YASİN YILDIRIM | TİMETURK
Türkiye'nin en önemli Sivil Toplum Kuruluşları'ndan biri olan AİD Uluslararası Doktorlar Birliği, Nepal depremiyle birlikte yine insanların yardımına koştu. AİD gönüllüsü Dr. Muhammed Yaşar Sever ile Dr. Nedim Uzun yaşadıklarını bize anlattı.
Ölümlerin azalmasını sağladık
AİD Uluslararası Doktorlar Birliği hakkında bilgi veren Dr. Muhammed Yaşar Sever, ‘' AİD Uluslararası Doktorlar Birliği 2011 yılında kuruldu. 2011 yılında kurulmasının hemen ardından hepimizin bildiği gibi Somali'de kuraklık ve iç savaşın getirdiği bir kıtlık oluştu. Kurulur kurulmaz böyle bir organizasyon gerçekleştirmek zorunda kaldık. AİD; Irk, din, dil ayrımı gözetmeden çalışan uluslararası bir organizasyon. İlk organizasyonumuzu dünyanın en büyük mülteci kampı olan Kenya Dadaab Mülteci Kampı'nda gerçekleştirdik. Çalışmalarımızı çocuklar üzerinde yoğunlaştırdık. Tabii ki yaşlı, kadın ve çocuk diye hastalarımızı ayırmadık. O bölgede yol üzerinde her geçen gün yükselen tepeler dikkatimizi çekiyordu, sonradan öğrendik ki bu tepeler ölen çocukların gömüldüğü alanlar olarak karşımıza çıktı. İnanılmaz bir çocuk ölüm hızı vardı. Daadab'ta 1 yıl kaldık, bir yıl boyunca çocuklara mama, mültecilere yemek ve İHH'nın da desteklediği su kuyuları açma gibi çalışmalar yürüttük. Bunun sonuçlarını da kısa sürede görmeye başladık. Ölümlerin azaldığını, refah seviyesinin arttığını, kamplardaki insanların rahatsızlıklarının azaldığını çok net bir şekilde gördük. Bizim için başarılı bir çalışma oldu.'' açıklamasında bulundu.
30 ülkede yardıma koştuk
Bosna Hersek, Uganda, Tanzanya, Suriye, Nijer, Pakistan, Arakan, Kenya, Somali, Azerbaycan, Filipinler gibi 30 ülkede çalışma yürüttüklerini belirten Sever, ‘' Pakistan'daki sel felaketinde önemli sağlık taramaları gerçekleştirdik. Savaş sonrası Suriye'deki kamplarda sağlık taraması yaptık. Filipinler'deki sel felaketinde de çalışmalarımızı yürüttük. En son Nepal'e gittik, kriz anında tepki değil ileriye dönük çalışmalar planladık. Nepal'de kaldığımız 8 günlük süre boyunca Nepal yönetimiyle de ortak çalışmalar yürüttük.'' dedi.
Budistlere Müslümanların nasıl bir insan olduğunu gösterdik
Nepal'in büyük bir kısmının Budist olduğunu bildiklerini ifade eden Dr. Sever, ‘'Daha önce Budistlerin Müslümanlar üzerinde büyük bir zulmü vardı. Bir Müslüman olarak, Budistlere Müslümanların nasıl bir insan olduğunu göstermek açısından büyük bir deneyim oldu. Budistlerin bize Müslümanlığı sorması ve merak etmesi hoşumuza gitti. Müslümanlar için iyi bir izlenim bırakmak, ayrıca mutlu etti bizi.'' dedi.
Salgın hastalıkların önlenmesi için çalıştık
Nepal'de yaptıkları çalışmalar hakkında bilgi veren bir diğer AİD Uluslararası Doktorlar Birliği gönüllüsü Dr. Nedim Uzun, ‘' Deprem bölgesinde sağlık açısından yürütebileceğimiz iki çalışma vardı. Birincisi enkaz altından çıkan hastalara müdahale etme, ikincisi de bölgedeki halk sağlığı ile mücadele etmek. İlk olarak enkaz altından çok sayıda canlı insan çıkarıldı. Dolayısıyla bizim enkaz altından çıkan insanlara müdahale etme gibi bir şansımız olmadı. Bizim asıl odaklandığımız nokta, Baktabur'da halk sağlığına yönelik çalışmalar oldu. Gittiğimiz bölgede açık alanda kötü hijyen koşullarında kalan çok sayıda insan vardı. En hızlı şekilde salgın hastalıkların önlenmesi için çalışmalar yürüttük.'' dedi.
