ABD merkezli Bloomberg'e konuşan Başağa, Hafter cephesinin, cumartesi günü Mısır'ın başkentinden duyurduğu Kahire Bildirgesi isimli yeni siyasi çözüm çağrısına ancak sahil kenti Sirte ve ülkenin ortasındaki Cufra'yı kurtardıktan sonra yanıt verebileceklerini belirtti.
Sirte'yi daha önceden DEAŞ terör örgütünden arındıran ABD destekli operasyonda Trablus hükümetine bağlı güçlerin aktif bir rol oynaması nedeniyle bu kentin kendileri için ayrı bir anlamı olduğunu aktaran Başağa, IŞİD'e karşı harekatın "718 genç yaşama mal olduğunu" belirterek, "Bizler Sirte'nin meşru yönetimin dışında bir otoritenin elinde olmasına müsade etmeyeceğiz." ifadelerini kullandı.
Haberde, Başağa, Sirte ve Cufra'nın geri alınması sonrasında ilerleyişlerinin devam edip etmeyeceği yönündeki bir soruya "buralar alındıktan sonra doğudakilerle müzakereye oturacakları" yanıtını verdi.
Başağa, Sirte ve Cufra'da "Rusların (askeri) üs kurmasını engellemeleri gerektiğini" paylaştı.
Libya'nın doğusundaki gayrimeşru silahlı güçlerin lideri Halife Hafter milislerine karşı başarılar elde eden Libya ordusu, önce başkentin güneyindeki Trablus Uluslararası Havalimanı, ardından da tüm Trablus sınırlarında kontrolü sağladı.
Terhune ve Beni Velid kentlerini de Hafter milislerinden arındıran Libya ordusu, geçen cumartesi günü, Sirte, Cufra Askeri Hava Üssü ve çevresindeki bölgeleri, Halife Hafter'e bağlı milislerden kurtarmak için "Zafer Yolları" adını verdikleri yeni bir harekat başlattığını duyurmuştu.
Hafter'e bağlı milislerin sahada yaşadığı kayıplar üzerine, müttefikleri geçen cumartesi Kahire'de toplanmıştı. Yapılan görüşmelerin ardından Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi, Hafter ve siyasi müttefiki Salih ortak bir basın toplantısı düzenleyerek, "Kahire Bildirgesi" isimli bir duyuru yapmıştı. Sisi, "Hafter ve Salih ile Libya'daki çatışmayı sona erdirmek için siyasi bir girişimde bulunma konusunda fikir birliğine vardık. Bu girişim kapsamında 8 Haziran itibarıyla tüm Libya genelinde ateşkes çağrısında bulunuyoruz." demişti.
