Almanya Başbakanı Angela Merkel, mültecilerin Almanya'ya uyumu konusunda eyalet başbakanlarıyla yaptığı bir toplantının ardından, Başbakanlık'ta düzenlenen basın toplantısında açıklamalarda bulundu.
Merkel Türkiye'ye yapacağı ziyaret ile ilgili bir soru üzerine, amaçlarının savaştan kaçan Suriyeli mültecileri ülkelerine yakın bir yerde tutmak ve hayatlarını tehlikeye atarak, kaçak yollardan Avrupa'ya gelmelerini önlemek olduğunu belirtti.
Başbakan Davutoğlu ile tüm konuları ayrıntılı bir şekilde görüşeceklerini anlatan Angela Merkel, "Bu vesileyle bazı yanlış anlamaları da düzeltmek istiyorum. Birincisi her zaman Türkiye-AB Anlaşması doğru mu diye soruldu. Ben diyorum ki kesin olarak doğrudur ve önemlidir. Komşularımızla birlikte Şengen sınırlarımızı da korumamıza yardımcı olacaktır. İkincisi, geçen hafta sonu (Jan Böhmermann hakkında soruşturma izni verilmesi) verdiğimiz onay doğru muydu. Bunun da hala doğru olduğuna inanıyorum. Çünkü bu sayede Alman mahkemeleri hukuki açıdan doğru karar verme şansına sahip olacaklar." diye konuştu.
"HATA OLARAK DEĞERLENDİRİYORUM"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik hakaret içeren mizah programını hazırlayan Jan Böhmermann hakkında hukuki süreç başlatılması amacıyla, Türk hükümetinin verdiği notaya olumlu yanıt vermesini de savunan Merkel, şunları söyledi:
"Geçen günlerde kişisel olarak öfkelendiğim tek şey 4 Nisan tarihinde "bilinçli tahkir"den söz etmiş olmamdır. Böylece kendi şahsi görüşümün bu konuda bir önemi varmış gibi bir intiba oluştu. Bunu bir kez daha düşündüğümde bir hata olarak değerlendiriyorum. Böylece sanki benim için düşünce özgürlüğünün, basın özgürlüğünün önemli olmadığı şeklinde bir inanç oluştu. Bunlar benim için önemli ve önemli kalmaya da devam edecek. Benim görüşmelerimi de her zaman etkiler. İnsan hakları ve değerler konusunda konuşulduğunda bu her zaman iki yönlüdür. Bir yanı, açıkta konuşulanlardır, diğer bir yanı da özel olarak konuşulanlardır. Siyasi görüşmelerde her iki yan da gündeme gelir. Bu gelecekte de böyle olacak. İnsan hakları, özgürlükler, basın özgürlüğü vazgeçilmez değerlerdir. Türkiye ile bir anlaşma yaptığımız için artık bunlar değersizdir gibi bir şey düşünülmesi yanlıştır."