Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Anadolu Ajansının (AA) "Global İletişim Ortağı" olduğu, Belek Turizm Bölgesi'ndeki NEST Kongre Merkezi'nde düzenlenen Antalya Diplomasi Forumu (ADF) 2024'te, AA muhabirine ülkesi ve bölgesel konularla ilgili açıklamalarda bulundu.
Tatar, 147 ülkeden 19 devlet başkanı ve başbakan, 73 bakan ve 57 uluslararası temsilcinin katıldığı Antalya Diplomasi Forumu'na ikinci kez katıldığını hatırlatarak toplantının kendileri için önemli ve anlamlı olduğunu dile getirdi.
Ambargo ve engellemelere karşı Türkiye'nin her zaman KKTC'nin yanında durarak destek verdiğini belirten Tatar, "Antalya Diplomasi Forumu KKTC'nin görünürlüğünün artırılması açısından büyük bir imkan ve bundan dolayı Türkiye Cumhuriyeti'nin Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a ve Dışişleri Bakanı Sayın Hakan Fidan'a teşekkür ediyorum."
KKTC Cumhurbaşkanı, AA'nın İsrail'in Gazze'de işlediği insanlık suçlarını belgeleyen "Kanıt" kitabını inceledi. Kitaptaki fotoğrafları ve bilgileri inceledikten sonra İsrail'in Gazze'deki katliam ve vahşet karşısında bir kez daha hayretler içinde kaldığını söyledi. Tatar, dijital devirde olmasına rağmen "Kanıt" kitabının hem mahkemede delil olacak hem de vahşetin boyutunu geniş kitlelere ulaştırma işlevi üstlenebileceğini ifade etti.
Gazze'deki İsrail saldırılarına ve yardım bekleyen sivillere yönelik saldırıya karşı çıkarak, bölgedeki çifte standartlara dikkat çeken Tatar, Kıbrıs'ta geçmişte yaşanan benzer zulümlere vurgu yaparak, Ada'da bir anlaşma olacaksa bunun mutlaka iki devletli çözüme dayanması gerektiğini vurguladı.
Tatar, BM Genel Sekreteri Kıbrıs Şahsi Temsilcisi'ne KKTC'nin egemen, eşit uluslararası statülü iki devletli çözüm konusundaki niyetini ilettiklerini belirtti. Federasyon temelli bir anlaşmanın mümkün olmadığını vurgulayarak, "Yama olmayacağız" dedi.
BM Barış Gücü'nün 60. yıl dönümünde, görev süresinin Kıbrıs Türk halkına haksızlık yaptığını belirten Tatar, özellikle Pile köyünde yaşayan Türklere yönelik yapılan yol çalışmalarının BM Barış Gücü tarafından durdurulduğunu ifade etti. Bu durumu eleştirerek, Barış Gücü askerlerinin KKTC'de ancak KKTC makamları ile anlaşma yaparak görev yapabileceğini belirtti.