İngiltere müslümanları, aşırılıkla mücadelede hükümet tarafından göreve getirilen Sara Khan'a karşı çıkıyor.
Başbakan Theresa May'in Aşırılıkla Mücadele Komisyonu başkanı olarak atadığı Khan'ın “iktidarla yakın ilişkileri” dillendirilirken bir dizi Müslüman topluluk onunla çalışmayı reddediyor.
HÜKÜMETLE ŞEFFAF OLMAYAN İLİŞKİLER…
Toplumda “Nefreti körükleyenlere sıfır tolerans göstereceğini” söyleyen Khan'ın ise hükümetle girdiği şeffaf olmayan ilişkiler nedeniyle eleştiriliyor.
Ancak hükümetten bağımsız olduğunu ileri süren Khan'ın, geçtiğimiz günlerde İngiltere İçişleri Bakanlığı tarafından kullanılan, İngiltere müslümanlarını hedefleyen ve halk arasında örtülü olarak terörizm karşıtı kampanyalar yürüten bir firmayla yakın ilişkileri bulunduğu tespit edilmişti.
KHAN "TEHLİKELİ SAHADA"
Bu durum ise 2014'te Khan'ın başlattığı ve genç insanların IŞİD'e katılmasını engellmeyi amaçlayan “Make A Stand” kampanyasıyla ortaya çıktı. Hükümetin “örtük kampanyasını” bağlantılı olduğu şirket aracılığıyla da destekleyen Khan'ın bu davranışı ise “tehlikeli sahada” olması şeklinde yorumlanmıştı. Müslüman toplulukların o zaman yaptıkları eleştirilerde, “hükümet bu çalışmayı örtülü bir kampanyanın bir parçası olarak destekliyorsa İngiliz Müslüman kimliğini şekillendirmeyi hedefliyor” denilmişti.
“TERÖRİZMLE MÜCADELE EŞİT İŞBİRLİĞİ GEREKTİRİR”
Anti-Islamafobi kampanyası MEND, yaptığı açıklamada Khan'ın göreve getirilmesinin “hükümet ve müslüman topluluklar arasındaki ilişkilere zarar vereceğini” söyledi. İngiliz kabine bakanı olan ilk müslüman kadın Lady Warsi ise İngiltere müslümanlarının Khan'ı “bakanların sözcüsü” ve “onlaraın ağzıyla konuşan biri” olarak gördüklerini belirtti.
Britanya Müslüman Konseyi genel sekreteri Harun Khan ise “Terörizmle mücadele bütün gruplar arasında eşit işbirliğini gerektirir, Müslüman toplumlar da dahil. Bu atama hükümetin bu yönde bir eğilimi olmadığı mesajını veriyor” dedi.