Merkel: Mülteci sorununda Türkiye ile ortak kararlar aldık
Merkel, mülteci sorununun ele alınacağı zirveye üç teklifle gideceklerini ve Türkiye ile ortak alınan kararlar olduğunu belirtti.

Oluşturma Tarihi: 2016-02-17 18:27:16

Güncelleme Tarihi: 2016-02-17 18:27:16

Almanya Başbakanı Angela Merkel, yarın Brüksel'de gerçekleştirilecek AB Liderler Zirvesi öncesinde Almanya Federal Meclisi'nde konuştu.

Mülteci konusunda ilk önceliklerinin mevcut mülteci akınını durdurmak olduğunu kaydeden Merkel, üç ana unsur üzerinde durduklarını belirterek,“Öncelikle insanların mülteci konumuna düştükleri konularla mücadele edilmelidir” dedi. Merkel, terörle mücadele, iç savaşların sonlandırılması için diplomasinin işletilmesinden yana olduklarını belirtti.

'AB TÜRKİYE ve YUNANİSTAN'A DESTEK VERMELİ'

Suriye'de uçuşa yasak bir bölgenin oluşması fikrini yineleyen Merkel, böyle bir bölgenin oluşması halinde iç savaştan kaçanların bu bölgede çok uluslu bir gücün himayesinde hayatlarını idame ettirebileceklerini kaydetti. Merkel, “Ülkelerini terk etmek zorunda kalmazlar. Böylelikle Türkiye de zor durumda kalmaz. AB sınırlarının korunması bunun için Türkiye'ye ve Yunanistan'a destek verilmeli” ifadelerini kullandı.

"TÜRKİYE İLE ORTAK KARARLAR ALDIK"

Türkiye ile yaptıkları görüşmelerde ortak kararlar aldıklarını belirten Merkel, "Kilis'te Türklerden daha fazla Suriyeli mülteci yaşamaktadır. Mültecilerin sağlık eğitim ve diğer sosyal hizmetleri için AB'nin Türkiye'ye ödenmesine karar verdiği 3 milyar euronun gelecek projelere göre yapılacak" dedi.

"DENİZ SINIRINI KORUMAK ZORDUR"

Türkiye'nin Ege sahilinde 900 kilometre sınırı olduğuna da değinen Merkel, “Deniz sınırını korumak kara sınırını korumaktan zordur. Biz Avrupalıların bunu öğrenmesi lazım. NATO ve Avrupa Sınır koruma Ajansı (Frontex) Türkiye ve Yunanistan'la işbirliği yaparak insan kaçakçılarını durdurmaya çalışacak” açıklamasını yaptı.

Almanya olarak, mültecilerin AB ülkeleri arasında oluşturulacak kontenjana göre dağıtılmasını ifade ettiklerini kaydeden Merkel, bu konuda AB ülkelerinin farklı görüşte olduğunu ve ortak bir görüş için işbirliğine varmanın mümkün olabileceğini söyledi.