Başkent Nairobi'de tenekeden evlerin sıralandığı, Afrika'nın en büyük gecekondu mahallelerinden Kibera, 2 milyona yakın Kenyalı'ya ev sahipliği yapıyor.
İngiliz sömürgecilerin ülkeyi terk etmeden önce Nübyelilere verdiği Kibera'ya, daha sonra diğer kabilelerin de gelip yerleşmesiyle bölgede birçok din ve kültür de iç içe geçmiş durumda.
Yaklaşık 2 metrekarelik derme çatma teneke evlerden oluşan Kibera'da halkın temiz su ve elektriğe ulaşımı çok kısıtlı. Su şebekesinin olmadığı barakalarda yaşayanlar ise suyu mahallenin belirli noktalarındaki çeşmelerden parayla satın alıyor.
Mahalle sakinlerinden Florence Anyango (39), altı çocuğu olduğunu ve kocasının kazandığı para yetmediği için kendisinin de çalışmak zorunda kaldığını anlattı.
Nairobi'de zenginlerin yaşadığı sitelere temizliğe gittiğini söyleyen Anyango, "Kocam gündelik işlerde çalışıyor. Kimi zaman 2 dolar kimi zaman 5 dolar kazanıyor fakat altı çocuğumuz var ve bu para hiçbirimize yetmiyor. O yüzden ben de çalışıyorum. Bütün gün ev temizliği yapıp çocuk bakıyorum. Elime geçen para ise sadece 2 dolar." dedi.
Ev küçük olduğu için çocuklarını komşuda yatırıyor
Anyango, birkaç metrekarelik küçücük evlerinde yeterli yer olmadığı için çocuklarından ikisini her gece komşularında yatırmak zorunda kaldığını belirtti.
Çocukların, akşam yemeklerini yedikten sonra komşuya yatmaya gittiklerini ve sabah erkenden kahvaltı için eve gelip buradan da okullarına geçtiklerini aktardı.
Evde su olmadığını ve suyu dışardan parayla satın aldığını dile getiren Anyango, çoğu zaman kahvaltı hariç günde sadece bir öğün yemek pişirebildiğini ifade etti.
Mum ve gaz lambasıyla aydınlanmaya çalışıyorlar
Elektriğin lüks kabul edildiği Kibera'da halkın sadece yüzde 20'sinin evinde elektrik bulunuyor. Geriye kalan maddi durumu yetersiz kişiler ise mum ve gaz lambası kullanıyor.
Sokaklar ise BM İnsan Yerleşimleri Programı (UN-HABİTAT) ve bazı sivil toplum örgütlerince yaptırılan aydınlatmalarla mümkün olduğunca güvenli hale getirilmeye çalışılıyor.
Teneke barakaların büyük kısmında tuvalet ve banyo bulunmayan mahallede, ortalama 50 hanenin ortak kullandığı tuvalet ve banyolar oluşturulmuş.
Devlete ait hastane ve kliniğin de olmadığı Kibera'da halk, sağlık hizmetini, yardım kuruluşlarının açtığı küçük kliniklerde az bir ücret karşılığında alabiliyor.
Zengin ve fakir arasındaki uçurum
Yaşamını, kazandığı 1-2 dolarla idame ettirmeye çalışan Kibera halkının çoğunluğu gündelik işlerde karın tokluğuna çalışarak geçimlerini sağlıyor.
Satın alma gücü paritesine göre geçen yıl kişi başına düşen milli gelirin 3 bin 400 dolar hesaplandığı Kenya'da, zengin ve fakir arasındaki devasa uçurum da dikkati çekiyor.
Asgari ücretin 110 dolar olduğu ülkede bir temizlik işçisi aylık 120 dolar alırken minimum öğretmen maaşı 250, polis maaşı ise 320 dolar civarında.
Kibera'da yaşayan gençlerin önemli bölümü işsiz. Aynı zamanda alkol ve uyuşturucuya bulaşan birçok genç suç örgütlerinin ağına düşmüş durumda.
Köşe başlarını tutan çetelerin güvenlik sıkıntısı oluşturduğu "teneke mahallede" hava karardıktan sonra sokağa çıkmak ise çok tehlikeli. Müslüman ve Hristiyanların bir arada yaşadığı mahallede halk en çok hırsızlık ve gasptan korkuyor.
Yaklaşık 4 milyon Kenyalıyı barındıran Nairobi'nin nüfusunun yarıdan fazlasının yaşadığı teneke evler, zengin Kenyalıların oturduğu lüks sitelerden de adeta bir çizgiyle ayrılmış gibi.
Durum gelecekte daha da kötüleşebilir
Birleşmiş Milletler'e (BM) göre, Doğu Afrika ülkeleri Kenya, Uganda ve Tanzanya, dünyada nüfusu 2100 yılından sonra en az 5 kat artması beklenen 33 ülke arasında yer alıyor.
Dünya Bankası verilerine göre de yaklaşık 46 milyonluk nüfusa sahip ülkede halkın yüzde 60'tan fazlası altyapı ve hijyen ortamının olmadığı gecekondu mahallelerinde çok ağır şartlar altında yaşıyor.