TİMETURK | HABER MERKEZİ
Editör Masası
- Madaya kuşatma altında
- Madaya açlıktan ölüyor
- Madaya'ya gıda girişine izin verilmiyor
- Madaya'da açlıktan ölümler başladı
İdlib'in Fua ve Keferya köyleri ile Halep'in Nubbul ve Zehra köyleri yıllardır muhaliflerin kuşatması altında. Ancak yukarıda okuduğunuz başlıklara benzer haber başlıklarını o köyler için hiç okumadınız. Çünkü iki bölge de açlık üzerinden, sivillerin temel ihtiyaç maddeleri üzerinden bir savaşı ahlaken doğru bulmayan grupların kuşatması altında.
Şimdi Madaya gündem ama sadece Madaya'da değil daha önce aynı haberleri ve aynı onursuz kuşatmayı Humus'ta da gördük. Kentin bir mahallesinde sıkışmış binlerce insan açlıkla sınandı. Waer'de aynısı tekrarlandı. Daha sonra Guta, sonra Zabedani ve şimdi de Madaya. İnsanları aç bırakarak öldüren bir soykırım rejimi, şimdilerde suç ortakları ile birlikte "reel politik" satıyor. Sünni Müslümanları bizzat açlıkla imtihan ederek katleden İran, Tahran'da bir konferans topluyor ve yüzlerce Sünni din adamının da katıldığı konferansta vahdet satmaya devam ediyor. Sünni Müslümanların yüz binlercesinin kanı üzerinde alçakça bir uluslararası dans süregidiyor.
Son tahlilde bütün bunları yapan rejimlerin dünyaya "Terörle savaş"tan bahsedebildiğini de göz önüne aldığımızda apaçık bir gerçekle daha yüzleşiyoruz: Humus'u, Waer'i, Guta'yı ve Madaya'yı her geçen gün biraz daha öldüren aslında sadece Suriye rejimi, İran mezhepçiliği ya da Rusya'nın insan kanı üzerinde yükselen politik hedefleri değil. Bütün dünya; el birliği ve söz birliği etmişçesine Suriye'de siyasi bir anlaşmazlık varmış gibi davranıyor. Bunun adına da utanmadan "iç savaş" diyorlar. Aç bırakılanlarla aç bırakanların iç savaşı sürerken, siyasi çözüm için onlarca konferans toplayan ülkeler ne hikmetse Madaya'ya iki çuval un sokmaktan acizler. Yine ne hikmetse Madaya'ya iki çuval un sokamayan acizlerin Suriye krizini çözebileceğine inanmamızı istiyorlar.
"Eğer bu noktadaysak ve eğer öleceksek onurumuzla öleceğiz" diyen Suriyelilere herkes borçlu. Dün "Eğer bu noktadaysak ve eğer öleceksek onurumuzla öleceğiz" diyen Suriyelilere herkes borçlu. Dünyanın en iğrenç küresel hesaplaşmasına kurban edilen Madaya halkını artık rahatlatın. Allah'tan başka kimsesi olmayan ve artık ölümlerin en ağır halini bekleyen bu insanları en büyük uçaklarıyla vursun mesela Rusya. Yahut ABD bir nükleer silahla çözebilir bu meseleyi. Kim itiraz edecek? Kim itiraz etti Rusya'ya pazar yerini vurduğunda? Zaten öldürdüğünüz ve zaten öldüreceğiniz insanlar için bu kadar büyük hesaplara lüzum yok. Bir parça ekmeğin çok görüldüğü bu insanlara en azından acısız bir ölüm sunmak boynunuza borçtur.
Reel politik Madaya'da çöktü. Bir kardeşi acı çektiğinde o acıyı sanki bir azası eza içerisindeymiş gibi hissetmesi icap eden Müslümanlar ise zaten 2011'den bu yana her gün biraz daha stratejik hikâyelerle örtüyorlar vicdanlarını.
Madaya'yı öldürün. Ayağı kırık bir ata son bir mermi ne kadar borçsa bu da o kadar borçtur hepimizin boynuna. Fotoğraflar için tıklayınız