Libya üzerinden kaynaklanan düzensiz göç Malta'da masaya yatırılıyor
Avrupa Birliği (AB) liderleri, dönem başkanı Malta’nın evsahipliğinde bugünkü gayriresmi zirvede, birliğin başını son yıllarda ağrıtan düzensiz göçün Libya’dan kaynaklanan ayağına çare bulmaya çalışacak.

Oluşturma Tarihi: 2017-02-03 13:08:08

Güncelleme Tarihi: 2017-02-03 13:08:08

AB üyesi 28 ülke lideri ve AB'nin üst yönetimi bugün, Malta'da yoğun bir gündemle toplanacak.

Birlik içinde özellikle İtalya, Malta ve Yunanistan gibi Akdeniz'e kıyısı bulunan ülkeleri son birkaç senedir fazlasıyla etkileyen yasa dışı göç konusu, bugünkü zirvenin ana başlığı olarak öne çıkarken, birliğe karşı söylemlerini göreve geldikten sonra da sürdüren ABD'nın yeni başkanı Donald Trump ile ilişkilerin nasıl sürdürüleceğinin belirlenmesi bakımından da zirve ilgi topluyor.

GÖÇ KONUSU

Malta Başbakanı Joseph Muscat'ın 2 hafta önce Avrupa Parlamentosu'nda “Avrupa baharda Orta Akdeniz üzerinden yeniden ağır bir göçmen dalgasıyla karşı karşıya kalacak. Türkiye ile varılan anlaşmanın bir benzeri Kuzey Afrika ülkeleriyle de hayata geçirilmeli." şeklinde yaptığı uyarı ve dün de AB Konseyi Başkanı Donald Tusk'un buna destek veren açıklamaları; bugünkü zirvenin gündemini tayin etmiş oldu.

Malta'da, 12 Kasım 2015'te yapılan Avrupalı ve Afrikalı liderleri bir araya getiren göç temalı zirvenin üstünden 15 ay kadar bir zaman geçmesine rağmen, AB özellikle Afrika ve Orta Akdeniz yolu üzerinden gelen göçmen akışına bir çözüm üretebilmiş değil. .

Sığınmacı krizinde Balkan göç yolunun Türkiye ile yapılan göçmen mutabakatıyla Avrupalılar için çözülmesinin ardından gözler, düzensiz göç akışının hız kesmediği Libya ve diğer Afrika ülkelerine çevrildi.

Dönem başkanı olması sebebiyle gündemi belirleme hakkına sahip Malta'nın etkisi ve bu göç yolunda en çok sığınmacıyı karşılayan İtalya'nın baskısıyla, liderler bugün siyasi istikrarsızlık sürecinden geçen Libya'ya daha fazla maddi kaynak sağlayarak, sığınmacı akışını durdurma formülünü arayacak.

Bu arayışa, Libya'da ulusal mutabakat hükümetinin başbakanı Fayiz el-Serrac da dün, AB'nin merkezi Brüksel'deki temaslarında destek aradı. Serrac, muhataplarıyla temaslarında düzensiz göçü durdurmak için ülkesinin daha fazla AB kaynağına ihtiyaç duyduğunun altını çizdi.

Malta ve İtalya'nın Libya'dan kaynaklanan göçe çözüm için yoğun baskısına karşın, AB içinden ve bazı ülkelerden aykırı sesler geliyor. AB Konseyi Başkanı Tusk, konunun Malta'da ele alınacağını söylerken, bazı üst düzey AB yöneticileri Libya'da muhatap otoritenin ülkenin tamamına hakim olmaması endişesini dile getiriyor.

Bu çekincelere Almanya da dahil oldu ve Almanya Dışişleri Sözcüsü Martin Schafer, Libya'da işleyen bir devlet yapısı olmadığını bu nedenle de göçmenlere yönelik görüşmenin pek faydalı olmayacağını belirtti.

Bütün bu çelişkili gelişmeler doğrultusunda, Malta'da bugün yapılacak gayriresmi zirveden çıkacak sonuç merak uyandırıyor.

TRUMP İLE İLİŞKİLER

Malta zirvesi, Trump yönetiminin ABD'de işbaşı yapmasından sonra AB liderlerinin ilk kez bir araya gelmesi bakımından büyük önem taşıyor.

Trump'ın resmen başkan sıfatını üstlenmesiyle attığı tartışmalı; 7 İslam ülkesi vatandaşlarına getirilen kısıtlamalar başta olmak üzere son günlerdeki AB karşıtı çıkışları karışışında, AB'nin Malta'da nasıl bir tutum takınacağı, ilişkilerin gelecekteki seyrine ilişkin belirleyici olacak.

Donald Trump'ın, Brexit'i övmesi, başka ülkelerin de birlikten çıkabileceğini söylemesi, Avrupa ülkelerinin NATO'da gerekli rolleri üstlenmemesine ilişkin ve son olarak Almanya Başbakanı Merkel'e yönelik sert sözleri, AB çevrelerinde rahatsızlık yarattı.

ABD Başkanı'na, AB'den sert yanıt Konsey Başkanı Tusk'tan gelmiş, Tusk, Trump için “O, Avrupa için varoluşsal bir tehdit” ifadesini kullanarak, tepkisini dile getirmişti.

Bu atmosferde toplanacak bugünkü Malta zirvesi, uzunca bir süredir bu denli gerilimin yaşanmadığı ABD-AB ilişkileri açısından önem arz ediyor.

AB liderlerinin, bu iki ana gündem maddesi dışında, Brexit başta olmak üzere üye ülkelerle ilgili yerel gelişmeleri ve mart ayı sonunda Roma'da AB'nin kurucu anlaşması niteliğindeki 1957 Roma Anlaşması'nın 60. yıl dönümü için yapılacak zirveyi ele alması bekleniyor.