İsrail polisi, 1948 Filistin İslami Hareketi lideri Şeyh Raid Salah'ı 15 Ağustos'ta Umul Fehm'deki evine düzenlediği baskında gözaltına almıştı. Salah'ın gözaltına alınmasına "kışkırtıcılık yaptığı ve yasa dışı bir derneğin faaliyetlerini desteklediği" gerekçe gösterilmişti. Cuma hutbesinde Bakara Suresi'ndeki 154. ayeti okumasının ardından gözaltına alınan Salah, 4 aydır tutuklu. Salah'ın tutukluluk hali zor şartlar altında devam ederken Kudüs'te bir grup gazeteci ile bir araya gelen Ummul Fehm Belediye Başkan Yardımcısı Dr. Nasır Halid, Salah'ın son durumuna ilişkin bilgi verdi.
"MAHKEMEYE ELLERİ VE AYAKLARI KELEPÇELENEREK ÇIKARILIYOR"
Halid, Hayfa kentinde bir hapishane bulunmasına rağmen Salah'ın 4 saat uzaklıkta bulunan bir kentteki hapishanede tutulduğunu vurgulayarak, "Hapishanede kötü bir muamele ediyorlar. Tek başına bir hücrede tutuluyor. Mahkemeye elleri ve ayakları kelepçelenerek çıkarılıyor. Hücresine gazete ve kitap sokulmasına müsaade edilmiyor. Hücresinden de 1 saat çıkmasına izin veriliyor ancak küçük bir alana çıkarılıyor ve kimse ile görüşmesine izin verilmiyor. İki haftada bir 3 kişi ile görüşülmesine müsaade ediliyor: Eşi ve 2 çocuğu. Onlar da bir camın arkasından telefonla konuşuyorlar. Birebir temas yok" dedi. Salah'ın bir sonraki mahkemesinin Şubat ayında olduğunu dile getiren, Halid, "O zamana kadar bu şekilde devam edecek. Salah'a, itham edildiği suçla ilgili en fazla 7 yıl verilebilir. Şuan İsrail hükümetinin kontrolü altında olduğu için her şeyden emin olamıyoruz ancak kanunlarda geçen karara göre en fazla 7 yıl verilebilir" ifadelerini kullandı.
"NE YAZIK Kİ BURAYA KİMSE, BİZDEN DAHA FAZLA DUYARLI DEĞİL"
Müslüman ülkelerinin Mescid-i Aksa'ya gereken hassasiyeti göstermediğini dile getiren Halid, Mescid-i Aksa'nın sadece Filistinlilere ait olmadığını, bütün Müslümanlara ait oluğunu ve tüm İslam ülkelerinin gereken hassasiyeti göstermesi gerektiğini vurguladı. "Allah bize burada, bu bereketli topraklarda yaşamayı nasip etti" diyen Halid, "Burada yaşadığımızdan dolayı bizde daha fazla koruma duygusu var. Mescid-i Aksa'nın korunması için en ön safta olmamız gerektiğinin bilincindeyiz. Mescid-i Aksa'yı bütün Müslümanların koruması gerekiyor ama Müslümanlar ne yazık ki bu konuda çok duyarsızlar. Bu da İsrail'e daha fazla güç veriyor. Ne yazık ki kimse buraya bizden daha fazla duyarlı değil. Bütün Müslüman toplumlardan beklediğimiz Mescid-i Aksa davasının, Kudüs davasının ve Filistin halkının yanında olmaları" ifadelerini kullandı.
"KENDİMİZİ TÜRKLERLE TEK MİLLET OLARAK GÖRÜYORUZ"
Açıklamalarını Türkiye'nin Filistin'e verdiği desteğe değinerek sürdüren Ummul Fehm Belediye Başkan Yardımcısı Dr. Nasır Halid, "Şunu rahatlıkla ifade edebiliriz. Filistin halkının haklı davasının yanında olan tek millet Türkler. Biz de kendimizi Türklerle tek millet olarak görüyoruz. Türklerin, Mescid-i Aksa'ya ziyaretlerini görmekten mutluluk duyuyoruz. Mescid-i Aksa'yı ziyaret eden Türkleri, Türk olarak değil bizden biri olarak görüyoruz. Türkiye'deki İslami cemiyetler, vakıflar, kurumlar buraya daha fazla önem veriyorlar ve yardımlarını eksik etmiyorlar. Özellikle TİKA Kudüs, Gazze, Hayfa, Akka, Remle, Yafa gibi sahil şeridinde bulunan şehirlerde aktif bir şekilde çalışmalar yürütüyor" dedi.
"BAE, MISIR, BAHREYN VE SUUDİ ARABİSTAN, İSRAİL'İ MEŞRU GÖRDÜKLERİ KADAR FİLİSTİN'İ DESTEKLEMİYORLAR"
"Filistin'e destek veren yalnızca Türkiye var" ifadelerini vurgulayan Halid, "Birleşik Arap Emirlikleri, Mısır, Bahreyn ve Suudi Arabistan, İsrail'i meşru gördükleri kadar Filistin'i destekleyip meşru görmüyorlar. Yaklaşık 1 aydır, İsrailli basın yayın organları Suudi Arabistan ile yapacakları anlaşmalardan bahsediyor. Bahreyn ve BAE, Yahudilere vizesiz geçiş kolaylığı sağladılar. Özerlikle hükümetin basın yayın organları, Suudi Arabistan'daki tutuklamalardan iki hafta önce Kral Selman'ın, Tel Aviv'de olduğunu duyurmuştu. Normal şartlar altında Suudi Arabistan tek başına böyle bir karar alıp uygulayacak bir ülke değil. Arkasında ABD ve İsrail olduğu gerekçesiyle bunları yapabiliyor" açıklamasını yaptı.
"FİLİSTİN HALKININ BİR DEVLETE İHTİYACI VAR"
Halid, açıklamasını şu şekilde sürdürdü:
"Filistin halkının her şeye ihtiyacı var ancak en başta da bir devlete ihtiyacı var. Bir devletin bir başın olmadığı için sınırlı yaşıyoruz. İlk olarak çocuklarımızı doyurabilmek adına da bu yardımlar bizim için gerekli. Barınma, gıda gibi temel ihtiyaçların karşılanması bizim için önemli ama her şeyin düzeleceğine dair umut taşıyoruz."
"KUDÜS'TE ÇOCUKLAR DAHİ SİYASİ SUÇLARLA ALINIYORLAR"
İsrail güçlerinin tutukladığı insanlar arasında kadın ve çocukların da olduğunu hatırlatan Halid, açıklamalarını şu şekilde sürdürdü:
"Çocuklar dahi siyasi suçlarla alınıyorlar. Devlete, polise karşı geldikleri iddiasıyla. 3 ay önce 13 yaşındaki Kudüslü Muhammed, yanında bıçak taşıdığı iddiasıyla saldırı girişimi olmamasına rağmen saldırabileceği gerekçesiyle 17 yıla mahkum edildi."