İşte o yazı:
İsrail'de muhalif partilerin kurduğu koalisyon hükümetinin mecliste güven oyu almasıyla 12 yıllık Netanyahu dönemi sona erdi, yerine Yamina lideri Bennett geldi. Yapılan oylama sonucu, 120 sandalyeli Mecliste 60 milletvekilinin desteğiyle koalisyon hükümeti güven oyu almış oldu.
Mart 2009'dan bu yana başbakanlık görevini yürüten Netanyahu dönemi bitmiş oldu.
Gelecek Var ile Yamina partilerinin öncülüğünde kurulan koalisyon hükümetinin işbaşına gelmesiyle bölgede nasıl bir atmosferin oluşacağı merak konusu.
Aslında bizim için İsrail'de merak uyandıran bir tablo yok.
Benjamin Netanyahu'nun gidişine sevinenler çoğunlukta olduğu gibi üzülenler de az değil.
Peki biz bu sürece nasıl okumalıyız?
Netanyahu'nun gitmesi İsrail ve özellikle Filistin açısından nasıl değerlendirilmeli?
Netanyahu iktidara geldiği ilk günden son ana kadar Filistin karşıtlığını devam ettirdi.
Filistin devletine karşı çıkarken Suriye'nin Golan Tepesi'nin iadesine asla müsaade etmeyeceğini, Kudüs'ün statüsünün tartışmaya açılmasına izin vermeyeceğini yineleyen Netanyahu barış karşıtı tavrıyla iç politikasını devam ettirdi.
Filistin tarafına asla taviz vermeyerek ve tüm anlaşmaları bloke ederek İsrail aşırı sağına oynayan Netanyahu'ya çogu kez içteki güvercin kanattan eleştiriler yükseldi.
Son Mescid'i Aksa saldırılarında da bunu yaşadık.
Netanyahu sicili kabarık bir başbakanlık yaptı. İş başında iken yolsuzluk ve rüşvet yüzünden soruşturmalar geçirdi. 12 yıllık iktidarında hemen her dört yılda bir Gazze'ye, Filistin topraklarına operasyon başlatarak tüm dünyanın tepkisini çekmeyi başardı.
Hem içte hem dışta eleştirilere hedef olan hükümetin en büyük destekçisi ise yine ABD yönetimi oldu.
Keza İsrail'de hangi görüş ve lider iktidar olursa olsun Amerika'nın Ortadoğu'daki ileri karakolu konumunda bulunan İsrail'deki tüm iktidarlara ABD destek vermek durumunda.Hatta zorunda.Tarih bunun aksini göstermedi.
İsrail'e "Küçük Amerika" denmesi boşa değil. Amerika'da kim seçilirse seçilsin devletin politikası değişmez. İsrail'de de kim seçilirse seçilsin ABD'nin bu ülkeye bakışı değişmez.
İsrail'i yöneten iradenin büyüğü Amerika'da olduğu için aykırı bir söylem ve eyleme pek rastlanmaz.
Peki Netanyahu gidince Filistin'e huzur mu gelecek?
İsrail saldırgan politikalarından vaz mı geçecek?
Bölgedeki Arap politikasına yeni bir bakış açısı veya barışçıl atmosfer mi sunulacak?
Cevap belli.
İsrail'de kimin gittiği ya da kimin geldiği değil önemli olan.
Önemli olan ABD yönetiminin kar-zarar, fayda-çıkar hesabının faturasının bölgeyle nasıl uyuştuğu.
Yeni Başbakan Naftali Bennet'in neler yapabileceğini izleyeceğiz.
Bakalım Netanyahu'nun geride bıraktığı pis kokular Naftali'n ile çıkacak mı?
İsrail "neden" bunu yapıyor?
Yahudiler "neden" böyle davranıyor?
Filistinliler "neden" ölmeye devam ediyor?
Dünya bunlara "neden" sessiz kalıyor?
"Neden?" diye sorarken bölgenin jeopolitik ve jeostratejik konumunu düşünün ve İsrail'in bu bölgede nasıl ve "neden" kurulduğuna bir göz atın.
Daha iyi anlarsınız...