"cnn.gr" haber sitesinde , "İsveç'in Türkiye'deki seçimlerden önce NATO'ya katılma olasılığı ne kadar?" başlıklı analiz haberde son haftalarda İsveç'te yaşanan Türkiye karşıtı gelişen olaylar ve Kur'an-ı Kerim'e yapılan saygısızlığın gerilimi tırmandırdığı dikkat çekildi.
"Türkiye'nin neredeyse imkansız talepleri ve Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a karşı protestolar arasında, İsveç hükümeti Ankara'dan NATO'ya katılmak için yeşil ışık yakma çabalarında bir çıkmazda" denilen haberde, Mayıs ortasında yapılacak Türkiye seçimleri öncesinde İsviçre'nin NATO'ya katılımının çok düşük olduğu ileri sürüldü.
Stockholm Üniversitesi Türkiye Araştırmaları Enstitüsü Müdürü Paul Levin'in açıklamalarına yer verilen haberde, "Hiç şüphesiz seçimlerden önce Türkiye'nin onayını unutabiliriz" dedi .
Levin, "İsveç'te ise hükümetin verdiği güvencelerden endişe duyan NATO karşıtı ve PKK yanlısı gruplar, Türkiye Cumhurbaşkanı'na hakaret ederek onu kızdırabileceklerini ve dolayısıyla üyelik sürecini raydan çıkarabileceklerini anladılar" yorumunda bulundu.
Aşırı sağcı İsveçli Rasmus Paludan'ın 22 Ocak'ta Stockholm'deki Türkiye Büyükelçiliği önünde yetkililerden izin alarak düzenlediği gösteri ise Ankara'nın öfkesine yol açtığı belirtilen haberde "Olay, İsveç Büyükelçisi'ni çağırdıktan sonra İsveç Savunma Bakanı Paul Jonsson'un ziyaretini iptal eden Türkiye'yi kızdırdı" denildi.
"Bu, Türkiye ve İsveç arasında yıl başından bu yana yaşanan ikinci diplomatik olay" denilen haberde, geçen hafta Stockholm'de düzenlenen bir başka gösteride, katılımcıların Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın büstünü asmalarının Ankara'dan sert tepki aldığı belirtidi.
İsveç Başbakanı Ulf Kristerson ise, bu gösteriyi İsveç'in NATO üyelik hedefine yönelik bir "sabotaj" ve "demokratik olarak seçilmiş bir politikacının" "simüle edilmiş infazı" olarak nitelendirmişti.
Bununla birlikte, Kristerson'ın sert sözleri, birçok İsveçlinin demokratik bir protesto olduğunu söylediği olaya karşı iç tepkilere yol açtı.
İsveç'te hükümette yer almayan ancak sağcı koalisyonun en büyük partisi olan aşırı sağcı İsveç Demokratları'nın (SD) lideri Jimmy Akesson, Başbakan Kristerson'dan "İslami" olarak tanımladığı ve ‘diktatör' olarak suçladığı Erdoğan'a fazla bir şey vermemesini istedi.
"Aynı zamanda Türkiye, İsveç'te yaşayan giderek daha fazla sayıda Kürt "teröristin" iadesini talep ederek çıtayı sürekli yükseltiyor gibi görünüyor" denilen haberde, Erdoğan'ın İsveç hükümetinden 130 kadar ismin Ankara'ya verilmesini istediği belirtilerek, "Bu, Türkiye karşıtı isimlerin iadeleri konusunda son sözü hükümetin değil, İsveç adaletinin söylediği bir zamanda denk gelmesi dikkat çekti" ifadeleri kullanıldı.
İsveç Başbakanı Ulf Kristerson, Ocak ayı başlarında iadeler konusunu atıfta bulunarak, "Türkiye'nin bizim veremeyeceğimiz ve vermek istemediğimiz şeyler istediğini" söylemişti.
İlkbaharda İsveç'in ittifaka haftalar içinde katılacağını tahmin eden NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, bunun 2023'te olacağını tahmin ediyor, ancak AFP'ye verdiği röportajda ise söylediği gibi bunun tam olarak ne zaman olacağını garanti edemiyor.
Stoltenberg, "Kesin tarihi garanti edemiyorum çünkü bu kesinlikle Türk parlamentosu ve Macaristan parlamentosunun kararına bağlı."
Finlandiya ise şu anda "ağabeyi" İsveç olmadan NATO'ya katılmayı düşünmüyor.
Geçen hafta Davos'ta konuşan Finlandiya Başbakanı Sanna Marin ise, Türkiye'nin İsveç yerine kendi ülkesinin üyeliğini onaylama olasılığı sorulduğunda, "Birlikte NATO'ya katılmayı umuyoruz." demişti.