Yeni Şafak'tan Kübra Türk'ün haberine göre; Avrupa ülkelerinin gündeminde seçim var. Almanya'da Başbakanlık seçimleri, Fransa'da Cumhurbaşkanlığı seçimi, İtalya'da referandum ve son olarak Avusturya'da dün Cumhurbaşkanlığı seçimleri...
AVRUPA'NIN GÖZÜ KULAĞI BU ÜLKELERDE
İngiltere'nin çıkış süreci Avrupa'yı oldukça derinden etkilerken, AB'ye bağlı ülkelerde yapılan diğer seçimler ve seçimlere aday olan ırkçı ve ayrılıkçı partiler, birliğin dağılma tehlikesini tetikliyor. Bu nedenle, Avrupa ülkelerinden herhangi birinde yapılan seçimler, birlik tarafından büyük bir ilgi ile takip ediliyor.
Avusturya'da dün yapılan cumhurbaşkanlığı seçimlerinden, kesin olmayan sonuçlara göre, seçimin galibi; bağımsız aday Van der Bellen. Van Der Bellen, kendisinin de bir mülteci ailesinden geldiğini açıkladı. Bellen,
"ÖZGÜR VE KOZMPOLİT BİR AVUSTURYA İSTİYORUM"
Ekonomi profesörü olan Van der Bellen, bağımsız bir "Avrupa Birleşik Devletleri" olması gerektiğini belirtiyor. Yeşiller'in desteklediği Alexander Van der Bellen ayrıca AB dostu bir politikacı olarak biliniyor. Bellen'in göçmenlere bakış açısı ise şu sözleriyle ortaya çıkıyor:
"ESKİ SINIRLARIN ÇEKİLMESİNE KARŞI ÇIKIYORUM"
Eski Avrupa dönemine ve sınırların net bir şekilde çizilmesine karşı çıkan Bellen'in siyaseti, 'en güçlü aday' olarak gösterilen ancak oy Bellen'in oy oranını geçemeyen Hofer'in politikasıyla büyük ölçüde farklılık gösteriyor.
"BENDE MÜLTECİ ÇOCUĞUYUM"
Avrupa Birliği (AB) ve sığınmacı yanlısı açıklamalarıyla dikkati çeken Bellen, Müslümanlara ve göçmenlere karşı daha liberal yaklaşımlarıyla biliniyor. Sığınmacı bir ailenin çocuğu olduğunu hatırlatan Van der Bellen, savaş yüzünden sığınmacı durumuna düşenlere kucak açılmasını ancak ekonomik nedenlerle gelenlere karşı daha temkinli olunmasını savunuyor.
RUSYA'DAKİ SAVAŞTAN VİYANA'YA KAÇMIŞ
Van der Bellen'in ailesi, Rusya'daki iç savaş nedeniyle 1919'da Estonya'ya göç etti. Babası Rus göçmeni, annesi Estonyalı olan Van der Bellen'in ailesinin, Rusya'nın Estonya'yı 1940'da ilhak etmesinin ardından Viyana'ya kaçtığı belirtiliyor.
Mülteci çocuğu olduğunu söyleyen Bellen'in, mülteci karşıtı politikalarıyla bilinen Avusturya'ya Cumhurbaşkanı olması dikkati çekti. Avusturya, dünyanın en büyük mülteci krizlerinden birini yaşadığı şu dönemde, sınırına çektiği çift tel örgüler ve ülkeye mülteci almamak için uyguladığı çirkin politikalarla tepki çekiyordu.
"BURKA VE BAŞÖRTÜ YASAĞI AĞTALCA"
Van der Bellen, yabancıların ülkenin kazanımı olduğunu, globalleşen dünyanın değiştiğini ve herkesin bu değişime ayak uydurması gerektiğini ifade ediyor. Van der Bellen, AB'nin Kanada ve ABD ile gerçekleştirdiği ticaretin serbestleştirilmesiyle ilgili anlaşmaları imzalamayacağını açıklamıştı. Bellen, burka ve başörtüsü yasağı tartışmalarını aptalca bulduğunu söylüyor
HOFER KAZANSAYDI İKİNCİ DÜNYA SAVAŞI'NDAN BERİ İLK OLACAKTI
Seçim sonuçlarının açıklanmasının ardından yenilgisini kabullenen Hofer, seçim kampanyası sürecinde göçmen karşıtı bir siyaseti benimsemiş ve tıpkı İngilizlerin AB'den ayrılık sürecindeki Türkiye karşıtı politika gibi bir yol izlemişti. Hofer, seçimi kazanması halinde, "Türkiye AB'ye girerse, Avusturya'yı AB'den çıkarmak için referanduma götürürüm" ifadelerini kullanmıştı. Seçimi Hofer kazansaydı, İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana ilk kez ırkçı bir lider Avusturya'nın cumhurbaşkanı olacaktı.
HOFERDE'DEN DÖNÜŞ MESAJI
Yüzde 53'ün üzerinde oy alarak cumhurbaşkanı seçilen Bellen, seçim sonuçlarının açıklanmasının ardından yaptığı açıklamada, "Dünyaya açık hareket edeceğim, beni seçen, seçmeyen, çok ya da az isteyerek seçen herkesin cumhurbaşkanı olacağım" dedi. Hofer ise yaptığı açıklamada, şansını 6 yıl sonra yeniden deneyeceğini açıklayarak şu mesajı verdi:
"6 yıl sonra çok daha fazla enerji yüklü olarak yeniden deneyeceğim"