Wikileaks adlı internet sitesinin editörü ve basın sözcüsü Avustralyalı Julian Assange'ın İngiltere'de tutuklanmasının yankıları sürüyor. Yakalanma ve ABD'ye teslim edilme endişesiyle 2012 yılında sığındığı Londra'daki Ekvador Büyükelçiliği'nden zorla çıkarılmasından sonra çıkarıldığı mahkemece tutuklanmıştı.

Assange'ın elçilikten çıkarılışı ve polis tarafından tutuklanması sırasında yaşanılan görüntüler büyük tepki çekmişti.
Bir anda dünya gündemine oturan ve ABD'nin başta Afganistan ve Irak'taki işkence ve katliamlarını ortaya çıkaran Julian Assange'ın tutuklanması ile ilgili gazeteci-yazar Amdy Goodman Boston'da, dünyaca ünlü aktivist, siyasi eleştirmen ve yazar Noam Chomasky'in görüşlerini aldı. Chomasky'in gazeteci-yazar Goodman'ın sorularına verdiği cevaplar şöyle:

‘İKTİDARLAR, PİSLİKLERİNİ ORTAYA
ÇIKARAN KİŞİLERDEN HOŞLANMAZ'

Assenge'ın tutuklanmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?

NOAM CHOMSKY : Assange tutuklanması birçok bakımdan skandaldır. Bunlardan biri sadece hükümetlerin çabasıdır - ve sadece ABD hükümeti değildir. İngilizler işbirliği yapıyor. Ekvador, elbette şimdi işbirliği yapıyor. Daha önce İsveç işbirliği yapmıştı. İktidardaki insanların, ürettiği materyalleri, pislikleri ortaya çıkaran bir gazeteciyi susturma çabaları… tamam mı?
WikiLeaks, insanların iktidarda olanlar hakkında bilmesi gereken şeyleri üretiyordu. İktidardaki insanlar bundan hoşlanmaz; bu yüzden onu susturmak zorundayız.

‘LULA DA SİLVA'NIN BAŞINA
GELENLERİ HATIRLAYIN'

Bu ne tür bir şey, ne tür bir skandal, ne yazık ki tekrar tekrar meydana geliyor.

NOAM CHOMSKY : Başka bir örnek almak gerekirse, Ekvador'un hemen yanı başında, Brezilya'da yaşanan gelişmelerin son derece önemli olduğu bir örnek. Bu, dünyanın en önemlilerinden biri olan Latin Amerika'daki en önemli ülkedir.
Lula hükümetinin döneminde, Brezilya belki de dünyanın en saygın ülkesiydi. Lula da Silva'nın önderliğinde Küresel Güney'in sesiydi. Ne olduğuna dikkat et. İşçi Partisi'nin kötü etkilerini ortadan kaldırmak için bir darbe, yumuşak bir darbe oldu. Bunlar, Dünya Bankası tarafından tanımlanmaktadır, ben değil.
Silvia dönemi, Brezilya tarihinin “altın on yılı” olarak tarihe geçti. Yoksulluk radikal bir şekilde azaltıldı, topluma kimlik ve umut duygusu kazandırıldı. Buna tahammül edemediler.
Lula'ya karşı ‘yumuşak bir darbe' gerçekleştirildikten sonra, ayrıntılara girmeyeceğim, geçen eylül ayınadaki son hareket, ülkenin en popüler kişisi olan Lula Silva'yı içeri almak için harekete geçtiler.
Brezilya'nın yaklaşmakta olan seçimleri kazanması neredeyse kesindi. Hapse atıldı. Esasen ölüm cezası. 25 yıl hapis. Kitap okumaktan yasaklandı ve en önemlisi, kamuya açık alanda açıklama yapmaktan men edildi. Bu, seçimi kazanması muhtemel olan kişiyi susturmak içindi. Lula da Silva dünyadaki en önemli siyasi mahkûm. Bununla ilgili bir şey duyuyor musunuz?

‘NEDEN? ABD BAŞKALARININ
NE YAPTIĞINI KONTROL ETME
GÜCÜNE SAHİP OLSUN'

Assange için de benzer bir durum: Bu sesi susturmalıyız. Tarihe geri dönersin. Bazılarınız Mussolini'nin faşist hükümetinin Antonio Gramsci'yi hapse attığını hatırlayabilir. Savcı, “Bu sesi 20 yıl susturmak zorundayız” demişti. Konuşmasına izin veremezsin. Bu Assange. Bu Lula. Başka durumlar da var. Bu bir skandal.
Diğer skandal, sadece şok edici olan Birleşik Devletlerin, dünya dışı erişimleridir. Demek istediğim, neden Amerika Birleşik Devletleri? Neden?
Neden Amerika Birleşik Devletleri, başkalarının dünyanın başka yerlerinde ne yaptığını kontrol etme gücüne sahip olsun? Yani, tuhaf bir durum. Her zaman devam ediyor. Hiç farketmedik bile. En azından hiçbir yorum yapılmadı. Çin ile ticaret anlaşmalarını askıya almak gibi gibi.

‘ABD TEKNOLOJİ TRANSFERİNİ
ENGELLEMEK İSTİYOR'

Ticaret anlaşmaları ne hakkında?

NOAM CHOMSKY : Çin'in ekonomik gelişimini engelleme çabası. Şimdi, Çin'in bir kalkınma modeli var. Trump yönetimi bundan hoşlanmaz. Bu nedenle, onu baltalayalım. Kendinize sorun: Çin, ABD'nin empoze etmeye çalıştığı kurallara uymasaydı ne olurdu? Çin, örneğin, başka bir büyük şirket olan Boeing veya Microsoft Çin'e yatırım yaptığında, Çin yatırımın doğası üzerinde bir kontrol sahibi olmak ister. Bir dereceye kadar teknoloji transferi istiyorlar. Teknolojiden bir şeyler kazanmalılar. Bununla ilgili yanlış bir şey var mı? ABD bu şekilde gelişti.

İngiltere'nin gelişmesi de böyle; Hindistan, hatta İrlanda'dan teknoloji transferi ederek gelişti.
Her gelişmiş ülke, işte böyle bir gelişme kaydetti. Boeing ve Microsoft bu düzenlemeleri sevmiyorsa, Çin'e yatırım yapmak zorunda kalmazlar. Eğer biri kapitalizme gerçekten inanıyorsa, Çin ile istedikleri herhangi bir düzenlemeyi yapmakta özgür olmalıdırlar. Teknoloji transferini içeriyorsa, tamam. ABD bunu engellemek istiyor; Çin bu yüzden gelişemez.

‘MÜLKİYET HAKLARI
TÜKTECİLERE FAYDA SAĞLAYACAK'

Örneğin, fikri mülkiyet hakları, ilaçlar için fahiş patent hakları denilen şeyi alın. Microsoft, Dünya Ticaret Örgütü aracılığıyla işletim sistemleri üzerinde bir tekele sahiptir. Çin'in bunları gözlemlemediğini varsayalım. Kim faydalanır ve kim kaybeder? İşin aslı, Amerika Birleşik Devletleri'ndeki tüketicilerin fayda sağlayacağı. Daha ucuz ilaçlar alacağınız anlamına gelir. Bu, bir bilgisayar elde ettiğinizde Windows'a takılmayacağınız anlamına gelir. Daha iyi bir işletim sistemi elde edebilirsiniz. Bill Gates'in biraz daha az parası olur. İlaç şirketleri, oldukları kadar süper zengin olmaz, biraz daha az zengin olurlar. Ancak tüketiciler fayda sağlayacak.