Pasifik Okyanusu'ndaki Temwen Adası'nda gerçekleştirilen LiDAR taramaları, kayıp şehir Nan Madol'un kapsamlı ve gelişmiş tarım sistemlerini gün yüzüne çıkardı. Uzmanlar, bu bulguların Pasifik Adaları'nın tarihini yeniden şekillendirebileceğini belirtti.
ATLANTİS İLE KARŞILAŞTIRILIYOR
Pasifik Okyanusu'ndaki Temwen Adası'nda yapılan son lazer taramaları, "Pasifik'in Venedik'i" olarak anılan Nan Madol'un gizemini aydınlattı. Efsanevi Atlantis'le karşılaştırılan bu megalitik taş şehir, 1928'deki keşif haberlerinden esinlenilerek HP Lovecraft'ın 'Cthulhu'nun Çağrısı' adlı eserine ilham kaynağı oldu.
LİDAR TEKNOLOJİSİ
Nan Madol'un kalıntıları, UNESCO tarafından Dünya Mirası olarak korunuyor. LiDAR teknolojisiyle yapılan taramalar, şehrin altındaki geniş tarım alanlarını ve sulama sistemlerini ortaya çıkardı. Bu keşif, Pasifik Adaları'ndaki eski toplumların tarihine yeni bir ışık tutma potansiyeli taşıyor.
17. YÜZYILDA ÇÖKMÜŞ
Baltimore Kültürel Alan Araştırma ve Yönetimi (CSRM) Vakfı liderliğindeki ekip, Nan Madol çevresindeki tropikal bitki örtüsünde saklı su yollarını ve sulama teraslarını haritalandırdı. Araştırmalar, bu taş şehrin 1100-1628 yılları arasında önemli bir yerleşim yeri olduğunu ve 17. yüzyılda çöktüğünü belirtti.
TARIMSAL PLANLAMA BULGULARI
Ekip, Mikronezya'daki diğer bölgelerde tarımın bu kadar gelişmiş olmadığını belirtti. Ancak, Temwen Adası'ndaki bulgular, bu eski toplumların karmaşık tarımsal planlamalar yaptığını gösterdi. Temwen'in sulama sisteminin Polinezya'nın diğer tarım sistemlerine benzediği ve gıda güvenliğini artıracak şekilde gelişmiş olduğu vurgulandı.
YEREL HALKA EĞİTİM VERİLDİ
Nan Madol'un korunması için ABD Ormancılık Servisi, yerel halka adanın yabani bitki örtüsünü kontrol etme konusunda eğitim verdi. Bu eğitimler, özellikle hızla büyüyen Mangrov ağaçlarıyla başa çıkmak için önemli rol oynuyor.
LİDAR İLE YENİ BULGULAR
Araştırmacılar, LiDAR verilerini analiz etmek için çeşitli yazılımlar kullandı. Bu teknoloji, şehirdeki su yolları ve tarım alanlarının detaylarını gün yüzüne çıkardı. Saha gözlemleri, toprak setlerinin su akışını nasıl yönlendirdiğini doğruladı.