Irak Türkmen Cephesi (ITC) Genel Başkan Yardımcısı ve Kerkük Milletvekili Hasan Turan, düzenlediği basın toplantısında, bir milletin topraklarına haksızca el koymanın o milletin yok olmaya mahkum edilmesi demek olduğunu söyledi.
Turan, "Devrik (Cumhurbaşkanı) Saddam (Hüseyin) döneminde el konulan yüzlerce dönümlük Türkmen tarım arazilerinin gerçek sahiplerine geri verilmesi konusunda neden bu kadar engeller çıktığını şimdi anlamaya başladık. Bu kentin kimliğini ancak bu şekilde değiştireceklerini düşünüyorlar'' dedi.
Irak'ın çeşitli bölgelerinden kaçarak Kerkük'e gelen iç göçmenler için Türkmenlerin tarım arazileri üzerinde sığınmacı kampları kurulmasına karşı olmadıklarını belirten Turan ancak farklı projeler ve yatırım bahanesiyle sinsi planlar oynandığını ileri sürdü.
Turan, "Şu an Devrik Saddam dönemindeki politikaların devamını görüyoruz. Türkmenlere ait istimlak edilen tarım arazilerinin gerçek sahiplerine geri verilmesi için 13 yıllık bir hukuki süreç başlatmamıza rağmen 55 bin davadan sadece eldeki parmak sayısı kadar olanı kesinleşmiştir. Bu ülkede ne yazık ki siyasi taraflar hukuku da etkileri altına almışlar'' diye konuştu.
Daha hukuki süresi tamamlanmayan ve sonucu kesinleşmeyen tarım arazileri üzerinde projeler ve yatırımlar yapma kararı alan Kerkük il idaresine tepki gösteren Turan, ''Yerel hükümet, kararını yeniden gözden geçirmeli. Bu insanlara aynı şekilde iki kez haksızlık yapmak hiç kimsenin hakkı değildir. Arazi sahiplerinin haklarını elde etmek için gösteri ve miting düzenleme hakları var. Bu, demokratik bir haktır. Türkmenler haklarını aramak için tüm demokratik yolları yakında deneyecekler" değerlendirmesinde bulundu.
Arazisi üzerinde farklı projelerin inşa edilmesine karar verilen Türkmen çiftçilerden Abdulhalik Ağaoğlu ise AA muhabirine yaptığı açıklamada, şunları kaydetti:
"Bugün biz Saddam döneminin uzantısı bir yönetimle karşı karşıyayız. Yerel hükümet neden tarım için elverişli olmayan yüzlerce dönümlük arazi üzerinde kamplar ve projeler yapmıyor da bizim dedelerimizden kalan, tarıma elverişli arazilerimize göz dikmiş durumda? Buna gerçekten anlam veremiyoruz."