İsveç'in başkenti Stockholm'un kuzeyindeki bir bölgede yeni cami inşaatı izni için solcu belediyeden umudu kesen Müslümanların muhalefetteki Muhafazakar Parti'ye alışılmadık bir teklifte bulunması, İskandinav tipi demokrasinin beşiğini sarsan olayları başlattı.
'BÖLGENİN MÜSLÜMAN GÖÇMEN NÜFUSU, İMAM NE DERSE YAPAR'
Botkyrka belediyesine bağlı Alby semtinin Cami Derneği, haziranda Muhafazakar Parti'nin Botkyrka Belediyesi Grup Başkanı Stina Lundgren'i camiye davet etti. Davete icabet eden Lundgren'e semtte bir camiye arazi tahsis edilmesi ve kurulacak yeni bir camiye izin verilmesi karşılığında Muhafazakar Parti'yi destekleme teklifinde bulunuldu.
Teklif kapsamında, bölge halkının imamları dinlediği, cuma hutbesinde Muhafazakar Parti'ye oy verilmesi çağrısı yapılması halinde halkın buna uyacağı, en az 3 bin kişinin Muhafazakar Parti'ye oy vereceği söylendi.
3 BİN OYLA BELEDİYE EL DEĞİŞTİRİYOR
3 bin oy, Botkyrka Belediyesi'nde 24 yıldır muhaleffette bulunan Muhafazakar Parti'nin sağ partilerle birlikte yönetime gelmesi için yeterli.
24 YILDIR MUHALEFETTE OLMALARINA RAĞMEN REDDETTİLER
Ancak Lundgren, halkın 'kendisine yakın gördüğü partiyi demokratik yöntemlerle seçmesinden yana olduklarını' söyleyerek teklifi reddetti.
Eğer reddetmeseydi sırf cami inşaatı izni karşılığı Botkyrka Belediyesi'nde yönetim değişecekti.
Bu arada seçimler yaklaşırken medya mensupları kendilerine partili süsü vererek Cami Derneği yetkilileriyle görüştüğünde bu kez ''Seçime çok az zaman kaldı, bir hutbeyle bu iş olmaz, şimdiki halde 500-1000 oy vaat edebiliriz'' teklifiyle karşılaştı.
'FİKİR BABASI, YEŞİLLERİN MÜSLÜMAN LİDERİ ÇIKTI'
Bu vesileyle Cami Derneği'ne Muhafazakar Parti'ye teklif götürmesini önerenin, belediye yönetiminde yer alan Yeşiller'in Botkyrka'daki lideri Ali Khalil olduğu ortaya çıktı. Tepkiler üzerine Khalil, Yeşiller Belediye Grup Başkanlığını bırakmak zorunda kaldı.
POLİSE GÖRE 'SEÇİMLERE YASADIŞI MÜDAHALE'
Bu skandalın gölgesinde düzenlenen İsveç seçimlerinde aşırı sağ oylarını artırırken, 3 polis raporunda 'seçimlere yasadışı müdahale' uyarısı yapılması kafaları kurcalamaya devam ediyor. Buna rağmen savcılık suç işlenmediğine karar verip dosyayı kapatma yoluna gitti.
BAŞSAVCI POLİS SORUŞTURMALARINI KAPATTI
Yolsuzlukla Mücadele Başsavcısı Alf Johansson, 'suç işlenmediği' gerekçesiyle polisin açtığı iki soruşturmanın kapatılması, hazırlığı yapılan üçüncünün de açılmaması talimatını verdi.
'BUNLAR YURTTAŞLARIN ÇIKAR GRUPLARI'
''İlgili tarafların kendi çıkarlarının lehine siyasi taleplerde bulunmasının yasadışı olmadığı' görüşünü savunan Başsavcı Johansson, kararını şöyle gerekçelendirdi:
''Bu ülke insanlarının büyük çoğunluğu, siyasi, dinsel, çevresel, sporla ilgili, insani veya diğer çıkar grupları içinde güçlerini birleştirmiştir. Bu türden derneklerin temsilcileri, kendi çıkarlarına yönelik dilek ve taleplerini sık sık siyasetçilere aktarır. Bunlar bir spor sahası inşaatından bir okulun korunmasına ya da yaşlı bakımı hizmetlerinin düzeltilmesine kadar geniş bir yelpazede olabilir. Kendi üyelerinden taleplerini karşılayacak belli bir partiye oy vermelerini istemek, seçimi yasadışı şekilde etkileme teşkil etmez.''
'ETİK MESELELER BENİM GÖREVİM DEĞİL'
Bu dosyada kimse hakkında iddianame hazırlanama 'imkanı bulunmadığını' ifade eden Başsavcı, ayrıca 'başarısız anlaşma girişiminin siyasi etiğe uygun olup olmadığı ya da başka bakımlardan uygunsuz olup olmadığını değerlendirmesinin kendi görevi
'SPOR KULÜPLERİNİN PAZARLIKLARINDAN FARKI YOK'
''Bu vaka, bir spor kulübü başkanının üyelerine futbol sahası yapma sözü verdiği için belli bir partiye oy atmaları çağrısı yapmasına benziyor.''
Ama siyasi bilimler uzmanı Bo Rothstein, vakanın, 'demokrasiyi olumsuz etkileyen bir yolsuzluk' olduğu yönünde görüş bildirdi.
Sosyal medyadan da başsavcıya tepki yağarken 'skandala karışan partinin aşırı sağcı İsveç Demokratları olması halinde büyük yaygara kopacağı' yorumları yapıldı.