Libya'nın doğusundaki gayrimeşru silahlı güçlerin lideri Halife Hafter, başkent Trablus'u ele geçirme amacıyla 10 ay önce başlattığı savaştaki insan kaynağı eksiğini soykırımla suçlanan milisler, aşırı görüşlü silahlı gruplar ve sicili kabarık paralı askerlerle kapatmaya çalışıyor.
Silahlı milis lideri Halife Hafter, 2014'teki darbe girişiminin ardından Libya'daki yönetim boşluğundan yararlanarak her geçen yıl kontrolündeki bölgeyi genişletti. Hafter'in geçen yılın başında güney bölgelerini ele geçirmesinden sonra hedefinde sadece başkent Trablus kaldı.
Libya'nın en can alıcı toprak parçası olarak öne çıkan Trablus bölgesi, diplomatik temsilcilikler ve bağımsız devlet kurumlarının bulunduğu ticari ve resmi başkent olarak ülke nüfusunun yarısından fazlasına ev sahipliği yapıyor.
Libya, Birleşmiş Milletler (BM) himayesinde bir ulusal uzlaşı konferansına hazırlandığında ülkedeki tüm gruplar bir ateşkes içindeyken Hafter, 4 Nisan 2019'da başkenti ele geçirmek için bir anda saldırı emri verdi.
Hafter, BM ve uluslararası toplum tarafından Libya'nın yasal temsilcisi olarak kabul edilen Ulusal Mutabakat Hükümeti'nin (UMH) meşruiyetini başkente hakim olarak gasbetmeyi amaçladı.
Ancak, aradan geçen 10 ayda vadettiği "hızlı ve kesin" zafere ulaşmakta başarısız olan Hafter, elinde tuttuğu geniş toprak parçasının yanı sıra cephede yıpratıcı saldırısına devam etmek zorunda kalınca sürekli insan kaynağına ihtiyaç duydu.
Hafter'in milis, çeteler ve paralı askerler birliği "Libya Ulusal Ordusu"
Halife Hafter, liderlik ettiği gruba "Libya Ulusal Ordusu" ismini veriyor ve resmi bir ordu gibi davranılmasını istiyor. Aslında Hafter'in silahlı gücü bayilik gibi çalışıyor ve topladığı milisleri bir çatı altında bir araya getirmeye çabalıyor.
Hafter saflarında, ülkenin doğusu ve batısından aşırı görüşlü Medhali Selefileri, Sudan'ın karanlık sicile sahip Cancavid milisleri, Çad'daki isyancı gruplar, Rus profesyonel paralı askerleri, Mısır, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Fransa'dan askeri danışmanlar gibi geniş yelpazeli bir konsorsiyum yer alıyor.
Farklı kaynaklarda, Hafter güçlerinin 7 bini eğitimli askeri personel olmak üzere 25-30 bin kişilik bir güce sahip olduğu öne sürülüyor.
Uluslararası Ceza Mahkemesinin yakalama emrine Hafter'den terfi
Aşırı görüşlü Medhali Selefileri, yöneticilere itaat edilmesi gerektiğini savunuyor ve Suudi Arabistan'ı yönetici olarak kabul ediyor. Bu nedenle Riyad'ın desteklediği Hafter saflarında savaşıyorlar.
Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfından (SETA) araştırmacı Emrah Kekilli, AA muhabirine verdiği bir röportajda, Medhali Selefilerin "tabiatı, inancı, örgütlenme biçimi ve emir alma şekli gereği Libya'yı DEAŞ'tan daha fazla tehdit ettiğini ve geniş bir alana yayıldığını" aktarmıştı.
Selefi görüşlü silahlı gruplar içinde en çok öne çıkanı Nida Taburu, Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) tarafından savaş suçları işlediği gerekçesiyle hakkında yakalama emri çıkartılan Mahmud el-Virfali tarafından yönetiliyor. Hafter, temmuz ayında UCM'nin yakalama emrine karşı Verfali'yi sözde binbaşılıktan yarbaylığa terfi ettirdiğini açıklamıştı.
