İsveç polisinin güvenlik endişelerini gerekçe göstererek 'Kur'an-ı Kerim'in yakılmasını yasaklayan' kararı ülkenin idari mahkemesi tarafından bozuldu.
İsveç'te mahkeme 'güvenlik riski endişelerinin' gösteri yapma hakkını sınırlamak için yeterli olmadığına karar verdi.
Benzer eylemlerin tekrar etmemesi için yakma protestolarının yasaklanması amaçlanmıştı.
Irkçı Stram Kurs partisi lideri Rasmus Paludan'ın 21 Ocak'ta Türkiye'nin Stockholm Büyükelçiliği önünde Kur'an yakarak gerçekleştirdiği eylem Türkiye ve İsveç arasında da gerilime neden olmuştu.
POLİS KORUMASINDA SALDIRI
Türkiye, polisin gösteriye izin vermesinden özellikle rahatsız olmuştu. Ankara, İsveç'in NATO müzakerelerinde gerekeni yapmadığı hususunda uyaran açıklamalarda bulundu.
İsveçli politikacılar ise Kuran'ın yakılmasını eleştirseler de "ifade özgürlüğü" hakkını savundular.
Son olarak İsveç polisi geçtiğimiz ay, 'Kur'an-ı Kerim yakma' eylemlerinin yasaklanmasına karar verdi ancak İsveç İdari Mahkemesi bu yasak kararını iptal etti.
Yargıç Eva-Lotta Hedin, Stockholm'deki Türk ve Irak büyükelçilikleri önünde planlanan protestolara atıfta bulunarak "Polisin kararı için yeterli destekleyici unsur bulunmamıştır" dedi.
5 KİŞİ TUTUKLANDI
Öte yandan İsveç İç Güvenlik Teşkilatı (Sapo) kararın açıklandığı sabah 'terör eylemi' planladığından şüphelenilen 5 kişinin tutuklandığını duyurdu. Tutuklanan kişilerin ocak ayında İsveç büyükelçiliği önünde gerçekleştirilen Kur'an-ı Kerim yakma eylemi ile bağlantılı olduğu belirtildi.
Salı günü erken saatlerde yapılan tutuklamalar Eskilstuna, Linkoping ve Strangnas kasabalarında gerçekleşti.
Şüphelilerin uluslararası "İslami aşırıcılık" ile bağlantılı olduğu açıklandı. Ancak Güvenlik Servisi, bir saldırının yakın zaman zarfında beklenmediğini söyledi. Açıklamada, "Güvenlik Teşkilatının bir tehdidi önlemek için genellikle erken harekete geçmesi gerekir. Harekete geçmek için bir suçun işlenmesini bekleyemeyiz" denildi.
Sapo terörle mücadele birimi başkan yardımcısı Susanna Trehorning, "Mevcut dava, Sapo'nun Kur'an-ı Kerim yakma olayıyla bağlantılı olarak üzerinde çalıştığı birkaç vakadan biriydi" ifadelerini kullandı.
euronewstürkçe