KKTC Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan yazılı açıklamada, dün Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY), Yunanistan, Mısır, Fransa ve Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Dışişleri Bakanları'nın Doğu Akdeniz'e ilişkin gerçeklerden yoksun, izlenim yaratmaya yönelik ve bütünüyle siyasi bir ortak bildiri yayımladığı hatırlatıldı.
Açıklamada, GKRY'nin Doğu Akdeniz'deki doğal zenginliklerin Kıbrıs'taki iki taraf ve bölgedeki diğer aktörler arasında iş birliği ve karşılıklı ekonomik bağımlılığa dönüştürülerek bölge istikrarına hizmet etmesini sağlamak yerine, birlikte hareket ettiği ve bölgede söz sahibi dahi olmayan ülkelerle KKTC ve Türkiye aleyhine yanlış algılar ve oldu-bittiler yaratma çabası içerisinde olduğu kaydedildi.
Rum kesiminin Kıbrıs Türk halkının ve Türkiye'nin bölgedeki haklarını gasbetmek ve çıkarlarına halel getirmek gayretinde ısrar ettiği ifade edilen açıklamada, bu tür hak ve uluslararası hukuktan yoksun bilindik çabaların, KKTC'yi, Doğu Akdeniz bölgesindeki hak ve çıkarlarını tüm tehditler karşısında Türkiye ile iş birliği içerisinde korumaya devam etmekten alıkoyamayacağı vurgulandı.
Açıklamada, şunlar kaydedildi:
"GKRY, Doğu Akdeniz bölgesinde güven ve istikrara hizmet etmek istiyorsa, öncelikle maksimalist, tahakkümcü ve tek taraflı politikalarından vazgeçerek Kıbrıs Türk halkının Ada ve bölgedeki eşit hak ve çıkarlarını tanımalı, buna göre davranmalıdır. GKRY'nin Doğu Akdeniz'deki öncelikli muhatabı ve diyalog ve diplomasi içerisinde olması gereken taraf Kıbrıs Türk tarafıdır. GKRY bu gerçeği idrak etmediği ve buna göre davranmadığı sürece Doğu Akdeniz'de istikrar ve güven sağlamak arzusundan bahsetmesi samimiyetsizliktir."
Kıbrıs Türk tarafının, Ada ve Doğu Akdeniz bölgesinde eşit ve ortak haklara sahip taraflara birçok kez iş birliği çağrısı yaptığı ve öneri sunduğu hatırlatılan açıklamada, hidrokarbon kaynakları konusunda 13 Temmuz 2019 tarihli işbirliği önerisinin halen geçerli olduğunu vurgulandı.
"KIBRIS RUM LİDERLİĞİ YANILGI İÇERİSİNDEDİR"
GKRY'nin Ada'nın ve bölgenin güven ve istikrarına hizmet etmeyen tek taraflı adımlarından derhal vazgeçmesi ve Ada'daki tek, bölgedeki ise en öncelikli muhatabı olan Kıbrıs Türk tarafıyla iki halkın Doğu Akdeniz'deki eşit hak ve çıkarları konusunda bir iş birliğine gitmesinin tek yol olduğuna vurgu yapılan açıklamada, şu ifadeler yer aldı:
"Kıbrıs Rum liderliği bu bölgeye dahil olmayan, bu bölgeyi bilmeyen, bu bölgedeki hassasiyetlerden bihaber olan bölge dışı devletlerle müşterek bildiri yayınlamakla hak ve çıkarlarımızdan ödün vereceğimizi sanıyorsa büyük bir yanılgı içerisindedir."