Yerel basında yer alan habere göre, insan hakları örgütü Amnesty International'ın, İsrail yönetiminin, NSO Group'un ihracat lisansının iptal edilmesi, tartışmalı yazılımlarını yurt dışına özellikle de bu yazılımları kötü amaçlı kullanabilecek rejimlere satmasını engellemesi talebiyle açtığı davanın duruşması Tel Aviv Bölge Mahkemesi'nde yapıldı.
Mahkeme, "ulusal güvenlik" gerekçesiyle duruşmayı basına ve halka kapatırken, davaya ilişkin basına bilgi verilmesini de yasakladı.
Duruşma öncesi alınan bu karar nedeniyle basın mensupları mahkeme salonundan çıkarıldı.
Amnesty International'ın İsrail Ofisi Sözcüsü Gil Naveh basın mensuplarına yaptığı açıklamada, davaya ilişkin konuşma yasağı getirilmesine tepki gösterdi.
"ŞİRKETİN LİSANSI İPTAL EDİLMELİ"
Söz konusu firmanın yazılımlarına ilişkin Naveh, "Onlar, bildiğimiz en tehlikeli siber silahlar ve düzgün şekilde denetlenmiyorlar. Bu nedenle NSO Group'un lisansının iptal edilmesi gerektiğini düşünüyoruz" dedi.
Naveh, bugünkü dışında başka bir duruşmanın olmasını beklemediklerini, davaya ilişkin kararın ilerleyen günlerde açıklanabileceğini sözlerine ekledi.
ŞİRKET HAKKINDAKİ SUÇLAMALAR ARTIYOR
İsrail şirketinin geliştirdiği bir casus yazılımın ismi, Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı cinayetinde geçmişti.
Toronto Üniversitesine bağlı Citizen Lab kuruluşu, Suudi Arabistan'ın NSO Group'tan aldığı "Pegasus" adlı casus yazılım teknolojisiyle Kaşıkçı'yı izlediğini ortaya çıkarmıştı.
ABD'li Ulusal Güvenlik Ajansının eski çalışanı Edward Snowden, İsrail'in Yedioth Ahronoth gazetesinde yayınlanan özel röportajında, "Eğer NSO, Pegasus teknolojisini, geçmişi insan hakları ihlalleriyle dolu Suudi Arabistan'a satmamış olsaydı Cemal Kaşıkçı şu an hayatta olabilirdi" demişti.
DAVAYI WHATSAPP AÇTI
Sosyal iletişim ağı WhatsApp da NSO Group hakkında, şirketin mesajlaşma hizmetini geniş kapsamlı casusluk için kullandığı, 20 ülkede, aralarında 100 gazeteci ve insan hakları aktivistlerinin de bulunduğu 1400'den fazla kişiyi izlediğini öne sürerek dava açmıştı.
NSO Group ise hakkındaki tüm suçlamaları reddederek, "terörizm ve ciddi suçlarla mücadele etmelerine yardımcı olmak için ülkelere ya da kolluk kuvvetlerine teknoloji hizmeti verdiğini" ileri sürüyor.