Kötü anıları hatırlamak, insanların ve hayvanların olası tehlikelere yanıt vermesine yardımcı olduğundan, bir tehdidi hatırlamak hayatta kalmanın anahtarı olarak görülüyor. Ancak, gereksiz stres ve endişeden kaçınmak için bu anıların artık yararlı olmadıklarında unutulması da önemli. Travmatik anılar kalıcı olduğunda, travma sonrası stres bozukluğu, anksiyete bozuklukları ve alkol kullanımıyla ilgili sorunlara neden olabiliyor.
Daha önceki çalışmalarda, araştırmacılar beyinde korkulu anıları koruyan veya ‘'sönüm (yok olma)'' adı verilen bir süreçte bunları bastıran özel devreler tespit etmişti. Bu beyin devreleri, kötü anıyı tamamen silmek yerine, karşılığında yeni bir anı oluşturuyor ve eski ve yeni anılar birarada var olabiliyorlar. Ancak bu sürece dahil olan sinir devreleri bilinirken, aralarındaki etkileşimler tam olarak anlaşılamıyordu.
ABD Ulusal Sağlık Enstitüleri'ne bağlı Alkol Bağımlılığı ve Alkolizm Enstitüsü'nden (NIAAA) Dr. Andrew Holmes ile Friedrich Miescher Biyomedikal Araştırma Enstitüsü'nden Andreas Lüthi tarafından yönetilen bir ekip, belirli beyin hücrelerinin travmatik anıları korumak veya bastırmak için nasıl etkileşime girdiğini araştırdı.
VOA'nın haberine göre, araştırma ekibi, bu çerçevede farelerde interkalat hücreler (ITC) olarak bilinen nöron kümelerini incelemek için çalışmalar yürüttü. Bu nöronlar, korku ve endişeyi işlemesi ile bilinen bir beyin bölgesi olan amigdalanın etrafında yoğunlaşıyor. Önceki çalışmalar, bazı ITC'lerin korkunun yok olmasında rol oynadığını öne sürüyordu ancak beynin derinliklerindeki küçük boyutları ve konumları bunlar üzerinde çalışma yapmayı zorlaştırdı.
Bu hücrelerin rolünü daha iyi anlamak ve farelerdeki aktivitelerini incelemek için araştırmacılar, kalsiyum görüntüleme tekniğini kullandılar. Fareler bir ipucunu, örneğin bir sesi, ayağa hafif bir şok verme gibi korku uyandıran bir olayla ilişkilendirmeyi öğrenirken, ekip beyinlerinde hangi hücrelerin aktive olduğunu izledi. Daha sonra sesi artık bir ayak şokuyla eşleştirmeyerek bu ilişkiyi noktaladıktan sonra hücrelerin aktivitesini izlediler.
Araştırmacılar, iki farklı ITC kümesinin korku tepkisi ve ‘'Sönüm'' denilen süreçten sorumlu olduğunu buldular. Bu hücre kümeleri, her anının göreli gücünü belirlemek için birbirleriyle rekabet ediyor. Kümeler arasındaki aktivite dengesi, hayvanların davranışlarında, ‘korkudan', ‘daha az korkuya' doğru değişimle de ilişkilendirildi.
Bilim dergisi Nature'da yayınlanan çalışma ayrıca, ITC kümelerinin orta beyin ve prefrontal korteksteki korkuyu düzenlediği bilinen beyin bölgelerini ayırmak için uzun menzilli bağlantılara sahip olduğunu gösterdi.
Araştırmayı yürüten ekipten Dr. Andrew Holmes, "Travmatik bir olayın rahatsız edici anılarının kalıcılığı, travma sonrası stres bozukluğu ve bazı anksiyete bozukluklarının ayırt edici özelliklerinden biri. Bulgularımız, yüksek ve düşük korku durumları arasında geçiş yapma yeteneği üzerinde güçlü bir etki uygulamak için geniş bir beyin ağı boyunca aktiviteyi düzenleyen, amigdala içindeki bir sinir devresini belirledi'' dedi.
Holmes, "Bu bulgu, bu beyin sisteminin işlev bozukluğunun, travmaya bağlı psikiyatrik bozukluklara katkıda bulunup bulunmadığı hakkında ilginç soruları gündeme getiriyor'' diye konuştu.