullandılar.

Bunlar, son İsrail seçimlerinin soğuk sert gerçekleri - aslında her İsrail seçimlerinde olduğu gibi.

SİYONİST PARTİLERİN TAMAMI İŞGAL YANLISI

Knesset'teki tüm Siyonist partiler, İsrail'in Batı Şeria ve Gazze Şeridi'nin askeri işgaline son verilmesine karşı çıkıyor.

Yalnızca İsrail vatandaşı Filistinli Arapların oluşturduğu Ortak Liste, işgale son verilmesi çağrısında bulundu. “Sol kanat” olarak adlandırılan Siyonist parti Meretz bile (şimdi Demokratik Birlik listesinin bir parçası) sona erdireceklerini söyleyen bir açıklama yapmadı.

Ortak Liste, 13 sandalye kazanarak oldukça başarılı oldu. Ancak bu bile İsrail vatandaşlarının yalnızca yüzde 11'inin işgale karşı olduğu anlamına geldi.

Bu, İsrail vatandaşlarının yüzde 89'undan fazlasının, askerî diktatörlük altında yaşayan 5.3 milyon Filistinli'yi sonsuza dek en temel insani ve siyasi haklardan mahrum bırakmaya devam etmek istediği anlamına da geliyor.

Batılı liberal Siyonistler, “İsrail demokrasisi” konusunda iki yüzlülüler. Gerçek şu ki, 5.3 milyon insanın hiçbiri nlük yaşamlarının her yönünü kontrol eden hükümet için oy kullanmadı. Çünkü Yahudi değiller.

Bunların hiçbiri demokrasinin eylemleri değildir. Bu bir apartheid rejimidir, bir etnokrasi.

Filistinli entelektüel Diana Buttu'nun bu hafta belirttiği gibi "Filistinliler için Netanyahu ile Mavi ve Beyaz listenin lideri, eski İsrail generali Benny Gantz arasında gerçek bir fark yok."

Bu yılki seçim kampanyasında Gantz, sürdüğü savaşlar sırasında kaç Filistinli öldürdüğünü defalarca övdü. Seçim videoları, 2014 savaşında Gazze'nin bir bölümünü "taş devrine" çevirişini anlatmasıyla dolu.

Netanyahu bu ay Batı Şeria'nın büyük kesimi ilhak etmeyi planlıyor. Ürdün Vadisi'nin sonsuza kadar İsrail'in askeri işgali altında kalacağını açıkladı.

Filistinlilerin haklar lehine kampanya yürüten herkesin, bütün bunlarla keskin bir realite ile karşı karşıya kalması gerekiyor.

Küçük, muhalif bir İsrailli Yahudi azınlığının işgal ve eşitlik karşıtı olduğu doğrudur. Tıpkı Güney Afrika'da apartheid'de olduğu gibi. Beyaz üstünlüğüne karşıtı olan ve hatta savaşan, beyaz yerleşimci nüfusun küçük muhalif bir azınlığı. Fakat bu basit gerçekle yüzleşmeliyiz. Beyaz Güney Afrikalılarda olduğu gibi İsraillilerin büyük çoğunluğu İsrail'in ırkçı sistemi altındaki ayrıcalıklarını hiçbir zaman kaybetmek istemeyecek.