Sınırlı imkânlarla büyük katkı sağladık
Deprem bölgesine gittiklerinde orada devletin dahi olmadığını belirten Dr. Uzun, ‘' Yerel yetkililerle ciddi diyaloglarımız oldu, çünkü bölgeye giden ilk ekiptik biz. Hem arama kurtarma ekibi olarak İHH, hem de AİD olarak biz yer aldık. Bölgede ilk ekibiz ve bu sayede bölgeye kısa sürede hâkim olduk. Bir ara Baktabur'daki sağlık merkezi bizim üzerimizden yürümeye başladı. Hemşire isteğimiz, ilaç isteğimiz kısa sürede karşılandı. Ciddi anlamda salgın hastalıkların yayılmasına engel olduk. Ayrıca ileri destek alması gereken hastaları kayıt altına aldık ve bu kayıtlar sayesinde ileri destek verebilen hastanelere sevk edilmesini sağladık. Bu çalışmalarımızı sınırlı imkânlarla yapmamıza rağmen ciddi anlamda karşılığını gördük.'' dedi.
Yabancı STK'lar bizimle çalışmak istedi
Bölgeye hâkim olmanın avantajlarını gördüklerini belirten Dr. Uzun, ‘'Bir İsviçreli sivil toplum örgütü mensubu bize gelip, siz burada bu sistemi kurmuşsunuz ve bölgeye hâkimsiniz, biz burada insanlara yardım etmek istiyoruz ama burada insanların neye, ne kadar ve ne zaman ihtiyaç duyduğunu bilmiyoruz. Bunu en iyi bilen sizsiniz ve ne istiyorsanız; branş doktoru, tıbbi malzeme, ilacınızı karşılayıp, sizin altınızda çalışma yürütmek istiyoruz. Bunun yanı sıra Baktabur Sağlık Müdürü istediğimiz gibi hareket edebileceğimizi belirtti. Bize yakın bir yerde bulunan Çinli yardım ekibi, ne yapacaklarını bilemedikleri için bizi takip edip, çalışmalarımızı taklit etmeye başladı. Her açıdan devletten daha fazla o bölgeyi analiz etmiş, sınırlı imkânlara rağmen ciddi çözümler getirdik. Bunun karşılığını valilikten ve belediye başkanlıklarından tavsiye ve teşekkür yazıları alarak gördük. Kısa sürede Sağlık Bakanlıkları'ndan ve Birleşmiş Milletler nezdinde akredite olduk. Bu AİD'in ilk akreditesiydi.'' dedi.
Osmanlı hala yaşıyor
Çalışmalarımızı takdir eden insanlar bizi kendi dinlerinde kutsadılar diyen Dr. Uzun, ‘'Bir Nepal vatandaşı, dünyanın neresine gidersem gideyim Türkleri orada görüyorum. Benim açımdan hala Osmanlı İmparatorluğu devam ediyor dedi. Türkiye'nin dünyada büyük bir güç olarak varlığını Nepal'de temsil etmek bizim açımızdan çok önemliydi. Yaklaşık 6 ay daha bölgede çalışmalarımız devam edecek. Arkadaşlara nöbeti devrederek ülkeye döndük.'' dedi.
Nepalliler Türk doktorlarına muayene olmak istiyor
Nepal vatandaşlarının Türklere bakış açısı çok güzeldi diyen Dr. Uzun, ‘'Bir süre sonra Baktabur'a alışmıştık. Sanki kendi ülkemizde kendi şehrimizdeymiş gibi kendimizi rahat hissetmeye başladık. Bazı basın mensupları çalışmalarımızı inceledi. Bunun ardından bölgede insanlar Türk doktorlarına muayene olmak istiyor diye bir haber yayınlandı basında. Ayrıca Nepal vatandaşı bir Hindu çalışmalarımızı beğenerek 3500 kutu antibiyotik yardımında bulundu.
Halkın sempatisini kazandık ve bu bizi motive etti
İHH ve AİD olarak 13 kişi ile bölgeye gittiklerini ifade eden Dr. Uzun, ‘' 2 AİD doktoruyla bölgede yer aldık. Daha sonradan bize bir doktorumuz daha katıldı. Bunun yanı sıra Türkiye'de tıp okuyan Nepal vatandaşı bir arkadaşımız bize katıldı. Bölge halk sağlığı ekipleri 10 hemşire ile bize destek oldu. Ayrıca ne istersek hizmetlerimize sunacaklarını söylediler. Bölgede 8 gün kaldık; 1500 kişiyi muayene ettik, 40 bin ateşli vaka taraması yaptık, 50 bin maske dağıtımı yaptık. Bölgede çalışmalarımız devam edecek. Halkın sempatisini kazandık ve bu bizi motive etti.
İnsanlara yardımcı olmak çok güzel bir deneyim
İlk defa bir afet bölgesine hekim olarak gittiğini belirten Dr. Uzun, ‘' İnsanlara yardımcı olmak çok güzel bir deneyim. İsterim ki AİD ile birlikte doktor arkadaşlarım bu deneyimi yaşayarak mazlum insanlara yardımcı olurlar.'' dedi.
