Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu Üyesi Mehmet Ali Şahin, Hak-İş'e bağlı Özçelik-İş Sendikasının Korel Termal Otel'de düzenlenen toplantısına katılmak üzere geldiği Afyonkarahisar'da, basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
AK PARTİ'DEN İHRAÇ TALEBİ
Şahin, gazetecilerin, AK Parti MYK toplantısında, Davutoğlu, Özdağ, Üstün ve Başcı'nın kesin ihraç istemiyle Merkez Disiplin Kurulu'na sevkine oy birliğiyle karar verilmesine ilişkin sorusu üzerine, bu kişilerin zaten parti kurma çalışmaları içerisinde olduklarını her seferinde söylediklerini anlattı.
Söz konusu isimlerin, parti kurma kararı verdikten sonra AK Parti ile üyelik ilişkisinin devam etmesinin son derece yanlış olacağını dile getiren Şahin, şöyle devam etti:
"Nitekim yine başka arkadaşlar da başka parti kurma çalışmaları içerisinde. Onlar istifa ettiler. Parti kurma çalışmalarını yürütüyorlar. Bu arkadaşlarımızın istifa etmemiş olmaları bana göre kendileri açısından yanlıştı. Keşke böyle bir ihraç kararı alınmamış olsaydı. Mesela sayın Davutoğlu, genel başkan iken, altında imzası bulunan, parti aleyhine konuştuğu ve gelişi güzel ifadelerde bulunduğu için kaç kişinin ihracına karar vermiştir? Bu kararların altında sayın Davutoğlu'nun imzası vardır. Parti disiplinine uygun davranmadığı ve parti aleyhinde konuştuğu için birçok arkadaşın ihracını ilgili kurul kabul etmiş, altında da sayın Davutoğlu'nun imzası vardır. Dolayısıyla işin başındayken farklı, sadece üyeyken farklı davranmak profesörlük ünvanına erişmiş olan bir kişiye yakışmaz diye değerlendiriyorum."
DEMİRTAŞ'IN YARGILANDIĞI DAVA
Terör suçlarından yargılanan eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın, savunmasını tamamladığı gerekçesiyle bir davada adli kontrol şartıyla tahliyesinin kararlaştırılmasına ilişkin soru üzerine Şahin, Demirtaş hakkında başka davalarda tutukluluk kararı olduğunu anımsattı.
Şahin, bir davadan dolayı tutukluluk halinin kaldırılmasının tek başına yeterli olmadığını ifade ederek, "Eğer sadece dünkü tahliye kararına konu olan davadan dolayı yargılanıyor olsaydı; tahliye edilmesi lazımdı. Başka davalardan dolayı tutuklu olduğu için tahliye edilmemiştir." diye konuştu.
Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu'nun, sadece Hakimler ve Savcılar Kurulunun yapısının değiştirilmesi için bir anayasa değişikliği önerisinde bulunarak, "HSK'nin yapısı değişirse dolar 2 lira düşer. Yabancı yatırımcıya nasıl güzel bir mesaj veririz." değerlendirmesi de sorulan Şahin, şunları kaydetti:
"Ne alakası var. Katılmıyorum bu değerlendirmeye. Hakimler ve Savcılar Kurulunda görev yapan arkadaşlar, anayasada öngörülen şekilde seçilmiş hukukçulardır. Dolayısıyla onların şu andaki mevcut halinin Türkiye'de doların yükselmesine neden olarak gösterilmesinin hiçbir mantığı yok."