ABD Başkanı Donald Trump'ın, selefi Barack Obama'nın en önemli miraslarından biri olan ‘Küba'yla normalleşme' sürecini iptal etmesinin ardından Küba'dan gelen açıklamalara bir yenisi eklendi. Avusturya'daki temasları sırasında mevkidaşıyla ortak basın basın toplantısı düzenleyen Küba Dışişleri Bakanı Bruno Rodriguez, baskı ve tehdit altında ABD'yle müzakere etmeyeceklerini söyledi.
Trump tarafından cuma günü yapılan açıklamanın Kübalıların vatanseverlik, itibar ve ulusal bağımsızlıklarını koruma kararlılıklarını güçlendireceğini söyleyen Rodriguez, “Küba, tüm devrim tarihi boyunca olduğu gibi, egemenliğine zarar verecek hiçbir ödün vermeyecektir” ifadesini kullandı.
ABD'deki azınlıklar, göçmenler ve Müslümanlara yönelik hak ihlalleri ve polis şiddetini anımsatan Rodriguez, “Amerikan hükümeti insanları ve demokrasi konusunda ders verecek ahlaki yetkinliğe sahip değil” diye ekledi.
Rodriguez ayrıca, Küba'nın sığınma hakkı tanıdığı ABD'li siyasi mültecilerin iadesinin de söz konusu olmayacağını da ifade etti. Washington'ın, eski Siyah Kurtuluş Ordusu (BLA) üyesi Joanne Chesimard gibi siyasi mültecilerin iadesini talep edebilecek ‘yasal veya ahlaki temele sahip olmadığının' altını çizdi.
Chesimard, 1977 yılında New Jersey eyaletinde bir polis memurunu öldürmekle suçlanmış, tutuklandıktan iki yıl sonra hapisten kaçarak 1984'te Küba'ya sığınmıştı.
NE OLMUŞTU?
ABD, 2014'ün sonunda, 50 yılı aşkın süredir diplomatik bağı bulunmayan ve ekonomik yaptırım uyguladığı Küba ile ilişkileri normalleştirme kararı almıştı. Bu sürecin parçası olarak 2016'da iki ülke karşılıklı olarak büyükelçiliklerini yeniden açmıştı ancak daha başkanlık için yürüttüğü kampanya sürecinde normalleşme sürecini eleştiren Trump, cuma günü ABD'nin bu politikasını değiştireceğini belirterek, “Derhal yürürlüğe girmek üzere önceki ABD yönetiminin Küba ile yaptığı tek taraflı anlaşmayı iptal ediyorum” ifadesini kullanmıştı.
Anlaşmanın Küba ve Amerika halklarının menfaatlerini göz önünde bulundurmadığını öne süren Trump, “Küba'ya yapılan yatırımlar ve turizm, doğrudan askeriyeye kazanç sağlıyor. Rejim parayı alıyor ve piyasayı kontrolü altında tutuyor. Son (ABD) yönetiminin aldığı Başkanlık Kararnamesinin sonucunda Küba'da baskı, demokratik hareketlere ve barışa saldırı arttı” değerlendirmesinde bulunmuştu.
Trump ayrıca, Havana yönetiminin ‘ABD'li kanun kaçaklarını' koruduğunu ileri sürmüştü. Küba'da yaşandığını iddia ettiği insan hakları ihlallerini izlediklerini belirten Trump, “Yakında özgür bir Küba'ya kavuşacağız” demişti.