Kölner Stadtanzeiger gazetesine konuşan Almanya Başbakanı Angela Merkel, Türkiye ile ilişkiler ve Almanya'da yaşayan Türkiye kökenlilere ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Partisinden gelen çifte vatandaşlığın kaldırılması çağrılarına karşı çıkan Merkel, “Çifte vatandaşlık konusunda 1999'daki gibi bir seçim kampanyası olmayacak” ifadesini kullandı.
Türkiye'de yapılan anayasa değişikliği referandum sonuçlarıyla çifte vatandaşlık konusunda bağ kurulmasına da karşı çıkan Merkel, “Referandumda çıkan sonuçla doğrudan bir bağ olduğunu düşünmüyorum. Benim için önemli olan Almanya'da uyumun başarılı olması, vatandaşlık konusu burada ana unsur değil” diye konuştu.
Hristiyan Demokrat Birlik'in (CDU) aralık ayında yapılan parti kongresinde delegeler parti yönetimine rağmen çifte vatandaşlık yasasında değişiklik yapılması yönünde tavır ortaya koymuş, bu talep Merkel tarafından reddedilmişti.
"İSLAM YASASI"
Öte yandan Merkel, partisinden yükselen ‘İslam yasası' taleplerine de karşı çıktı. Almanya İçişleri Bakanlığı'nın ilgili kurumlarla yürüttüğü İslam konferansının iyi bir işbirliği olanağı sunduğunu kaydeden Angela Merkel, “Belirli bir dini topluluk için bir yasa hazırlanmasını doğru bulmuyorum” dedi.
Merkel, Alman kamuoyunda kendisine yöneltilen ‘Geri kabul anlaşması nedeniyle baskılara boyun eğdi' eleştirileri de kabul etmedi.
‘Başbakan olarak Türkiye'deki olumsuz gelişmeleri takip etme ve açıkça dile getirme konusunda özgür' olduğunu söyleyen Merkel, Türkiye'ye yönelik eleştirileri sadece kamuoyu önünde değil Türk yetkililerle ikili görüşmelerde de dile getirdiğinin altını çizdi. Merkel, geri kabul anlaşmasının Türkiye'nin de çıkarına olduğunu vurguladı.
Türkiye'de yapılan anayasa değişikliği referandumuna da,değinen Merkel, “Şüphesiz eleştirilerimiz konusunda net olmalıyız, ancak bir o kadar da akılcı olmalıyız, çünkü Türkiye ile iyi bir ilişki bizim çıkarımıza” ifadelerini kullandı.
Merkel, Türkiye'de idamın yeniden getirilmesi yönündeki açıklamalar ve AB görüşmelerine etkisi konusunda ise, idam cezasının yeniden yürürlüğe konulmasının Ankara ile Brüksel arasındaki üyelik müzakerelerinin ‘dayanağını ortadan kaldıracağını' söyledi.