İsveç'in ''Mavi Marmarası'' yola çıktı
İsveç'in Göteborg şehrinden geçen hafta yola çıkan ''Freedom Flotilla''ya (Özgürlük filosu) bağlı Marianne gemisi, Kopenhag'a geldi.

Oluşturma Tarihi: 2015-05-15 08:57:21

Güncelleme Tarihi: 2015-05-15 08:57:21

''Ship to Gaza'' kampanyası kapsamında yola çıkan gemideki Danimarka Sosyalist Halk Partisi Milletvekili Özlem Çekiç'in yanı sıra Norveç, İsveç ve Danimarka'dan siyasiler, sanatçılar ve aktivistlerin de aralarında bulunduğu 13 kişi, İslands Brygge limanında bekleyen coşkulu kalabalık tarafından karşılandı.

Yaklaşık 1,5 ayda Gazze'ye varmayı planlayan ve yolculuk boyunca farklı duraklarda yıllardır uygulanan ambargoya dikkati çekecek gemideki aktivistlerden Özlem Çekiç, yolculuğun Malmö-Kopenhagdurağına katıldı.

Çekiç, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Gazze'ye ambargonun bir an önce durdurulmasına katkı için gemide yer aldığını ifade etti. Çekiç, ''Bu gemi Gazze'ye gitmeyi planlıyor. Avrupa'da birçok yerde duracak ve milletvekillerinin de katılımıyla Gazze'nin yaşadığı ambargo altındaki hayata dikkati çekecek'' diye konuştu.

Mavi Marmara'da yaşanan ölümlere de işaret eden Çekiç, Marianne gemisinin sağ salim yerine ulaşmasını diledi. Çekiç, Gazze için ''dünyanın en büyük hapishanesi'' ifadesini kullanırken, orada yaşayan insanların ilaçtan inşaat malzemesine kadar birçok konuda yardıma ihtiyacı olduğunun altını çizdi.

''Gazze halkına, halkaların dayanışmasını götürüyorlar''

Özlem Çekiç ile yolculuğun Malmö-Kopenhag ayağı için gemiye davet edilen Suriyeli asıllı doktor Haifaa Awad ise Suriye'deki iç savaş sırasında çocuk ve kadınlara yardım etmek için bir süre burada bulunduğunu anlatarak, şöyle konuştu:

''Savaşta ilk olarak zayıfların etkilendiğini gözlemledim. Ambargo nedeniyle kronik hastalıkları bulunanlar ve özellikle kanser hastaları çok büyük sıkıntılar yaşıyorlar. Birçoğu yardım alamadığı için hayatlarını kaybediyorlar. Kanser hastalarına Gazze dışında tedavi olabilme imkanı verilmesi gerekiyor, çünkü orada örneğin kemoterapi uygulanamıyor. Bu geminin ambargoyu delmek için yola çıkması çok önemli ve umarım yol boyunca başka gemiler de eşlik eder. Aslında yanlarında sembolik yardımlar götürüyorlar ancak en önemlisi Gazze halkına, halkaların dayanışmasını götürüyorlar.''

Delegasyonda yer alan Göteborg Üniversitesi'nden Profesör Helena Lindholm Schultz, yaptığı basın toplantısında, ''Gazze'de nüfüsün yüzde 46'sı 14 yaşından küçük ve gelecekten bir beklentileri yok. Aynı şekilde çalışma yaşındakilerinin yarısından fazlasının işi yok. Bu durumlarda değil Hamas, daha da radikal gruplara katılımlar maalesef yaşanıyor'' diye konuştu.

Danimarka Sosyalist Halk Partisi Milletvekili Trine Mark da Danimarka'nın ve daha birçok ülkenin Filistin'i tanıyarak, İsrail üzerinde baskı kurması gerektiğini savundu.

Danimarka'nın Birlik Listesi (Enhedslisten) partisinden Rosa Lund ise 40 Gazzeli ile koşma fırsatı bulduğunu belirterek, bunların hepsinin ilk defa Gazze dışına çıkmalarına ve o kadar küçük bir yerde 1,5 milyon kişinin yaşamasına rağmen hepsinin kendisinden hızlı koşmasına şaşırdığını dile getirdi.

Basın toplantısında ayrıca, Gazzeli balıkçıların da İsrail tarafından her gün saldırıya uğradığına dikkat çekildi. Saldırıların İsrail'in belirlediği 6 deniz milinin ihlal edilmemesine rağmen her gün tekrarlandığına işaret edildi. Ship to Gaza'nın basın sorumlusu Staffan Graner da İsrail'in öldürdüğü balıkçı sayısının Hamas'ın öldürdüğü İsraillilerden fazla olduğunu söyledi.

''Birçok Türk kurumuyla birlikte hareket ediyoruz''

Staffan Graner, daha sonra AA muhabirine yaptığı açıklamada, 2012'de Gazze'ye yine gemiyle gittiklerini anımsatarak, 2014 yazındaki İsrail saldırılarından sonra bu yaz yeniden Gazze'ye gitmeye karar verdiklerini söyledi.

Gemideki yardım malzemelerinin sembolik olduğunu dile getiren Graner, İsrail'e insan hakları ve uluslararası hukukun yanı sıra Gazzelilere halkların dayanışmasını götüreceklerinin altını çizdi.

Graner, şöyle devam etti:

''Şu anda Barış Filosu adı altında üç gemi olarak Gazze'ye gitmeyi planlıyoruz ancak yol boyunca umarız ki daha fazla gemi katılır bize. Bu gibi faaliyetler İsrail'in dikkatini çekiyor ve bir baskı uygulandığı konusu medyada yer alırken daha fazla İsrailli bu konuyu tartışıyor artık. Ambargonun kalkması önemli ama bu sadece atılacak olan ilk adım. Yapılacak çok şey var. İsveç, Filistin'i tanıdı, Türkiye zaten yıllar önce tanımıştı. Belirtmeliyim ki, Türkiye'nin ve Türkiye halkının Filistinlilere çok büyük yardımları oluyor. Biz de birçok Türk kurumuyla birlikte hareket ediyoruz. Mavi Marmara katliamında birçok kişi hayatını kaybettikten sonra Avrupa genelinde birlik olup beraber hareket etmeye başladık. Yani biz uluslararası bir hareketiz.''

Marianne adlı gemi, bu akşam düzenlenecek yardım konserinden sonra Kopenhag'dan ayrılacak.