'Özgürlük vaadiyle geldi, zulme ortak oldu'
Dünyanın ilgisizliği ve ümmetin sessizliği arasında yokluğa mahkum edilen Arakan Müslümanlarının dramı sürüyor. İslam karşıtı Budistlerin yönetimindeki Myanmar’da istenmeyen halk ilan edilen Arakan Müslümanlarının kâbusu oldu. ''İnsan hakları savunucusu'' Nobel ödüllü Devlet Başkanı Ang San Su Çi zamanında da tüm acımasızlığıyla devam ediyor.

Oluşturma Tarihi: 2016-12-29 16:25:22

Güncelleme Tarihi: 2016-12-29 16:25:22

Milli Gazete'den Abdussamet Karataş'ın haberine göre; İnsan haklarının iflas ettiği ülke Myanmar'da; ırkçı askeri yönetimin devrilip, özgürlük vaadiyle seçimleri kazanan sivil hükümetin kurulması da mazlum Müslümanların dertlerine çare olmadı. Bir yıl önceki seçimlerde 54 yıllık askeri diktayı devirerek devlet başkanı olan Nobel ödüllü siyasetçi Ang San Su Çi, Arakan'daki zulmü bitireceğine yönelik beklentileri boşa çıkardı. Müslüman katili ordunun etkisinden kurtulamayan Su Çi, katliamlara göz yumarak, insan hakları söylemlerinde samimi olmadığını ispat etti. Geçtiğimiz Kasım ayındaki seçimlerin ardından bir süreliğine azalan Arakan Müslümanlarına yönelik katliam projesi, Ekim ayından bu yana yeniden canlandırıldı. Katil Myanmar ordusunun desteklediği Budist çetelerin son iki ayda gerçekleştirdiği terör saldırılarında 400 Arakanlı şehit edildi. Saldırılardan canını kurtarmaya çalışan 30 bini aşkın Arakanlı da operasyonların başlamasından bu yana evlerini terk etmek zorunda kaldı.

ARAKAN İÇİN VERDİĞİ SÖZÜ TUTMADI

1991'de Myanmar'daki darbe yönetimine karşı duruşu sebebiyle Nobel Barış Ödülü verilen Su Çi, Arakanlı Müslümanlara yönelik zulümlerin kapsamlı bir soruşturmayla inceleneceğini söylemesine rağmen bugüne dek katil Myanmar ordusunun kanlı operasyonlarına sessiz kaldı. Su Çi, zulme uğrayan Arakanlı Müslümanlar meselesini çözmek için zamana ihtiyacı olduğunu söylemişti. Su Çi'nin idareyi ele almasının ardından geçen 13 ayda, Arakanlı Müslümanların insani haklarına kavuşturulmasına yönelik hiçbir olumlu adım atılmadı.

SÖZDE DEMOKRASİ KAHRAMANI

Kendi öz vatanlarında eğitim, sağlık, barınma gibi bir çok insani haklardan mahrum bırakılan Arakan Müslümanları ırkçı Myanmar yönetiminin baskısı altında gün yüzü görmüyor. Ülkenin batısındaki Rohingya bölgesinde hayatta kalma mücadelesi veren Arakan Müslümanlarının, sivil hükümetin işbaşına gelmesiyle rahat bir nefes alması bekleniyordu. Fakat, Nobel ödüllü insan hakları savunucusu olarak reklamı yapılan Su Çi, kanlı operasyonlara sessiz kalarak Arakan Müslümanlarının katledilmesine ortak oldu. İslam düşmanı Budistler tarafından mahallelerine, köylerine, cami ve tesislerine kanlı baskınlar düzenlenen Arakanlı mazlumlar, Birleşmiş Milletler tarafından ‘Dünyada en fazla eziyet gören azınlık' olarak tanınıyor.

NOBEL ÖDÜLLERİNİN CİDDİYETİ SORGULANIYOR

Dünya Müslümanlarının sorunlarına karşı duyarsızlığıyla bilinen Batılı ülkelerin prestij amacıyla ön plana çıkardığı Nobel Barış Ödülleri her geçen yıl ciddiyetini sorgulatır bir role bürünüyor. Bugüne dek çoğunlukla Siyonizm ve ABD eksenindeki isimlere verilen Nobel Barış Ödülü, İsrailli Siyonist katiller Şimon Perez ve İzak Rabin ile mazlum coğrafyaların kanlı işgalcisi ABD'nin başkanı Barack Obama'ya da verilmişti.

ARKADAŞ GÖLGESİNDE DEVLET BAŞKANLIĞI

Ulusal Demokrasi Birliği (NLD) lideri olarak girdiği seçimleri kazanan Ang San Su Çi çocukları yabancı bir ülke vatandaşı olduğu için Myanmar anayasasına göre resmi olarak devlet başkanı olamadı. Su Çi, bu engelleme üzerine lideri olduğu partideki yakın arkadaşlarından Htin Kyaw'in devlet başkanı olmasını sağladı. Htin Kyaw gölge başkan olarak dururken ülke yönetimiyle ilgili bütün yetkiler Su Çi'nin elinde bulunuyor. Kabinede 4 bakanlığı birden üstlenen Su Çi, dışişleri, eğitim ve enerjiden sorumlu bakanlığının yanısıra devlet başkanlığının icra yetkilerinden sorumlu devlet bakanı olarak görev yapıyor.

Çi'NİN KABİNESİNDEKİ BAKAN: MÜSLÜMANLAR YARI VATANDAŞ

Myanmar'da eşitlik ve birlik söylemiyle iktidara gelen Su Çi'nin partisi Ulusal Demokrasi Ligi'nin Din İşleri Bakanı Aung Ko “Budistler bu ülkenin tam vatandaşı, Müslümanlar ise yarı vatandaştır" sözleriyle tepki çekti.

DİKTATÖRÜN YOLUNDAN GİDİYOR

Rohingyalı aktivist Muhammed Eyyüb Saidi Su Çi'ye yönelik bir değerlendirmesinde "Ang San Su Çi hükümeti Myanmar'da radikal Budist çetelerini müslümanlara, şehirlerine ve kutsal eşyalarına saldırmaları konusunda serbest bırakarak demokrasinin arkasına saklanıyor ve eski askeri başkan Thein Sein'in yolundan gidiyor." ifadelerini kullanmıştı.