TİMETURK | HABER MERKEZİ
Mepanews'in haberine göre 26 Şubat'ta cihat yanlılarına ait sosyal medya hesapları, üst düzey El Kaide liderlerinden Ebu'l Hayr El Mısri'nin, Suriye'nin İdlib şehrinde ABD insansız hava aracıyla hedef alınarak öldürüldüğünü doğruladı.Mısri'nin ölümü, 2 Mart tarihinde Ararp Yarımadası El Kaidesi ve İslami Mağrip El Kaidesi tarafından yayınlanan ortak açıklamayla doğrulandı.
ŞAM'IN FETHİ KURULUYOR
28 Temmuz 2016 tarihinde, Nusret Cephesi'nin medya kolu, "Eymen Ez Zevahiri'nin genel vekili" sıfatıyla Ebu'l Hayr El Mısri'nin kısa bir ses kaydını yayınladı. Bu ses kaydı, Nusret Cephesi'nin El Kaide'den ayrılarak Şam'ın Fethi Cephesi'ni kurmasının önünü açtı.
Mısri'nin bu mesajından hareketle, Nusret Cephesi'nin ayrılmasının El Kaide liderliğinin aldığı bir kararın sonucu olduğu ifade edilmişti.
"TÜM MÜCAHİT GRUPLAR BİRLEŞMELİ"
Daha da önemlisi tüm muhaliflere birleşme çağrısı yapıyordu:
"Nusret Cephesi'nden İslam ve Müslümanların çıkarlarını koruyacak şekilde ilerlemesini ve bu meseleye ilişkin gerekli adımları atmasını istiyoruz."
Mısri bu adımın "tüm mücahit grupların birleşmesi ve İslami bir yönetim kurulması" için atıldığını belirtmişti. Ebu'l Hayr El Mısri böylesi bir yönetimin "ilk olarak El Kaide liderleri tarafından destekleneceğini" ifade etmişti. Eymen Ez Zevahiri de daha önce yaptığı bir konuşmasında Suriye'deki grupları övmüş ve onların "Şam'da bir İslam devleti kurmak ve Kudüs'ü özgürleştirmek için en iyi umut olduğunu" dile getirmişti. Zevahiri grupları "kendi gruplarının fanatiği olmama" konusunda uyararak birlik çağrısı yapmıştı.
Mısri'nin konuşmasından sonra Ebu Muhammed El Cevlani kendi konuşmasını gerçekleştirmişti. Bu konuşmada Cevlani, Şam'ın Fethi Cephesi'nin "şuraya dayalı birleşik bir yapı oluşturulmasına katkı sunmasını" umduklarını belirmişti. Cevlani aynı zamanda Zevahiri ve Mısri'ye teşekkürlerini sunmuş ve "ümmetin çıkarlarının belirli bir cemaatin çıkarlarından üstün olduğunu" söylemişti.
"ABD BİRLEŞME GÖRÜŞMELERİNİ SABOTE ETMEK İÇİN HER ŞEYİ YAPTI"
Birleşme sürecinde, "süreci baltalama girişimlerinden" sonra en çok konuşulan şey ABD tarafından bilhassa Şam'ın Fethi Cephesi'nin kilit isimlerine yapılan insansız hava aracı saldırılarıydı. Aynı zamanda birleşmelerde de kilit rol oynayan bu isimlerin ABD tarafından bir bir öldürülmesi bazı kişilerce "Suriye devrimine kurulmuş bir komplo" olarak nitelenmişti.
Şam'ın Fethi Cephesi'nin kurulmasından birkaç gün sonra ilan edilmesi planlanan "büyük birleşme" bazı grupların çekilmesi ve fikir ayrılıkları sonucu askıya alınırken, ABD saldırıları sürdü. Suriye'deki cihat yanlısı grupların çoğunu birleştiren Tahriru'ş Şam'ın ilan edilmesi süreci boyunca, birçoğu eski El Kaide mensubu ve üst düzey El Kaide lideri olan birçok isim öldürüldü.
Geçtiğimiz günlerde İdlib'in Mastume bölgesinde ABD insansız hava aracı ile vurularak öldürülen Ebu'l Hayr El Mısri, ülkede en üst düzey El Kaide temsilcisiydi. Nusret Cephesi'nin El Kaide'den ayrılarak yerel gruplarla birleşme çalışmalarında rol oynayan en önemli isimlerden biri konumunda olan Mısri'nin öldürülmesi, cihat yanlıları tarafından "ABD ve Batı'nın Suriye'deki birleşmeyi önlemeye çalıştığı" tezini kanıtlayan bir argüman olarak sunuldu.
NE OLMUŞTU?