Sputnik'in haberine göre, Çocukları ve eşi olmadan Avrupa'da yaşamak istemediğini söyleyen Kurdi, bundan sonra Kobani'de kalacağını belirtti:
“Çocuklarımın yanında kalacağım. Kobani halkına yardım edeceğim. Elimden ne gelirse yapacağım. Şehrin yeniden inşasına yardım edeceğim. Her gün çocuklarımın mezarını ziyaret ediyorum ve bununla teselli bulmaya çalışıyorum. Hiç aklımdan çıkmıyorlar. Her gün onların kaldıkları odaya gidip oyuncaklarını kucağıma alıyorum. Onlara bir mezarlık yapıyorum. Bütün insanların onların nasıl öldüğünü bilmesini istiyorum. İnsanın evladını kaybetmesi kadar acı bir şey yok. Gözümün önünde can vermiş olmaları, acımı ikiye katlıyor.”
‘BARZANİ, TAZİYE SIRASINDA AĞLADI'
“Çocuklarım ölmeden önce hangi ülke beni çağırsaydı seve seve giderdim. Fakat şimdi bir anlamı yok” ifadelerini kullanan Kurdi, kendisine vatandaşlık teklif eden ülkelere teşekkür etti. Kurdi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da kendisini aradığını belirterek şöyle konuştu:
“Erdoğan, bana ‘Keşke ülkemizde kalsaydın da bu olay yaşanmasaydı' dedi. Kendisinin, eşinin ve çocuklarının çok üzgün olduğunu söyledi. Eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül de beni arayarak üzüntüsünü dile getirdi. Başbakan Ahmet Davutoğlu da aynı şekilde… Irak bölgesel Kürt Yönetimi Başbakanı Neçirvan Barzani telefonda ağladı. Yaşananlara çok üzüldüğünü, artık hiçbir sığınmacının ölmemesini dilediğini söyledi.”
‘BU ÇARESİZLİK ÇOK ÜZÜCÜ'
Sığınmacıların içerisinde bulunduğu zor duruma dikkat çeken Kurdi, “Dün Kobani'de gördüğüm bir aile, kaçak yollarla Avrupa'ya gideceğini söyledi. Başıma gelenleri hatırlattım ama burada zaten ölü bir hayat yaşadıklarını söylediler. Bu çaresizlik çok üzücü" diye konuştu.
Kurdi, kendisini çok üzen bir olayı da şu sözlerle dile getirdi:
“Bir kanal benim hakkımda çocuklarımın elbiselerini Fransa'nın Paris kentinde yarım milyon dolara sattığımı söylemiş. Bu beni çok üzdü. Yıkıldım duyduğumda. Öyle bir şey asla yok. Bu kanalı tespit etsem hakkında suç duyurusunda bulunacağım.”
‘SURİYE KRİZİNE ÇÖZÜM BULUNSUN'
Kendilerini Avrupa'ya götürmeye çalışan kaçakçılardan Suriyeli olanın yakalandığını fakat, Türk kaçakçının hala bulunamadığını kaydeden Kurdi, “Benim başıma gelenler kimsenin başına gelmesin artık. Kimse kaçak yollarla Avrupa'ya gitmesin. Suriye sorununa artık bir çözüm bulunsun” dedi.
‘ŞAM'DAN KOBANİ'YE, KOBANİ'DEN İSTANBUL'A'
IŞİD'in geçen sene Kobani'ye yönelik saldırısında evinin büyük bir kısmı yıkılan Kurdi, ailesi Suriye'nin Şam kentinde 2011 yılında yaşanan çatışmalar nedeniyle Kobani'ye gelmişlerdi. Aile, IŞİD'in geçen sene 15 Eylül'de Kobani'ye saldırmasından sonra Türkiye'ye kaçarak İstanbul'da yaşamaya başlamışlardı.
İstanbul'da geçim sıkıntısı yaşayan aile Avrupa'daki akrabalarının yanına denizden kaçak yollarla geçmeye çalışırken bindikleri botun dalgaların devrilmesiyle büyük bir facia yaşamıştı.
Faciada Abdulla Kurdi, denizde üç saat kaldıktan sonra sahil güvenlik ekiplerinin yardımıyla kurtarılmıştı. Aylan, Galip kardeşler ile anneleri Rihan ise denizde boğularak ölmüşlerdi. Aylan'ın kıyıya vuran cansız bedeninin fotoğrafı tüm dünyanın gündemine oturmuştu.
