Pakistan-Türkiye Parlamentolar Arası Dostluk Grubu Başkanı Pervez Malik, "Pakistan Başbakanı Sayın Navaz Şerif Keşmir'deki sorunları önemli başkentlere giderek anlatmamızı istedi. Dostumuz Türkiye ile de kalpten kalbe bir ilişkimiz var. Bir tarafta hissedilen acının, diğer tarafta da hissedildiğini biliyoruz." dedi.
Bu ziyaretle Keşmir'de son dönemde yaşananları aktarmak istediklerini belirten Malik, bölgede temel insan haklarının ihlal edildiğini ve gergin durumun çok daha kötüye gittiğini söyledi.
KEŞMİR HALKI BÜYÜK ACILAR ÇEKİYOR
Malik, "Keşmir halkı büyük acılar çekiyor. Çok insan yaşamını yitirdi. Sağlık ve yaşam olanakları yetersiz." diye konuştu.
Türkiye'nin Pakistan'a verdiği desteği her zaman hissettiklerini ifade eden Malik, insan hakları örgütlerinin ve basının Keşmir'e gelerek gün be gün kötüye giden duruma tanık olmalarını istediklerini, uluslararası toplumun bu konunun çözümü için daha fazla çaba göstermesi gerektiğini vurguladı.
MÜSTEŞAR RANJA: KEŞMİR HALKI KENDİ GELECEĞİNE KARAR VERMELİ
Ziyarette konuşan Pakistan Enformasyon, Yayın ve Ulusal Mirastan Sorumlu Siyasi Müsteşarı Ranja da Keşmir'de kablolu yayın, internet ve sosyal medya erişiminin engellenmesi nedeniyle basının yaşananları olduğu gibi yansıtamadığına dikkati çekti.
Keşmir sorununun 70 yıllık bir sorun olduğunu hatırlatan Ranja, şimdiye kadar 100 bin kişinin Keşmir'in bağımsızlığı için hayatını kaybettiğini belirtti. Ranja, bölgede binlerce kadının tecavüze uğradığını ifade etti.
Ranja, bölgede 8 Temmuz'da çıkan çatışmalarda, Hizbul Mücahidin'in üst düzey üyelerinden Wani'nin öldürülmesiyle on binlerce kişinin sokağa çıktığını hatırlatarak Hindistan güvenlik güçlerinin cenaze törenine katılanlara biber gazı ve gerçek mermi kullanarak müdahale ettiğini söyledi.
Çatışmaların başladığı 8 Temmuz'dan bu yana yaralananlar arasında çocukların da bulunduğuna işaret eden Ranja, Keşmir'de saçma atan tüfekler kullanıldığını, hastanelere düzenlenen saldırılarda doktorların da hedef alındığını kaydetti.
Ranja, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) kararları doğrultusunda çözüm bulunması çağrısında bulunarak Keşmir halkının kendi geleceğine kendisinin karar vermesi gerektiğini belirtti.
