Hakkani, New York Times'ta yayımlanan “Bizim Taliban olarak istediğimiz” başlıklı makalesinde Aralık 2018'de başlayan barış görüşmelerine sıfır beklenti ile girdiklerini belirterek gelinen noktaya dair değerlendirmelerde bulundu.
ABD öncülüğündeki yabancı koalisyona karşı bu savaşı kendilerinin seçmediğini savunan Hakkani, “Yabancı kuvvetlerin geri çekilmesi ilk ve en önemli talebimiz oldu. Bugün ABD ile eşiğinde olduğumuz barış anlaşması küçük bir kilometre taşı değildir” vurgusu yaptı.
18 aydır süren görüşmeler süresince birçok zorlukları aştıklarını bildiren Hakkani, “Böyle yoğun müzakerelerin ardından hiçbir barış anlaşması karşılıklı taviz ve uzlaşma olmadan gelmez” görüşünü aktardı.
Hakkani, makalede şunları kaydetti:
“Yabancı birliklerin geri çekilmesinden sonra ne tür bir hükümet olacağımızla ilgili Afganistan içinde ve dışındaki endişelerin ve soruların farkındayız. Bu tür endişelere cevabım, bunun Afganlar arasında sağlanacak fikir birliğine bağlı olacağıdır. Endişelerimizin, ilk kez yabancı hakimiyeti ve müdahalesinden arınmaya yönelik gerçek bir tartışma ve müzakere sürecine müdahil olmasına izin vermemeliyiz.”
Afganistan'ın çeşitli gruplar tarafından kullanılacağı yönündeki kaygılara da değinen Hakkani, bu endişelerin abartıldığını belirtti. Hakkani, “Yabancı müdahelelerden yeterince acı çektik. Yeni Afganistan'ın, kimsenin kendini tehdit altında hissetmediği bir istikrar kalesi olduğundan emin olmak için diğer Afganlarla ortaklaşa tüm önlemleri alacağız” ifadelerini kullandı.
Hakkani, hiçbir Afgan'ın dışlanmadığı, yeni ve kapsayıcı bir siyasi sistem üzerinde anlaşmaya varmak için bütün taraflarla saygı çerçevesinde istişare etmeye kararlı olduklarını yazarak, “Belki de en büyük zorluğumuz, çeşitli Afgan gruplarının ortak geleceğimizi tanımlamak için sıkı ve içtenlikle çalışmasını sağlamak olacak. Bunun da mümkün olduğundan eminim” görüşünü aktardı.
"ABD İLE ANLAŞMA İMZALAMAK ÜZEREYİZ"
Barış anlaşmasının imzalanması ve yabancı güçlerin çekilmesinden sonra uluslararası toplumun desteğinin Afganistan'nın istikrar ve gelişmesi için önemine vurgu yapan Hakkani, “Afganistan, izole bir şekilde yaşamayı kaldıramaz. Uluslarası toplumun sorumlu bir üyesi olacaktır” değerlendirmesini yaptı.
Hakkani, ABD ile Taliban arasında güven sorununun hala tam aşılamadığına da işaret ederek, şöyle devam etti:
“ABD ile bir anlaşma imzalamak üzereyiz ve bu anlaşmanın her hükümünü yerine getirmeye tamamen kararlıyız. Bu anlaşmanın potansiyelini elde etmek, başarısını sağlamak ve kalıcı barış kazanmak, ABD'nin her bir taahhüdünü eşit derecede ve titiz bir şekilde gözetmesine bağlı olacaktır. Ancak o zaman tam bir güvene sahip olabilir ve gelecekte iş birliği, hatta bir ortaklık kurabiliriz.”
Afgan vatandaşlarının yakında tarihi bir anlaşmayı kutlayacaklarını kaydeden Hakkani, makalesini “Tüm Afgan kardeşlerimizle bir araya geleceğiz, kalıcı barışa doğru ilerlemeye başlayacağız ve yeni bir Afganistan'ın temelini atacağız” ifadeleriyle noktaladı.
BARIŞ GÖRÜŞMELERİ
ABD ile Taliban arasında Aralık 2018'den bu yana devam eden barış müzakereleri, 5 Eylül 2019'da Afganistan'daki ABD askerlerine düzenlenen ve Taliban'ın üstlendiği bombalı saldırı üzerine Trump yönetimi tarafından iptal edilmişti.
Haftalarca belirsiz şekilde kalan barış görüşmeleri, Taliban'ın elinde rehin tuttuğu 2 ABD vatandaşını serbest bırakmasıyla yeniden başlamıştı.
Hükümetin geçen yıllarda Taliban ile barış görüşmelerine başlamak için defalarca girişimde bulunması ve bu kapsamda Barış Konseyi kurmasına rağmen sonuca ulaşılamamıştı.
Cumhurbaşkanı Eşref Gani yönetimindeki hükümet için büyük bir tehdit unsuru olan Taliban örgütü, ülkenin birçok bölgesinde hakimiyetini koruyor.