Irak Başbakanı Haydar el-İbadi, Musul operasyonunun ne zaman yapılacağına ilişkin tarihin belirlendiğini ancak bunu şimdilik açıklamayacaklarını söyledi.
İbadi ve Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) Başkanı Mesut Barzani, Erbil'deki Başbakanlık Resmi Ofisi'nde gerçekleşen baş başa ve heyetler arası görüşmenin ardından ortak basın toplantısı düzenledi.
Başbakan İbadi, "Musul'u kurtarma operasyonunu" Kürt yönetimindeki kardeşleriyle görüşmek üzere Erbil'e geldiğini ifade ederek, "Musul topraklarının teröristlerin elinde olması ne bizim ne de Kürdistan'ın çıkarınadır. Musul'a yönelik her türlü tecavüzü reddediyoruz. Musul halkının özgürleştirilmesi için çalışmalıyız. Musul halkını hiçbir ayırım gözetmeden teröristlerin elinden kurtarmak istiyoruz. DAEŞ ise Musul halkını birbirine kırdırtmak istiyor" dedi.
Gazetecilerin Musul operasyonunun ne zaman başlayacağına yönelik sorusu üzerine İbadi, "Operasyonun ne zaman yapılacağına ilişkin tarih belirlendi. Ancak bunu şimdi açıklamak doğru olmaz. Operasyonun başlaması bazı faktörlere bağlıdır. Tikrit'te olduğu gibi düşmanın cesaretini kırmak istiyoruz. Musul'daki halkla da sürekli görüşüyorum. Orada da bazı gruplar var, operasyonun başlamasını bekliyor. Operasyon başlayınca onlar da bize destek verecek. Musul'un kurtarılması ve özgürleştirilmesinde şehir halkının çok önemli bir rolü olacaktır" değerlendirmesinde bulundu.
"DAEŞ'in geri çekildiğini ve yok olmaya doğru gittiğini" dile getiren İbadi, "Artık tutunamadıkları için beklenen direnişi de sergileyemediler. O nedenle Tikrit'i alırken ciddi bir direnişle karşılaşmadık. Şehri aldıktan sonra polis güçlerine teslim ettik" ifadesini kullandı.
Tikrit'teki yağma iddiaları
Bir soru üzerine "Tikrit'teki yağma ve hırsızlığın Irak ordusu ve Şii gruplarla ilgisinin olmadığını" savunan İbadi, şöyle devam etti:
"Tikrit'teki her türlü hukuksuzluğu, ihlali ve yağmayı reddediyoruz. Bunun bizimle hiçbir alakası yoktur. Bu hukuksuzluğa karışanlar yargı karşısına çıkarılıp cezalandırılacaktır. Zaten bir kısmı şu an gözaltına alınmış durumda. Fakat bunun Irak ordusu ve Haşd-ı Şa'bi'yle bir alakası yoktur. Enbar, Diyala, Musul ve DAEŞ'in elindeki diğer yerlerin alınmasında halkın malına, canına ve namusuna el uzatılmasına asla müsaade etmeyeceğiz. Bu bizim kırmızı çizgimizdir. Karışıklık çıkarmak isteyen bazı provokatörler, fitneciler ve bozguncular olacaktır ancak bizim görevimiz bunları engellemektir. Tikrit'in alınması esnasında 64 ev ve 85 işyeri yakılmış. Bu bizim için yüksek bir rakamdır. Bir evin yakılması bile bizim için çoktur. Yapanlar, herkesten önce bize karşı çıkmıştır."
Bir intikam almanın söz konusu olmayacağını savunan İbadi, Musul'da da aynı şekilde "intikam arayışlarına izin vermeyeceklerini", hukuka bağlı kalarak sorunu çözeceklerini, intikam almak adına hareket edenleri de yargı karşısına çıkaracaklarını ifade etti.
Şii milislerden oluşturulan Haşd-ı Şa'bi'ye yönelik suçlamaları kabul etmeyen Başbakan Haydar el-İbadi, şunları söyledi:
"Haşd-ı Şa'bi'nin içinde yer alanlar gönüllü Irak vatandaşlarıdır. Bu insanlar, Irak topraklarının teröristlerden kurtarılması için canlarını ortaya koymuştur. Kürdistan bölgesinde de gönüllüler var. Musul operasyonu için de gönüllü olarak savaşa katılmak isteyen vatandaşlarımız var. Haşd-ıi Şa'bi Musul'da da var. Bireysel hataları bütün savaşçılara mal etmek doğru değildir. Haşd-ı Şa'bi'nin ve ordu birliklerinin içindeki bazı kişiler uygun olmayan davranışlarda bulunmuş olabilir, bunu genelleştirmemek lazım. Haşd-ı Şa'bi'de yer alanlar, Irak'ın çocuklarıdır ve orduyla omuz omuza DAEŞ'e karşı savaşıyor."
"Erbil ile uyumlu çalışıyoruz"
Haydar el-İbadi, Kürt yönetimiyle ilişkileri de değerlendirdiği konuşmasında, "Şartsız ve ön koşulsuz olarak Erbil ile Bağdat arasındaki uyumlu çalışmanın devam etmesi hususunda aynı noktadayız. Sayın Bölge Başkanı Barzani ve diğer hükümet yetkilileriyle konuştuk. İki taraf arasındaki askeri, güvenlik, ekonomik ve sosyal bütün kapıların açık kalması gerektiğini dile getirdik. Her konuda uyumlu çalışma içerisinde olacağız. Çünkü kaderimiz bir ve Irak da tek parçadır. Musul, Diyala, Tikrit ve diğer şehirlerde kaderimizin ortak olduğunu gördük" ifadelerini kullandı.
"Elimizde yeteri para yok"
İbadi, Peşmerge giderlerinin Irak bütçesinden karşılanması noktasında anlaşmaya vardıklarını, bunun yeni değil daha önce varılan bir uzlaşma olduğunu hatırlattı. Kürt yönetiminin bütçedeki payını alacağını dile getiren İbadi, "Bütçenin gönderilmesiyle ilgili bir sorun yok. Fakat elimizde yeteri kadar para yok. Kaynak sağlandığında Kürdistan bölgesinin payı gönderilecektir" dedi.
Başbakan İbadi, bir soru üzerine Musul operasyonu ile Kürt bölgesinin genel bütçeden alacağı pay arasında hiçbir bağlantı olmadığını, bunların ayrı konular olduğunu söyledi. İbadi, "DAEŞ'in elindeki Musul'daki memurların maaşlarını veren Irak hükümeti terörislere karşı savaşan Peşmergenin maaşını neden vermiyor" sorusuna şu yanıtı verdi:
"Kürdistan bölgesi hükümeti de memur maaşlarını veriyor. Ancak iki aylık bir gecikme yaşanmış. Kürdistan bölgesinin bütçedeki payını göndereceğiz. Ayrıca DAEŞ'in elindeki Musul ve Selahaddin vilayetlerinde maaş alanlar, Irak devletinin memurlarıdır. Onlar Irak devletinden maaş alıyor. Hükümet olarak bu maaşların, DAEŞ'in eline geçmemesi için çaba gösteriyoruz. Çünkü DAEŞ'in eline geçince kendi harcamaları için kullanıyorlar. Orada yaşayan memurların maaş almaya hakkı var."