Mahmud el-Verfali, Bingazi'de gözleri bağlı 10 kişiyi video kaydına alarak yargısız infaz etmekle suçlanıyor.
"Hafter'e karşı gelenler dinden çıkar, katli caizdir" diyen komutan
Hafter'e karşı gelenlerin "dinden çıktığını ve dolayısıyla kanının dökülmesinin caiz olduğunu" savunan bir komutanın yönettiği Tevhid Birliği, Sebil es-Selam Birlikleri, eski Kaddafi yanlılarının yer aldığı aşırı görüşlü El-Kaniyat Birlikleri gibi unsurlar da başkent saldırısında Hafter saflarında savaşıyor.
Soykırımla suçlanan birlikler Hafter'in paralı askerleri
Silahlı milis lideri Hafter, ülke genelinde kontrolündeki alan genişledikçe bu toprakları elinde tutmak için daha fazla savaşçıya ihtiyaç duymaya başladı. İnsan kaynağı açığı Trablus saldırısıyla en üst seviyeye çıkan Hafter, müttefiklerinin sağladığı finansmanla, farklı koşullarla paralı askerlerle anlaştı.
Sudan'ın batısında bulunan Darfur'daki iç savaşta soykırım yapmakla suçlanan paramiliter güç Cancavidler, Libya'da Halife Hafter'in yanında savaşın en ön saflarında yer alıyor.
UMH İçişleri Bakanı Fethi Başağa, Hafter'in ülkesinde Birleşik Arap Emirlikleri'ne (BAE) askeri üs verdiğini vurgulayarak Rus güvenlik şirketi Wagner'e mensup yabancı savaşçılar, Cancavid milisleri ve Çadlı isyancıların cephede beraber savaştığını söylemişti.
Sudan hükümeti, istihbaratın yönettiği Cancavidlerin Libya'daki varlığını reddetse de son günlerde başkent Hartum'da paralı askerlerin ailelerinin yaptığı eylemler, Sudanlıların Libya'daki askeri varlığını yeniden gündeme getirdi.
Ailelerin, BAE'ye çalışma vaadiyle götürülen yakınlarının daha sonra Libya'da asker yapıldığını iddia etmesiyle Sudan Dışişleri Bakanlığı konuyla ilgili inceleme başlatmak zorunda kaldı.
Cephede binlerce paralı asker savaşıyor
BM Güvenlik Konseyinin geçen haftalarda yayımladığı raporda, Libya'da Sudanlı paralı askerlerin varlığına dikkat çekilerek bu gruplarda yer alan kişilerin sayısının binleri bulduğu ortaya konuldu. Raporda, çoğu Sudan'ın batısındaki Darfur bölgesinden olan grupların, ağır silahların yanı sıra yüzlerce askeri araca da sahip olduğu kaydedildi.
Ayrıca bölgeye ilişkin güvenlik raporlarında, Çadlı isyancı silahlı gruplardan en az 700 kadarının Libya'da Hafter'e hizmet verdiği bilgisi yer aldı.
Hava trafik gözlemcileri, BAE askeri hava üslerinden kalkan yüksek taşıma kapasiteli askeri kargo uçaklarının 12 Ocak'ta yapılan ateşkes çağrısından itibaren Libya'nın doğusunda Hafter kontrolündeki askeri havalimanlarına geldiği bilgisini paylaştı. Aynı şekilde Afrika ülkelerinden de BAE'ye ait askeri hava üslerine yoğun uçak trafiği gözlemlendiği aktarıldı.
Bu uçaklarda askeri malzeme kadar bölgedeki ülkelerden paralı savaşçıların taşınma ihtimali de uluslararası basında sıkça dile getirildi.
