Arnavut tarihçi ve yazar Olsi Jazexhi (Olsi Yazıcı), Batılı ülkelerin Balkanlar'da Osmanlı Müslümanlarına yapılan soykırımları görmezden gelirken 1915 olaylarını “Ermeni soykırımı” olarak tanımasının Kosova ve Arnavutluk'ta yaşayan Müslümanların incittiğini söyledi.
Balkan News'e konuşan Jazexhi, Ermeni iddialarının yeniden gündeme getirilmesinin nedeninin Türkiye'nin güçlenmesinin Batı'da oluşturduğu korku olduğunu ifade etti.
Balkan News: ABD Başkanı Biden'ın 1915 olaylarına ilişkin açıklamasını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Olsi Jazexhi: Joe Biden yönetiminin 1915 olaylarını “Ermeni Soykırımı” olarak tanıma kararı, ABD yönetiminin Türkiye ve Türkiye'nin bölgesindeki yeni dış politikaları aleyhinde baskı oluşturma gayesi taşıyor. ABD yönetimi, Türkiye'nin bölgede büyüyen gücünden endişe duyuyor. Rus S-400 hava savunma sisteminin kurulması ve Türkiye'nin Gülenci derin devlet şebekesine karşı mücadelesi, Batı'da büyük endişe uyandırdı. Türkiye artık bir NATO sömürgesi gibi değil kendi milli menfaatlerini öne koyan bağımsız ve egemen bir devlet gibi hareket ediyor. Türkiye artık 1980'lerde olduğu gibi Amerikan kuklası bir devlet değil. Dahası, Türkiye'nin son Dağlık Karabağ savaşında Azerbaycan'a olan desteğinin başarısı, denizde Yunanistan'la restleşmesi ve Libya hükümetine desteği gibi konular Batı'ya artık Türklerin bölgedeki gelişmelere sessiz kalmadıklarını gösterdi. Türkiye'nin Azerbaycan'a desteği sonucunda Türklerin işgalici Ermenilere karşı elde ettikleri zafer, Batı'da tehlike çanlarının çalmasına neden oldu. Ermeni devleti, son 30 yıl süresince Azerbaycanlı Türklere karşı kendi topraklarında işlediği cinayetler, toplu katliamlar ve etnik temizliğe rağmen hiçbir yaptırımla karşılaşmamıştı. Fakat Türkiye ve Azerbaycan'ın Azerbaycan toprakları üzerindeki hukuksuz Ermeni işgaline karşı başarılı operasyonu, Batı'daki birçok emperyalist çevrenin korkuya kapılmasına neden oldu. Türkiye ve Türk ordusu, tüm dünyaya Türkiye'nin artık Hıristiyan güçlerin diledikleri gibi at koşturup istedikleri her şeyi yaptıkları Avrupa kıtasının hasta adamı olmadığını gösterdi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde Türkiye, siyasetteki uluslararası oyunların cesur bir oyuncusu haline geldi. Libya'dan Karabağ'a Türkiye, tüm dünyaya Akdeniz, Kafkasya ve Balkanlar'da yükselen bir Müslüman güç olduğunu ve komşularının geçtiğimiz 100 yılda olduğu gibi istismar edilmelerine müsaade etmeyeceğini ortaya koydu. ABD yönetiminin "Ermeni soykırımı"nı tanıma kararı, Batı'nın Akdeniz'de güç elde etmek için uluslararası jeostratejik rekabet sahasına geri dönüş yapan Türkiye'ye cevabıdır. ABD yönetimi, bu şekilde geçtimiz 100 yıl boyunca Batı hükümetlerini manipüle ederek onları Türklerle savaşa zorlayan ve bu şekilde Türkiye ve Azerbaycan'daki Müslümanları etnik temizlik ve toplu katliamlara tabi tutarak Kafkasya'da büyük bir Ermenistan kurmayı amaçlayan aşırılık yanlısı Ermenilere yardım eden Ermeni lobisi ve Fransa'nın yanında yer almıştır.
