“NSU cinayetlerinde, Alman güvenlik birimlerinin büyük ihmali var”
Alman Thüringen Eyalet Meclisi'nde kurulan ikinci NSU Araştırma Komisyonu raporunu kamuoyuna açıkladı. Raporda NSU örgütünün güvenlik birimlerinin büyük ihmalleri nedeniyle ortaya çıkarılamadığı vurgulandı.

Oluşturma Tarihi: 2019-10-01 11:03:48

Güncelleme Tarihi: 2019-10-01 11:03:48

Thüringen Eyalet Meclisi'nde kurulan ikinci NSU Araştırma Komisyonu raporunu kamuoyuna açıkladı. Raporda NSU örgütünün güvenlik birimlerinin ihmalleri nedeniyle ortaya çıkarılamadığı vurgulandı.

"2000-2011 yılları arasında Nasyonal Sosyalist Yeraltı (NSU) örgütü tarafından işlenen 10 cinayet engellenebilirdi." Thüringen Eyalet Meclisi'nde kurulan ikinci NSU Cinayetlerini Araştırma Komisyonu, Eyalet Meclisi Başkanı Birgit Diezel'e teslim ettiği raporunda bu tespite yer verdi.

"Aşırı sağcı terör ve yetkili makamların tavrı" başlıklı 2 bin 200 sayfalık rapora göre Thüringen eyaletindeki güvenlik birimleri 1998-1999 yıllarında eyalet sınırlarını aşarak NSU üyelerine yönelik bilgileri doğru analiz etmek ve değerlendirmek zorundaydı. Ancak rapora göre güvenlik birimleri bunu yapmadı. Bunda güvenlik birimlerinin büyük ihmallerinin yanı sıra yargı, emniyet ve Anayasayı Koruma Dairesi'ndeki yapısal eksikler de rol oynadı. Raporda Thüringen'deki Jena kentinde büyüyen ve radikalleşen NSU üyelerinin bu nedenle 2011 Kasım ayına kadar gün yüzüne çıkmadığına işaret edildi.

"Hatalar üzerine açıkça konuşulmalı"

Raporda komisyon üyeleri güvenlik birimlerinin yaptığı hatalara geniş yer verdi. Emniyet içindeki "hata kültürü"nün iyileştirilmesi gerektiği vurgulanarak, üst düzey yöneticilerin yapılan hataları açıkça ele almasının önemine dikkat çekildi. Güvenlik birimlerinin yapılan hatanın ardından ilgili kişi ya da kişiler hakkında disiplin soruşturması açmasından çok, yapılan hata hakkında açıkça konuşmasının önemi vurgulandı.

Araştırma Komisyonu üyesi milletvekilleri söz konusu raporlarında hem emniyet hem de iç istihbarat teşkilatı Anayası Koruma Teşkilatı'nın daha fazla personele ihtiyacı olduğunu belirtti. Güvenlik birimleri arasında ciddi iletişim sorunları olduğuna dikkat çekerek, Thüringen Emniyeti ile Federal Emniyet Teşkilatı arasındaki işbirliği sırasında bazı bilgilerin kaybolduğu ifade edildi. Bir tanığın anlatımları örnek verilerek, Federal Emniyet Teşkilatı çalışanlarının bir operasyonunun ardından aşırı sağcı bir zanlıya ait bilgisayar, cep telefonları ve hard diskleri, Thüringen Emniyet Müdürlüğü'nün buradaki bilgileri kayıt altına almadığı halde götürdüğünü belirtti. 

Thüringen'deki ikinci NSU Araştırma Komisyonu'nun Başkanı Dorothea Marx, NSU örgütünün ortaya çıkarılmasında güvenlik birimlerinin ihmal ve hataları konusundaki her şeyin araştırılıp açıklığa kavuşturulamadığını teslim etti. Marx buna emniyetteki muhbirlerin oynadığı rolü örnek olarak verdi.
Komisyon üyeleri araştırmaların kolaylaştırılması için bütün NSU dosyalarının bir NSU arşivinde toplanmasını önerdi. Komisyonun Sosyal Demokrat Partili üyesi Birgit Pelke NSU dosyalarının kamuoyuna açıklanması gerektiğini de belirtti. Pelke bunun yanı sıra aşırı sağın okullarda müfredata eklenmesini ve tartışılmasını da önerdi.

NSU cinayetleri

NSU örgütü 10 kişiyi öldürmek, iki bombalı saldırı ve 15 soygun düzenlemekle suçlanıyordu. Beate Zschäpe ve diğer iki örgüt üyesi Uwe Böhnhardt ve Uwe Mundlos 1998 - 2011 tarihlerinde yeraltına inmişti. Mundlos ve Böhnhardt başarısız bir banka soygununun ardından intihar etmişti. Bu olayın ardından Zschäpe, Mundlos ve Börnhardt ile Zwickau'da birlikte yaşadığı daireyi ateşe vermiş ve birkaç gün sonra da polise teslim olmuştu.
Münih Eyalet Mahkemesi 10 kişiyi öldüren aşırı sağcı NSU örgütüne yönelik davada örgütün hayattaki tek sanığı Beate Zschäpe'yi ömür boyu hapis cezasına çarptırırken, terör hücresine destek veren diğer zanlıları, başsavcılığın talep ettiğinden daha az cezalara çarptırmıştı.