Koronavirüsün delta varyantının Biontech gibi aşıların etkililiğine dair sonuçlara rağmen yayılması karşısında yeni önlemlerin gündeme gelmesi üzerine Avrupa'da insanlar yaz sıcaklarını dinlemeden sokaklara döküldü.
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un uzun süreli kitlesel protestolara neden olan neoliberal reformlarının üzerine Kovid aşısı-testi durumunu gösteren sağlık kimliği ile sağlık personeline aşı zorunluluğu öngörmesi, yeni protesto dalgası başlattı.
24 Temmuz'da Fransa çapında resmi verilere göre 161 bin kişinin katıldığı protestoların polise yönelik saldırılara da sahne olmasının ardından açıklama yapan Macron, aşılanmaktan kaçınmanın sorumsuzluk göstergesi olduğunu söyledi:
"Kimseye hiçbir şey borçlu olmamak gibi bir özgürlük yoktur. Bana aşılanmak istemediğinizi söylerseniz özgürlüğünüzün ne değeri kalır? Eğer yarın babanıza, annenize ya da bana bulaştırırsanız, ben sizin özgürlüğünüzün kurbanı olurum. Bu özgürlük değildir, buna sorumsuzluk, egoizm denir."
Tahiti'deki bir hastanede sağlık çalışanları önünde konuşan Fransa Cumhurbaşkanı, Fransız Polinezyası'nda konuştuğu tüm tıbbi profesyonellerin aşılamaya inandığını dile getirerek ekledi:
"Delta varyantı göz önüne alındığında, pandemi yeniden zirve yapmaya gidiyor. Benim mesajım basit: Aşı olun."
Macron'un bu ay pandemiyi diznginlemek için açıkladığı yeni önlem paketine göre ağustostan itibaren restoranlar, barlar, alışveriş merkezleri, uçaklar ve uzun mesafe trenlerine adım atmak için ya aşı olunduğuna ya da yakın zamanlı negatif test sonucuna dair sağlık kimlik belgesi göstermek gerekecek. Yanısıra sağlık çalışanları, bakımevi çalışanları ve itfaiyeciler için aşılanmak zorunlu hale gelecek.
Dün Paris'te binlerce kişi "Özgürlük, özgürlük" sloganları atar ve "despot" diye niteledikleri Macron'un azledilmesi çağrısı yaparken, protestocuların hükümet yanlısı yayınla suçladıkları BFMTV'nin Elabe'ye yaptırdığı ankete göre, Fransızların yüzde 76'sı aşı zorunluluğunu ve önlemlerin sıkılaştırmasını onaylıyor.