Balkan News: Balkanlar'da yaşayan Müslümanlar da yakın tarihte birçok soykırımla karşı karşıya kaldı. Kosova ve Arnavutluk'ta yaşayan Müslümanların bu meseleye bakışı nedir?
Olsi Jazexhi: Balkan Müslümanları, son 100 sene içerisinde Batı tarafından bölgeye yerleştirilen İslamofobik rejimlerin elinden çok acı çekti ve çekmeye de devam ediyor. 1878 Berlin Kongresi'nden bu yana Balkanlar'daki milyonlarca Müslüman ya öldürüldü ya da sürgün edildi. Yunanistan, Bulgaristan, Sırbistan, Karadağ ve Avrupa'nın Balkanlar'da yarattığı yeni ulus devletlerde Müslümanlar katliamlara ve soykırımlara maruz kaldı. Batılı hükümetlerin Ermeni soykırımı hakkında yasalar geçirirken Balkanlar'daki Hıristiyan orduların 1912-1918 yılları arasında Osmanlı Müslümanlarına yaptıklarını görmezden gelmeleri, Arnavutluk ve Kosova'daki Müslümanların çoğu tarafından incitici bulunuyor. Fakat Fransız ve Amerikan propagandası nedeniyle Kosova ve Arnavutluk'ta Osmanlıların Ermeniler aleyhinde bir soykırım işlediğine inanan insanlar da mevcut. “Soykırım” meselesi, günümüzde düşman güçlerin birbiri aleyhine kullandığı bir siyasi malzeme haline geldi. “Ermeni soykırımı”ndan bahsedildiğini duyuyoruz fakat kimse Balkanlar'da, Cezayir'de soykırıma tabi tutulan Müslümanlardan, Amerikan yerlilerinin yok edilmesinden ve Afrika'daki köle ticaretinden bahsetmiyor. Batılı hükümetlerin Ermeniler lehine ve Türkler aleyhinde tasarılar geçirirken Ermenilerin geçmişte Azerbaycanlı Müslümanlara yaptıklarını görmezden gelmeleri en basit ifadeyle iki yüzlülüktür.
Balkan News: Balkan tarihinde de saldırganların kurbanları soykırımla itham ettiği benzer durumlar mevcut mu?
Olsi Jazexhi: Balkan tarihi yalan iddia, anlatı ve hikayelerle doludur. Milliyetçi Katolik ve Ortodoks şovenistler, Türkler veya Müslümanların yerli Hıristiyan halklara karşı soykırım yaptıklarına dair efsaneler uydurdular. Bunun nedeni, Müslümanlara karşı nefret uyandırmak ve Müslümanlara karşı işledikleri katliamları haklı göstermektir. Birinci Balkan Harbi'nde Sırbistan, Yunanistan, Bulgaristan ve Karadağ orduları Balkanlar'daki Müslümanları katlederken bu yaptıklarını haklı göstermek için “Hıristiyanların baskı altında olduğu” yalanına başvuruyorlardı. Yugoslavya'daki savaşlar sırasında ise Sırp ve Katolik şovenistler, kendi işledikleri suçları haklı göstermek için soykırım ve zulme ilişkin tarihi iddialar ortaya attılar. Ratko Mladiç, Srebrenitsa'da Müslümanları katlederken - tıpkı Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan'ın yaptığı gibi – işlediği savaş suçlarını haklı göstermek için Müslüman Türklerden intikam aldığını söylüyordu. ABD hükümetinin Osmanlıların Ermenilere karşı bir “soykırım” yaptığını “tanıması”, Balkanlar, Anadolu ve Kafkasya'da dini grupların birlikte yaşamaları ve bu bölgelerdeki barışın geleceği açısından tehlikeli bir adımdır. “Ermeni soykırımı” hikayesini yeniden gündeme getiren Joe Biden yönetimi, modern dünyanın geride bırakması ve unutması gereken savaş malzemesi kabilinden hikayelere siyasi destek vermiştir.
Kaynak: Balkan News