Filistin Dışişleri Bakanı Riyad el-Maliki, BMGK'ye "savaş suçu" işlemekle suçladığı İsrail'e yaptırım ve silah ambargosu uygulaması çağrısı yaptı.Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi, İsrail ve Filistin arasında giderek yükselen tansiyon ve Gazze'ye yönelik hava saldırısını görüşmek için 3. kez toplandı.Konseye hitap eden BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, Gazze ve İsrail'deki ölüm ve yıkımın bir arada yaşama ve barış umudunu söndürdüğünü belirterek çatışmalara derhal son verilmesi gerektiğini söyledi.Guterres, "Bir tarafta roket ve havan, diğer tarafta hava saldırısı ve topçu bombardımanları hemen durmalı." değerlendirmesinde bulundu.
Bölgede çatışma devam ederken uluslararası değerlendirmelerde de bölgedeki durum ile ilgili yazılar kaleme alındı.
Bölgedeki yerel muhabir ve analistlerin değerlendirmelerine göre Filistin ile İsrail arasında devam etmekte olan çatışmalardan en çok silah tüccarlari ve siyasi çıkar elde etme niyetindeki siyasiler karlı çıkıyor keza tarihi süreç de bunu göstermiş bulunuyor...
Bölgedeki soruna dair bazı uluslararası medya yorumlarında belli başlı şu ifadeler yer aldı:
Ortadoğu'daki gerginlik kime yarayacak?
Radyo Kommersant FM'e göre, iki tarafta da siyasi yöneticiler yangına körükle gidiyor: “Filistin yönetimi yaklaşan seçimleri iki hafta önce bilinmeyen bir tarihe erteledi. Resmi gerekçe olarak, İsrail'in Doğu Kudüs'te oy kullanılmasına izin vermemesi gösterildi. Ama asıl neden, İslamcı Hamas'ın oyların çoğunluğunu alacağını gösteren anketler olmalı. Yahudi devletinde de siyasi krizler dinmiyor. Parlamento son iki yılda yapılan dört seçimde hükümet kuramadı, ülke son hızla beşinci seçime doğru gidiyor. Anlaşılan o ki, iki tarafta da gerginliğin artmasından çıkar sağlayanlar var.”
Netanyahu'nun sabotajı
Phileleftheros köşe yazarı Xenia Tourki, Netanyahu'nun bile bile olayları tırmandırdığını söylüyor: “Ordunun, istihbarat örgütlerinin ve polisin durumun kontrolden çıkabileceği yönündeki uyarıları zamanında dikkate alınsaydı yaşananlar önlenebilirdi. İsrail'de pek çok insan Netanyahu'nun kendi çıkarına olduğunu düşündüğü için parmağını oynatmadığına inanıyor. ... Netanyahu bir taraftan Yahudiliği canla başla savunan biri görüntüsü vererek milliyetçi seçmene göz kırpıyor. Diğer taraftansa hükümet kurması engelleniyor. Çünkü şu anda oyuna ihtiyaç duyulan Arap Raam partisinin diğer partilere el vermesi çok zor.”
Tahran'ın eli kolu her yere yetişiyor
Corriere della Sera'ya göre, İran'ın nükleer programına ilişkin müzakerelerin yeniden başlaması göz önünde bulundurulduğunda, İran Devrim Muhafızlarının şahin kanadı bu krizden karlı çıkacak: “İran'daki muhafazakarlarla yakın bağları olan Hamas İsrail kentlerini bombalamaya devam ederse müzakerelerde ilerleme kaydedilemez. . ... Beyaz Saray'ın Tahran'la anlaşmayı yeniden başlatmasını engellemek için gerilimin biraz daha tırmanması, yeter. Böylece Devrim Muhafızları liderliğindeki muhafazakarlar için 18 Haziran seçimlerinde zaferin kapısı açılmış olur.”
Eski sorunlar yeni şiddete neden oluyor
The Guardian, Ortadoğu'da yaşanan krizin nedenleri hep aynı, diyor: “Abluka kuşağı' kalabalık ama yeterli iş, elektrik ve içme suyu olmayan daracık topraklarda, Gazze'de büyüdü. Korona ve İsrail'in işgal altındaki topraklarda aşılamadaki açık adaletsizliği, kontrol eden ancak korumayan bir hükümetle yaşamanın yarattığı hoşnutsuzluğun dozunu da artırdı. Pazartesi günü İsrail'in Arap kentlerinde yaşananlar, adaletsizlikler karşısında biriken öfkenin boyutlarını gösterdi. İnsan Hakları İzleme Örgütü'nün kısa bir süre önce İsrailli yetkilileri Apartheid ile suçlamasına yol açan haksızlıklar bunlar.”
Görmezden gelmenin acısı çıkıyor
Tagesspiegel'e göre Ortadoğu sorunu uzun zamandır Avrupa ve ABD'nin öncelikli bir meselesi değildi: “Biden hala İsrail'e büyükelçi atamadı, elçilik Kudüs'te kaldı. Bu 'umutsuz' ortamda İslamcı Hamas İsrail kentlerine roket fırlatarak eylem gücünü sergiliyor. Bu terördür, çok iyi bildiğimiz uğursuz bir döngüdür. ... Batı dünyası, Filistin seçimlerini destekleyecek, İsrail'e baskı yapacak güçlü bir girişimde bulunsaydı bir değişim mümkündü. Ama artık şiddet sarmalını kırıp kıramayacağı da kesin değil. Ancak görmezden gelmek olmaz. Bunun acısı sonradan çıkar.”
İki devletli çözüm yeniden masaya konmalı
Süddeutsche Zeitung, ABD hükümetinin Ortadoğu politikasını yeniden ayarlaması gerektiğini söylüyor:“Donald Trump döneminde Netanyahu 'Büyük İsrail' hayallerini gerçekleştirebilmiş, Filistinliler ise geri adım atmama politikalarını pekiştirmişlerdi. Tarih bize gösteriyor ki, Kudüs'e barış ancak müzakerelerle gelir. ABD bu fırsatı iki devletli çözüm modelini yeniden canlandırmak için kullanmalı.”