'Netanyahu yönetiminin Gazze planı yok, karar Amerika'da'
Tel Aviv Üniversitesi Orta Doğu Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Eyal Zisser, 'Aslında, onların (İsrailli yöneticilerin) ne söyledikleri önemli değil. Öncelikle ne yapacaklar, ne olacak ve Amerikalılar neye karar verecek görmemiz lazım.' dedi.

Oluşturma Tarihi: 2023-11-13 16:02:40

Güncelleme Tarihi: 2023-11-13 16:05:17

İsrail yönetimi, Gazze Şeridi'ndeki işgalin başarılı olması halinde güvenlik açısından bölgenin kontrolünü Filistin yönetimine bırakmayacağını açıklarken, uzmanlar ise Tel Aviv yönetiminin net bir planı olmadığını ancak Araplardan oluşan uluslararası bir gücün Gazze Şeridi'nde yönetimi devralabileceğini belirtiyor.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, önceki gün Savunma Bakanı Yoav Gallant ile düzenlediği ortak basın toplantısında, "Gazze Şeridi üzerindeki güvenlik kontrolünden vazgeçmeyi kabul etmeyeceğim." ifadelerini kullandı.

Tel Aviv yönetimine Gazze'ye saldırılar konusunda açık destek veren ABD'nin Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan ise dün bir açıklamasında Netanyahu'nun planına karşı çıktıklarını ifade ederek, "Gelecekteki yönetimlerinin nasıl olacağına karar vermek sonunda Filistinlilere bağlı olacaktır ya da olmalıdır. Batı Şeria ve Gazze Şeridi'nin yeniden birleştirilmesi de bu kapsama dahil edilmelidir." ifadelerini kullandı.

İsrailli uzmanlar, Gazze'de işgalin başarılı olması halinde Tel Aviv yönetiminin bölgeye ilişkin planı olup olmadığını dair AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.

Tel Aviv Üniversitesi Orta Doğu Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Eyal Zisser, İsrail yönetiminin Gazze'de bir planı olduğunu düşünmediğini belirterek, şunları kaydetti:

"Savaş kabinesinde Netanyahu ile birlikte daha ılımlı olan diğer isimler de var. Benny Gantz ve Gadi Eisenkot, Filistin yönetiminin rol oynamasını istiyor.

Amerikalıların da bunun olmasını istediklerini düşünüyorum. Netanyahu'nun ne düşündüğü hakkında emin değilim evet burada bir soru işareti var."

"AMERİKALILARIN KARARI ÖNEMLİ"

İsrail iç siyasetinde sağ ve merkez kanat arasında bir gerginlik olduğuna dikkati çeken Zisser, merkez kanadın Filistin yönetimi ile çalışmak için hazır olduğunu ancak Netanyahu ile sağcıların buna sıcak bakmadığını söyledi.

Zisser, "Aslında, onların ne söyledikleri önemli değil. Öncelikle ne yapacaklar, ne olacak ve Amerikalılar neye karar verecek bunu görmemiz lazım." diye konuştu.

"Gazze'nin güvenliğini bırakmayacaklarını" açıklayan Netanyahu'nun neyi kastettiğinin sorulması üzerine Zisser, şöyle devam etti:

"Bence onun söylemek istediği, Hamas'ın tekrar güçlenmesi halinde İsrail'in müdahale edeceğidir. Bununla Gazze'yi işgal ya da orada askeri varlık bulundurmayı kastettiğini sanmıyorum ancak yine de bunu ona sormalısınız.

Bence askeri olarak Hamas'ı ortadan kaldırabilecekler ve bölge üzerinde güvenlik kontrolü sağlayacaklar ancak asıl zorluk bundan sonra ne yapılacağıdır."

"PLAN TARTIŞILIYOR, HENÜZ SONUÇ YOK"

Filistin konusunda uzman Dr. Harel Coherev ise İsrail'in Gazze'de ne yapacağına dair henüz net bir plan belirlemediğini dile getirdi.

Coherev, "Öncelikle şunu anlamalıyız, şu an sadece tartışıyorlar ve sonuçlanmış bir şey yok. İsrail kendisi için yük olacağı nedeniyle Gazze Şeridi'ni yönetmek istemiyor. İsrail bunu şu an görüyor. Bu yüzden en iyisi Gazze'nin Arap yönetimi altında olmasıdır. Bu uluslararası bir Arap gücü olabilir. Filistin yönetimi ile birlikte Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve hatta Suudi Arabistan olabilir." görüşünü dile getirdi.

İsrail'in Gazze Şeridi'nin büyük bir bölümünde Hamas'ın güçlenmemesi için güvenliği elinde bulunduracağını ancak yönetimin Filistinlilerin veya Arapların elinde kalacağını belirten Coherev, şu iddialarda bulundu:

"Öncelikle Gazze Şeridi kısa süreli işgal edilecek. İsrail'in orada kalmaya, özellikle orada sahip olduğumuz yerleşim yerini yeniden kurmaya hiç niyeti yok. Hamas yok edilince orayı Filistinli ya da uluslararası Arap gücü yönetecek."

Coherev, Netanyahu'nun 7 Ekim'deki saldırılarda sorumluluğu olduğuna ve savaştan sonra görevde kalma ihtimalinin düşük olduğuna dikkati çekti.

İsrail yönetiminin işbirliği yapmak için Filistin yönetiminden talepleri olduğunu da söyleyen Coherev, şunları savundu:

"Oradaki taleplere bakarsanız, bu barış içeriği değil, iki devletli çözüm içeriği değil, maksimize edilmiş hedef içeriği. İki şey var. Bunlardan biri Filistin eğitim sisteminin tamamen revize edilmesi, İsrail ve Avrupa Birliği bundan hiç memnun değil.

Bu, İsrail ile herhangi bir işbirliği yapabilmesi için Filistin yönetiminin yanıtlaması gereken ilk taleptir. İkincisi de İsrail'de hapsedilen Filistinli teröristlerin ailelerine maaş verme politikasının sona ermesidir. Bu iki şeyin değişmesi gerekecek."

"İSRAİL DAHLAN'A GÜVENİYOR"

İsrail'in bu talepleri Mahmud Abbas'tan sonrası için düşündüğünü vurgulayan Coherev, "Abbas yaşlı olduğu için onun halefi bunları yapacak. O da Muhammed Dahlan olabilir. Dahlan planını BAE destekliyor. Dahlan'ın parası da var. Kendisi Gazzeli ve güçlü bir adam ve son olarak Dahlan'ın İsrail ile güçlü ilişkileri var ve İsrail tarafından güvenilir biri." değerlendirmesinde bulundu.

Moşe Dayan Orta Doğu ve Afrika Çalışmaları Merkezi Direktörü Prof. Dr. Uzi Rabi de İsrail yönetiminin Gazze'de Hamas'ın kontrolündeki önceki statükoya geri dönemeyeceğini ve kontrolün Filistin yönetimine bırakılmayacağını savundu.

Rabi, "İsrail'in zayıf olduğunu, düşünerek büyük bir hata yaptılar. Aslında İsrail, varoluşsal tehditle karşılaşınca, çok ama çok zalim olabilir, çok güçlü ve konu askeri teknolojisine gelince çok yetenekli." ifadelerini kullandı.

İsrail'in başarılı olması halinde Gazze'de durumun nasıl olacağına dair soruya ise İsrailli uzman, "Gazze askerden arındırılacak çünkü İsrail hiçbir ordunun, hiçbir askeri gücün yeniden büyümesine ve İsrail'e zarar vermesine izin veremez." cevabını verdi. AA