Almanya Başbakanı Merkel'in, sekiz gün içinde ikinci kez kameralar önünde titreme nöbetine tutulması, Alman kamuoyu ve Avrupa basınını endişelendirdi. Bugünlerde en çok sorulan soru ise, “Merkel'in nesi var?”, "Merkel dönemi kapanıyor mu?".
Bir hafta önce Ukrayna Cumhurbaşkanı Vladimir Zelensky'yi karşılama töreninde aniden tüm vücuduyla titremeye başlayan ve düşmemek için mücadele veren Merkel, önceki sabah da Bellevue Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda Cumhurbaşkanı Frank Walter Steinmeier'in yanında benzer bir titreme krizi yaşadı.
Avrupa Parlamentosu'na seçilen eski Adalet Bakanı Katarina Barley'in görevini yeni bakan Christine Lambrecht'e teslim etmesi törenine katılan Merkel, resmi konuşmayı yapan Steinmeier'in yanında yerini aldıktan kısa bir süre sonra titremeye başladı.
Yüzü beyazlaşan ve titremesini engellemek için kollarını birleştiren Merkel'e, saray görevlileri tarafından bir bardak su getirildi. Suyu almayan Merkel'in kısa bir süre sonra sakinleştiği ve yeni bakanı kutladığı gözlemlendi.
Merkel geçen hafta Ukrayna'nın yeni lideri Zelenskiy'i başbakanlık binasında karşıladıktan sonra, Alman Milli Marşı okunduğu sırada önce dudaklarını ısırmış, ardından bütün vücudu titremeye başlamıştı. Onlarca kamera ekibinin ve fotoğrafçının önünde yaşadığı krizden sonra, sıcak hava ve su eksikliğini gerekçe gösteren Merkel, “Üç bardak su içince her şey geçti” demişti.
ALMAN KAMUOYU: MERKELİN NESİ VAR?
Önceki günkü titremenin sabah saatlerinde ve serin bir mekanda olması Merkel'in sağlık durumuyla ilgili endişeleri artırdı. Açıklama yapan Merkel'in sözcüsü Steffen Seibert ise, başbakanın sağlık durumunun iyi olduğunu duyurdu.
Buna rağmen Alman kamuoyu, “Merkel'in nesi var” sorusuyla uğraşıyor. Bazı sağlık uzmanları, tıbbi açıdan yaz aylarında su eksikliği nedeniyle titreme olabileceğini savunurken, başka uzmanlar ise titremenin yüksek ateş, panik atak veya sıtma gibi hastalıklardan kaynaklanabileceğini veya Parkinson hastalığında rastlanan bir durum olduğunu belirtiyorlar. Siyasi kulislerde ise 14 yıldır ülkeyi yöneten Merkel'in son dönemde yorulduğu ve yıprandığı, bu nedenle sağlık sorunları yaşadığı iddiaları gündemi belirliyor.
PARTİSİNİN EYALET SEÇİMLERİNDE ALDIĞI
YENİLGİ VE KENDİSİNE YÖNELTİLEN AĞIR
ELEŞTRİLERİ ÇOK ÜZÜLDÜ!
Gözlemciler, partisinin eyalet seçimlerinde aldığı yenilgilerden ve kendisine yönelik ağır eleştirilerden sonra geçen Aralık ayında CDU'nun genel başkanlığından ayrılan Merkel'in, yakın çevresine Alman basınında siyasi kariyeriyle ilgili çıkan spekülatif haber ve yorumlara da üzüldüğünü söylediğini aktarıyor.
Konuyla ilgili haberlerde, Merkel'in başbakanlık görevini de bırakmayı planladığı ve ileride Avrupa Komisyonu'nun başkanlığını üstlenmeyi hedeflediği iddia ediliyor. Merkel ise, daha önceki dönemlerde 2021 yılında bitecek yasama dönemi sonuna kadar başbakanlık görevinde kalacağını ve daha sonra siyasi hiçbir görev üstlenmeyeceğini söylüyor.
Son yaşanan olay yüzünden medyanın bir bölümü ise Başbakan Merkel'in sağlığını ver istikrar abidesi bu figürün siyasetten çekilmesi durumunda neler olabileceğini mercek altını alırken, diğerleri de bu telaşı yersiz ve abartılı buluyor.
“MERKEL DÖNEMİ KAPANIYOR”
Almanya başbakanının siyasetten elini eteğini tamamen çekme isteği, büyük ihtimalle ciddi anlamda bozulmuş sağlık durumuyla ilgili de olabilir, diyor İtalyan gazetesi Corriere della Sera'nın Almanya muhabiri Paolo Valentino:
“Birbirinin peşi sıra yaşanan iki nöbet, başbakanı geleceği hakkında ciddi sorulara ve kaygılara neden oluyor. ... Angela Merkel'in başbakanlıktan ayrılmasının ardından, Almanya'da ya da Avrupa'da yeni bir mevkiyi net bir şekilde reddetmesinin sebebinin, sıradan bir insanın altından kalkamayacağı bir iş yükü ve stresle beraber iktidarda geçen on dört yılın getirdiği sağlık sorunları olabileceği ihtimali yabana atılmamalı.”
“KOALİSYON KENDİ VARLIĞINDAN KAYGI DUYUYOR”
Almanya başbakanının sağlık sorunları, Almanya'daki siyasi durum nedeniyle de büyük telaşa sebep oluyor, diyor Polonya gazetesi Polityka:
“Merkel ansızın siyasetten ayrılma kararı alacak olsa, bunun sonucunun koalisyonun dağılması ve erken seçim olacağı kesin olarak söylenebilir. Erken seçim de ne Hıristiyan demokratları ne de sosyal demokratları sevindirecektir. Hıristiyan Demokrat Parti (CDU), Yeşiller karşısında kaybetmekten ve başbakanlığı elinden kaçırmaktan korkuyor. Sosyal Demokrat Parti (SPD) ise daha da zor bir durumda. Son anketlere göre oyları yüzde onun biraz üzerindeyken siyasi yelpazenin sol kanadında Yeşiller'in fersah fersah gerisinde kalıyorlar.”
“KAMERALAR, ZAVALLI KADINA
İNSAFSIZCA YAKIN ÇEKİM YAPTI”
Komedyen Wouter Deprez De, Belçika gazetesi Standaard'taki yazısında, Merkel sonuna kadar abartılı olan bu spekülasyonları aynı şekilde abartılı bir darbeyle durdurabilir, diyor:
“Kameralar zavallı kadına insafsızca yakıN çekim yaptı. ... Medyanın çılgınlığına ve deli saçması analizlerine argümanlarla cevap vermenin anlamı yok. Ama kendisi de aynı şekilde abartabilir: Mesela bir dahaki resmi törende, kameraların kendisine çevrildiğini görünce aralıksız titreyebilir . ... Ve sağlık görevlileri geldiğinde hemencecik sütyeninden iki şey çıkarabilir: bir bardak ve bir kokteyl karıştırıcısı. Sonra titremeyen elleriyle mükemmel bir şekilde karıştırdığı bir Bloody Mary koyabilir bardağa. Ardından o kan kırmızısı kokteyli bir dikişte bitirdikten sonra kameralara seslenebilr: 'Şerefe.'”