Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu Kovid-19 Zirvesi'ne video konferans yoluyla katılan Han, virüsün şimdiye kadar 65 milyonu aşkın kişiye bulaştığını ve 1,5 milyonun üzerinde can aldığını vurgulayarak Kovid-19 aşısının herkes için ulaşılabilir olması gerektiğini söyledi.
Han, gelişmekte olan ülkelerin bütçe açığını düşürmek ile ekonomiyi canlandırmak arasında bir çıkmazla karşı karşıya bulunduğunu ifade ederek, ekonomik büyümeyi sürdürmek ve canlandırmak için mali olanaklara sahip olabilmenin tek yolunun ek likiditeye erişim olduğunu dile getirdi.
Kovid-19'un ekonomik etkilerinin önlenmesi için 10 maddelik bir eylem planı teklifinde bulunan Han, bu kapsamda düşük gelirli ülkelerin borçlarının salgının sonuna kadar askıya alınması gerektiğine dikkati çekti.
Han, az gelişmiş ülkelerin borçlarının iptal edilmesi teklifinde bulunarak, gelişmekte olan ülkelerin kamu sektörü borçlarının mutabık kalınan kapsayıcı çok taraflı bir çerçeve altında yeniden yapılandırılmasının önemine işaret etti.
Düşük gelirli ülkelere çok taraflı kalkınma bankaları aracılığıyla imtiyazlı finansman sağlanması gerektiğini vurgulayan Han, daha düşük maliyetlerle kısa vadeli krediler sağlayacak yeni bir likidite ve sürdürülebilirlik kolaylığının oluşturulması teklifinde bulundu.
Han, zengin uluslara yüzde 0,7'lik resmi kalkınma yardımı taahhütlerini yerine getirmeleri, sürdürülebilir altyapı için gerekli 1,5 trilyon dolarlık yıllık yatırımı da harekete geçirmeleri çağrısı yaptı.
Uluslararası toplumu, gelişmekte olan ülkelerin iklim değişikliği ve etkileriyle mücadelesi için yılda 100 milyar doları seferber etme hedefine ulaşmaya yardımcı olmaya çağıran Han, gelişmekte olan ülkelerden zengin ülkelere ve vergi cennetlerine büyük yasa dışı mali çıkışları durdurmak için acil eylem önerisinde bulundu.
Han, Kovid-19'un 1930'lardan bu yana en derin küresel ekonomik daraltmayı oluşturduğunu ifade etti.
Gelişmekte olan ülkelerde 100 milyona yakın kişinin aşırı yoksullukla karşı karşıya olduğunu dile getiren Han, zengin milletlerin ise ekonomilerini canlandırmaları için 13 trilyon doları devreye soktuklarını anımsattı.
İmran Han, gelişmekte olan ülkelerin bu miktarda bir ekonomik canlanmayı karşılayacak kaynaklara sahip olmadığının altını çizerek söz konusu ülkelerin salgından kurtulmak için ihtiyaç duydukları 2-3 trilyon doların bir kısmını bile bulmakta zorlandıklarını kaydetti.
