Çözüm süreci devamı için PKK'nın silah bırakması şartını öne süren hükümete "Silahları bırakma konusunda çağrı yapacak Öcalan'dır. Öcalan da İmralı'da hazır bekliyor” cevabını veren HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'a, KCK Yürütme Konseyi Eş Başkanı Bese Hozat'tan çok sert bir eleştiri geldi.
"AK PARTİ'NİN OYUNUNA GELEREK..."
Özgür Gündem'deki 'Pirsûs (Suruç) katliamının sorumlusu AKP'dir' başlıklı yazısında, Suruç katliamının sorumlusu olarak AK Parti ve MİT'i gösteren Hozat, HDP'nin 'PKK'nın silah bırakmasına yönelik' yaklaşımını son derece apolitik bulduğunu söyleyerek “HDP'den bazı kişilerin AKP'nin oyununa gelerek silah bıraktırma adresi olarak Apo'yu göstermeleri büyük bir yanlıştır” dedi.
İşte o yazıdan çarpıcı satırlar:
“Sorumluyu farklı yerde aramaya gerek yok, Pirsûs katliamının sorumlusu-katili AKP'dir, MİT'tir. IŞİD AKP'nin, MİT'in Kürtlere ve devrimci-demokratik güçlere karşı beslediği-büyüttüğü iki yıldır da tetikçi olarak kullandığı bir güçtür. Türk devletinin-AKP'nin yeni kontr-gerillasıdır, yeniden yapılandırdığı yeşil Gladyosudur.”
"İki yıl önce başlayan İmralı görüşmeleri Erdoğan'ın onayı ile başladı. Bu görüşmelerdeErdoğan'ın ve AKP'nin amacı; Kürt sorununu demokratik temelde çözmekten ziyade, Kürt sorununu çözüyormuş gibi görünerek Kürtlerden, çözüm ve barış isteyen Türkiye toplumundan oy toplamaktı. Diğer yandan Önder Apo'nun çözüm çabalarını tersinden kullanmaya çalışarak-istismar ederek toplumu boş beklentiler içerisine koyup tasfiye siyasetini yürütmek, Kobanê'den başlayarak Rojava'yı da IŞİD'e vermekti."
"SON DERECE APOLİTİK, YANLIŞ BİR YAKLAŞIM..."
İmralı'yla görüşmelerinin kesildiği, Dolmabahçe mutabakatının yok sayıldığı bu süreçte Erdoğan ve AKP'nin PKK'nın silah bırakması üzerinden özel savaş gündemi oluşturduğunu ve tasfiyeyi planladığını savunan Hozat, “Silahları bırakma konusunda çağrı yapacak Öcalan'dır” diyen Demirtaş'ı da isim vermeden eleştirdi: “HDP'den bazı kişilerin AKP'nin bu oyununa gelerek silah bıraktırma adresi olarak Önder Apo'yu göstermeleri büyük bir yanlıştır. Bu, AKP'ye, “Önder Apo'ya baskı uygula” demekle eşdeğer bir yaklaşımdır. Bu yaklaşım ne niyetle yapılırsa yapılsın son derece apolitik, yanlış bir yaklaşımdır ve asla kabul edilemez.”
"ATEŞKES DAHİ SÖZ KONUSU OLAMAZ"
Öcalan'ın PKK'yı silah bıraktırmaya zorlanamayacağını, silah bırakma gündeme geldiğinde Öcalan'ın bizzat gelip gerillalarla yüzlerce ikna toplantısı yapması gerektiğini dile getiren Hozat, “Yani demem o ki silah meselesi çok ciddi bir iştir, hakikatle uzaktan yakından ilişkisi olmayan bu tür konuşma ve açıklamaları artık terk etmek gerekiyor” dedi.
Öcalan'ın özgürlüğünün sağlanması, demokratik özerklik çözümüyle Kürtlere kendini yönetme hakkı ve bunu tanıyan demokratik-özgürlükçü yeni bir anayasanın yapılması durumunda sihalı mücadelenin sonlandırılmasının gündeme gelebileceğini kaydeden Hozat, “Aksi durumda artık ateşkes dahi sözkonusu olamaz. Zaten mevcut durum topyekün bir savaş durumudur” diye yazdı.
"PKK'NIN YAŞAM GÜVENCESİ"
Suruç'ta yaşanan katliamın ‘öz savunma'nın en zaruri ihtiyaç olduğunu bir kez daha gösterdiğini vurgulayan Hozat, yazısını, “Bu vahşi katliam Türkiye toplumuna şu gerçeği de çok yakıcı hissettirdi; PKK silahlı gücüyle Türkiye'de barışı, demokrasiyi ve özgürlüğü savunuyor. PKK'nin silahları, Kürdistan, Türkiye ve bölge halkları açısından yaşam güvencesidir” cümleleriyle sonlandırdı.