Dolar

34,5200

Euro

36,1644

Altın

2.973,11

Bist

9.367,77

Macron'dan tarihi itiraf: Fransa tarafından işkenceyle öldürüldü

Fransa Cumhurbaşkanı Macron, Cezayir bağımsızlık hareketinin önemli isimlerinden Avukat Ali Boumendjel'in, 23 Mart 1957 tarihinde Fransız ordusu tarafından tutuklandıktan sonra işkenceyle öldürüldüğünü 'Fransa Cumhuriyeti adına' kabul etti.

4 Yıl Önce Güncellendi

2021-03-04 08:03:03

Macron'dan tarihi itiraf: Fransa tarafından işkenceyle öldürüldü

Fransa Cumhurbaşkanı Macron, Cezayir bağımsızlık hareketinin önemli isimlerinden Avukat Ali Boumendjel'in, 23 Mart 1957 tarihinde Fransız ordusu tarafından tutuklandıktan sonra işkenceyle öldürüldüğünü "Fransa Cumhuriyeti adına" kabul etti.

1200x768_photo-hommage-ali-boumendjel-avocat-algerien-assassine-armee-francaise

Elysee Sarayı'ndan dün gece yarısı yapılan açıklamada, Macron'un Boumendjel'in 4 torununu Elysee Sarayı'nda kabul ederek, "Geçtiğimiz yıl ölen eşi Melike Boumendjel'in de duymayı çok arzuladığı kararını torunlarına ilettiği" belirtildi. Öldürülen avukatın eşi Melike Boumendjel, 2020'de hayata gözlerini yumduğu son ana kadar "Eşim intihar etmedi, işkence gördü ve öldürüldü" diyerek, Fransız Devleti'nden bu suçu kabul etmesini istemişti.

Elysee açıklamasında, "Cumhurbaşkanı Boumendjel'in ailesine, Akdeniz'in her iki yakasındaki tüm kayıp ailelerine, yakınlarına olanlar hakkındaki gerçekleri bilmelerine imkan vermek için, birkaç yıl önce başlattığı tanıklık toplama ve arşivleri açarak tarihçilerin çalışmalarını teşvik etme gibi çalışmalara devam etme arzusunu da anlattı. Bu çalışma, yatıştırma ve uzlaşmaya doğru ilerleyebilmemiz için önümüzdeki aylarda genişletilecek ve derinleştirilecektir. Tarihle yüzleşmek, olaylar hakkındaki gerçekleri kabul etmek, hala açık olan yaraların iyileştirmesine ve geleceğin önünü açmaya yardımcı olacaktır" denildi.

Ali Boumendjel'in torunları ve içinde oldukları genç neslin, "hafıza ve kızgınlık çukurundan" uzakta, kendi kaderlerini inşa edebilmeleri için bu çalışmanın şart olduğu vurgulanan açıklamada, "Şimdi onlar için, Fransız ve Cezayirli gençler için, anıların uzlaşmasını sağlayacak tek yol olan 'hakikat yolunda' ilerlemeliyiz. Cumhurbaşkanı, münferit bir eylem olmayan bu tanıma hareketini bu ruhla yapmak istemiştir. Cezayir Savaşı sırasında kimsenin işlediği hiçbir suç ya da zulüm mazur görülemez veya gizlenemez. Hayatlarını ve kaderlerini paramparça ettikleri herkese mutlak saygı gösterilerek, cesaret ve açıklıkla bakmak gerekiyor" ifadelerine yer verildi.

Tartışmaları Stora Raporu başlattı

Macron, kendisi de Cezayir kökenli olan tarihçi Benjamin Stora'dan, Fransa ve Cezayir arasındaki kanlı sömürge tarihine ilişkin bir çalışma yapmasını, iki toplum arasındaki gerginliğin giderilmesine katkıda bulunabilecek, ilişkileri daha barışçıl ve dingin bir düzeye getirebilecek jestlerin belirlenmesini istemişti.

Bu çerçevede, "Fransa-Cezayir Hafıza Uzlaşması" adlı raporunu 20 Ocak'ta Macron'a sunan Stora, Ali Boumendjel'in Cezayir halkı için sembolik öneminin büyük olduğuna vurgu yaparak, Macron'a "Fransız devletinin işlediği bu cinayeti tanımasını" önermişti. Stora, Macron'a, Fransa ile Cezayir arasındaki, savaş kayıpları, işkence, nükleer denemelerin sonuçları, arşiv paylaşımı, editoryal işbirliği, gibi hassas konularda kesin kararlardan kaçınarak, ilişkileri düzeltecek köprüler kuracak "küçük adımlar politikası uygulamasını" önerdi.