Hafter saflarında savaşmaya zorlanıyorlar
Güvenlik görevlisi olma hayaliyle BAE'ye giden ve buradan Halife Hafter saflarında zorla savaştırılmak için Libya'ya götürülen 80 Sudanlı henüz dün ülkesine döndü.
Ülkelerine geri dönen grubun sözcüsü Abdullah el-Hac Abbas, bir televizyon kanalına yaptığı açıklamada, "Abu Dabi'den nereye gittiğini bilmediğimiz BAE'ye ait bir askeri uçağına bindik. Nereye gidiyoruz diye sorduğumuzda BAE'li güvenlik şirketinden bir yetkili, Güney Afrika'ya iş gereği gittiğimizi söyledi." dedi.
Geceleyin bir askeri üsse indiklerini daha sonra buranın Libya'daki Ras Lanuf petrol bölgesi olduğunu öğrendiklerini söyleyen Abbas, "Paralı asker olarak çalışmayı reddettik, haklarımızın verilmesi ve Sudan'a dönmeyi talep ettik." ifadelerini kullandı.
Hafter saflarında yer alan Afrikalı paralı askerlere ilişkin sosyal medyada birçok video ve fotoğraf yer alıyor.
Kremlin "şefinin" paralı askerleri Libya'da
Rus güvenlik şirketi Wagner Grubu, paralı askerler arasında Libya'ya müdahalesi en çok tartışılan grup. Wagner Grubu, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'e yakın Kremlin Sarayı'nın yemek işini yönettiği için "Şef" lakaplı Yevgeny Prigozhin'e ait.
Bloomberg'in haberinde, Wagner Grubunun Libya'ya yaklaşık 1400 savaşçı getirdiği, ayrıca 25 Rus pilotun Hafter birliklerine eğitim verdiği, Libya semalarında yenilenmiş Rus Sukhoi-22 tipi savaş uçaklarıyla göreve çıktıkları aktarıldı.
Euronews'e göre, Ukrayna'da saha tecrübesi bulunan profesyonel paralı askerler, Libya'da cephe hattında savaşmak için getirildi. UMH güçleri, geçen hafta Rus yapımı Orlan tipi insansız bir keşif hava aracını başkentin güneyinde düşürmüştü.
Wagner grubuna mensup paralı askerlerin Libya'da bulunduğuna ilişkin henüz teyit edilmiş bir görüntü ya da fotoğraf bulunmuyor. Buna karşın Ukrayna uyruklu olduğunu söyleyen silahlı kişilerin Libyalılarla konuşurken ve çatışmalarda yaralanan Rus olduğu iddia edilen kişilerin bir evden tahliye edilirken görüntülendiği videolar sosyal medyada sıkça paylaşılıyor.
Hafter'den mütteffik kabilelere para, düşmanlara bomba
Ülkenin doğusundaki bazı kabileler de aynı şekilde Hafter ile iş birliği yapıyor. Kuzeydeki Sirte, batıdaki Terhune ve doğudaki Ecdebiye kentinde mensupları bulunan Hafter'in soyadını taşıdığı Hafter kabilesi bunların başında geliyor.
Tobruk merkezli Temsilciler Meclisi'nin Başkanı Akile Salih'in mensup olduğu Ubeydat kabilesi ve diğer bazı kabileler de Hafter'i destekliyor. Hafter'i destekleyen kabileler, insan kaynağı ve ittifak karşılığında, savaşta elde edilen ganimetlerden karşılık sözü alıyor.
Buna karşın, Hafter milisleri kendilerine karşı çıkan kabileleri kanlı biçimde cezalandırıyor. Hafter milislerinin bu yıl başında ülkenin güneyine düzenlediği operasyonda, Libya'nın güneyinden Çad'a kadar uzanan Tebu kabilesinin üyeleri birçok yargısız infaza maruz kaldı.
Hafter savaş uçaklarının geçen ağustos ayında Tebu kabilesinin Murzuk kentindeki bir cemiyetini hedef alması sonucu da en az 45 kişi hayatını kaybetmişti.