Almanya Başbakanı Angela Merkel, Belçika'nın başkenti Brüksel'de yapılan AB Liderler Zirvesi'nin ilk gününün ardından basın toplantısı düzenledi. Almanya'nın talebi üzerine Türkiye'yle ilişkileri de ele aldıklarını kaydeden Merkel, "Müzakerelerin derhal sonlandırılması yönünde bir çoğunluk yok." dedi.
Öte yandan, mevcut durumla ilgili genel bir şüphecilik duygusunun hakim olduğunu söyleyen Merkel, Türkiye ile diyaloğun sürmesinden yana olduğunu liderlere ifade ettiğini aktardı.
Zirvede endişelerin dile getirildiğini bildiren Merkel, "Ancak nihai sonuca gelecek olursak, köprülerin atılmaması yönünde genel bir istek ortaya çıktı. Komisyondan üyelik öncesi destek fonlarının nasıl kesilebileceği veya yeniden yönlendirilebileceğine ilişkin teklif hazırlamasını istedik. Ancak bir sonraki adım Türkiye'yle iletişim kurmak olmalı." diye konuştu.
ZİRVEDE "MÜZAKERELER KESİLSİN" DEMEDİ
Merkel, seçim kampanyası sırasında söylediği "Türkiye'yle üyelik müzakerelerin kesilmesi" talebini zirvede dile getirip getirmediği yönündeki soru üzerine ise "Bu gece endişelerimi dile getirdim. Ancak aynı zamanda ortak bir pozisyon üzerinde anlaşmayı istediğimi de söyledim. Bu gece hiç kimse müzakerelerin kesilmesi taraftarı değildi." ifadelerini kullandı.
Almanya Başbakanı, Gümrük Birliği'nin güncelleştirilmesi müzakerelerine geçilmesini ise beklemediğini anlattı. Müzakerelerin kesilmesi talebinde yalnız kalan Merkel'in üyelik öncesi destek fonlarında kesintiye gitme isteğini ise sadece Belçika ve Hollanda'nın desteklediği öğrenildi.
KESİNTİ TALEBİNİN PRATİKTE KARŞILIĞI YOK
Angela Merkel, seçim kampanyası sırasında AB liderlerinden Türkiye'yle üyelik müzakerelerinin kesilmesini isteyeceğini söylemiş, destek bulamayınca görüşmelerin askıya alınmasını talep etmişti. Bunda da yalnız kalan Merkel, son olarak üyelik öncesi destek fonlarında kesinti yapılmasını gündeme getirmişti.
Buna karşın, 2014-2020 dönemi için ayrılan 4,5 milyar avronun şu ana kadar sadece 257 milyon avrosu Türkiye'ye gönderildi. Bu yüzden Merkel'in kesinti talebinin pratikte bir karşılığının bulunmadığı değerlendiriliyor.