Mesut Yılmaz'dan Avrupa'ya çağrı: Türkiye'ye destek verin
Eski Başbakan Yılmaz, 'Avrupa kamuoyuna, karşı karşıya olduğumuz tehdit durumunu doğru değerlendirmeleri ve Türkiye’ye bu çerçevede destek vermeleri yönünde çağrıda bulunuyorum.' dedi.

Oluşturma Tarihi: 2016-08-10 14:47:48

Güncelleme Tarihi: 2016-08-10 14:47:48

Eski Başbakan Mesut Yılmaz, Avusturya'da yayımlanan Die Presse gazetesinde misafir yorumcu olarak bugün yayımlanan "Türkiye kendisini Avrupa tarafından yarı yolda bırakılmış hissediyor” başlıklı makalesinde, son dönemde Türkiye-Avusturya ilişkilerinde karşılıklı anlayışın artık kaybolduğunu üzüntüyle takip ettiğini ifade etti.

FETÖ'nün, 15 Temmuz'daki darbe girişiminin Türk halkını askeri diktatörlük ile demokrasi arasında seçime ittiğini belirten Yılmaz, halkın bilinçli olarak demokratik bir gelecek için mücadele etmeyi ve darbecilerin tanklarına karşı durmayı tercih ettiğini vurguladı. Yılmaz, "Bu nedenle şimdi Türkiye'de kolektif olarak, Avrupa tarafından yarı yolda bırakılmışlık hissi vardır" ifadelerini kullandı.

''ERDOĞAN ÖNEMLİ BİR ROL OYNADI''

Devletin her kademesine sızan Gülen tarikatının banka ve medya imparatorluğu kurduğuna işaret eden Yılmaz, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın darbe girişimini önlemede önemli bir rol oynadığını kaydetti.

Darbe girişimini önlemenin, terör saldırısını bertaraf etmekten daha az olmadığını vurgulayan Yılmaz, muhalefete yönelik operasyon iddialarının asılsız olduğunun altını çizdi. Yılmaz, "Türkiye'de halihazırda Meclis içinde ve demokratik düşünceye sahip muhalefete karşı bir cadı avı başlatıldığı iddiaları tamamen asılsıdır" değerlendirmesinde bulundu.

FETÖ darbe girişiminin Türk siyasi sistemini Batılı demokrasi anlayışı çerçevesinde reforme etmek olmadığını belirten Yılmaz, şöyle devam etti:

"Bu bağlamda, Avusturya kamuoyu başta olmak üzere tüm Avrupa kamuoyuna, karşı karşıya olduğumuz tehdit durumunu doğru değerlendirmeleri ve Türkiye'ye bu çerçevede destek vermeleri yönünde çağrıda bulunuyorum. Zira halihazırda ilişiklerimizin kopmasına doğru frensiz bir şekilde ilerliyoruz ve bu da hem Türkiye hem de Avusturya ve AB için öngörülemeyecek riskler taşımaktadır."