Dünya Bülteni'nde yer alan habere göre; Özgür Suriye Ordusu'nun onlarca tank ve yüzlerce TSK özel kuvvetleri askeriyle Cerablus'tan güneye doğru ilerleyişi sürüyor. PYD unsurlarına ait çok sayıda köy ve kasabanın alınmasından sonra ÖSO kuvvetleri Münbiç'e 20 km kuzeyde Saruc çayında durdu. Yetkililere göre, operasyonun yönü IŞİD'in elinde bulunan El-Bab şehrine doğru kayacak.
Türkiye'nin desteği ile Cerablus'u IŞİD'den geri alan Özgür Suriye Ordusu'nun (ÖSO) yeni hedefi, Suriye'nin El Bab kenti olacak. Cerablus'tan çekilen IŞİD güçlerinin kontrolünde bulunan El Bab, yine IŞİD'in kontrolündeki Mare'nin en önemli ikmal yolu üzerinde bulunuyor. El Bab'ın temizlenmesinin ardından ÖSO, Mare'ye yönelmeyi hedefliyor. Böylece, Kuzey Suriye'de oluşturulacak güvenli bölgeye Cerablus'un yanı sıra El Bab ve Mare de eklenecek. Güvenli bölge, 48 km derinliğinde ve 78 km genişlinde bir alandan oluşacak. 48 km'lik derinlik, TSK'nin Fırtına obüslerinin menzili içinde kalıyor.
Güvenlik kaynaklarından edinilen bilgilere göre, 28 ağustos pazar günü Nusaybin ile Mürşitpınar arasında kalan Suriye hudut bölgesinde çok sayıda silah araç malzeme ve personel yüklü TIR'ların doğudan batıya doğru hareket ettiği tespit edilmişti. Bu hareketliliğin IŞİD'e bağlı El-Bab'ı aldıktan sonra Münbiç operasyonuna takviye amacına yönelik olduğu belirtiliyor.
TÜRKİYE SINIRINDA 6 IŞİD KÖYÜ KALDI
Elde edilen son bilgilere göre, Türkiye sınırındaki 6 köyde IŞİD'in varlığı bulunuyor. Yapılacak son operasyonlar çerçevesinde bu bölgelerden IŞİD'in çıkartılması öngörülüyor.
YPG KAYNAKLARI KARA PROPAGANDAYA BAŞLADI
YPG kaynakları ise, Türkiye destekli Özgür Suriye Ordusu'nun ilerleyişini çarpıtmak kara propaganda hazırlığına giriştiği belirtiliyor.
Askeri kaynaklar, Fırat Nehri batısında bulunan YPG/PYD unsurları Suriyeli sivilleri binaların içerisinde rehin tutuyor ve binaların çevresine silah yüklü araçlar yerleştirerek kara unsurları ile hava kuvvetlerinin bombardımanlarına sivilleri hedef haline getirdiğini belirtiyor.
Bunun akabinde yaşanabilecek sivil can kayıpları da "Türkiye sivilleri katlediyor" şeklinde propaganda maksatlı olarak Türkiye aleyhine uluslararası kamuoyu baskısı oluşturmak için kullanılacak.