Macron, 2018 yılının Eylül ayında, 11 Haziran 1957'de ortadan kaybolan Cezayir Komünist Partisi'nin (PCA) matematikçi üyesi Maurice Audin'in, "Fransız ordusu tarafından işkence gördükten sonra infaz ya da işkence edilerek öldürüldüğünü" de kabul etmişti. Cezayir'den eleştiri yağmuru

Raporun yayınlanması Cezayir'de yankı bulmuş, Stora'nın "Cezayir'in beklediği özür dilenmeden, ufak jestlerle ilişkileri düzeltme" önerisi, "gerçeklerin boyutuyla bağdaşmayacak kadar ılımlı" bulunmuştu. Stora, raporundaki önerilerde "özür dileme" olasılığına karşı çıkmamış, ancak bunun "yaralı hatıraları tedavi etmeye yeterli olmayacağını, tam tersine somut kayıtlar üzerinde kademeli olarak ilerleme yaklaşımının yaraları daha kesin bir şekilde iyileştireceğini" savunmuştu.

Raporu kabul eden Elysee'nin "tanımaya evet, özür dilemeye hayır" açıklaması, özür bekleyen Cezayir'den gelen eleştirileri daha da artırdı. Cezayir hükümeti sözcüsü Ammar Belhimer, raporun "tarafsız olmadığını" ve Cezayir'in beklentilerinin çok gerisinde kaldığını dile getirerek, "Rapor, kurban ile cellatı, eşitlik temelinde bir arada değerlendiriyor" eleştirisini getirdi.

Hükümetin ardından Cezayir'de tüm kesimlerden gelen eleştiri oklarına hedef olan Stora, Le Monde gazetesine yaptığı açıklamada, "Fransız hükümeti bir an evvel çok önemli ve büyük bir adım atmalıdır. Çünkü, bütün eleştiri oklarına, ön saflarda tek başıma hedef olmaya devam edemem" demişti. Bu sözlerin ardından, Elysee'nin Ali Boumendjel açıklaması geldi. Cezayir Savaşı'nı görmeyen tek cumhurbaşkanı

Macron'a yakın kaynaklar Fransız medyasına, "Cezayir savaşını görmeyen, savaştan sonra doğan bir neslin üyesi olarak Macron'un, Fransa-Cezayir hafızasını gündeme getirme planı olduğu açık. Bu onun için yeni nesil olmakla ilgili bir konu" dedi. Macron, 2020 yılının Ekim ayında "siyasal İslam ile mücadele" konusunda Mureaux kentinden yaptığı bir konuşmada, "Biz, sömürgeci bir geçmişi olan ve kendimizi görme şeklimizde, ortak hafızamızı oluşturan gerçeklerin yarattığı ve hala çözemediğimiz travmaları olan bir ülkeyiz. Cezayir savaşı da bunlardan birisi" diye konuşmuştu. Öldüren general itiraf etmişti

Ali Boumendjel, 23 Mayıs 1919'da Relizane'de dünyaya geldi. Öğretmen bir ailenin oğlu olan Boumendjel, zeki bir öğrenci olarak, Cezayir hukuk fakültesinin sıralarında kolayca bir yer buldu. Açık, hümanist bir kültürle büyüyen Ali Boumendjel, sömürge sisteminin adaletsizliğine karşı ve Cezayir'in bağımsızlığı için kısa sürede siyasete dahil oldu. Ferhat Abbas liderliğindeki Cezayir Manifestosu Demokratik Birliği (UDMA) saflarında ulusalcı bir aktivist olarak politika yapmaya başlayan Cezayirli direnişçi, partinin basın organı Cezayir Cumhuriyeti'nin yazı işleri kadrosuna katıldı.
Ulusal Kurtuluş Cephesi (FLN) ayaklanmanın 1954'te patlak vermesinden sonra, Cezayir Temyiz Mahkemesi'nde ayrılıkçı mahkumları savunarak tanındı. FLN'in önemli isimlerinden Abane Ramdane'nın siyasi danışmanlarından birisi oldu. Boumendjel, 9 Şubat 1957'de tutuklandı ve 43 gün boyunca Cezayir'in El Biar semtindeki bir binada 2. Koloni Paraşüt Alayı'ndan (RPC) askerler tarafından işkence gördü.

Resmi versiyona göre, kendisini binanın altıncı katından atarak "intihar etti". Ancak, 2000 yılında, Cezayir savaşı sırasında Fransız kuvvetlerine komuta eden general Paul Aussaresses, "Özel Kuvvetler - Cezayir 1955-57" başlıklı bir kitapta anılarını yayınladı. Bugün hayatta olmayan General Aussaresses kitabında, Cezayir Ulusal Kurtuluş Cephesi'nin (FLN) şüpheli üyelerine işkence yapmak için nasıl “dayak, su ve elektrik” kullandıklarını anlattı. Büyük bir skandala yol açan "Özel Kuvvetler" kitabında, General Aussaresses "Ali Boumendjel'i bizzat kendisinin boşluğa ittiğini" de itiraf etti.
Kaynak:VOA

SON VİDEO HABER

Otobüs durağına dalan otomobil, 3 öğrenciyi yaraladı

Haber Ara