Yunanistan'da Gümülcine'nin Seçilmiş Müftüsü İbrahim Şerif, Batı Trakya'da Türkler'e uygulanan müdahaleci uygulama ve baskı politikalarını SABAH'a anlattı. Ömrünü Batı Trakya Türkleri'nin haklarını savunmaya adayan Şerif'e 31 yılda sudan bahanelerle 8 dava açıldı. Şerif, "Papaz, haham dini kıyafetleriyle gezerken ben cübbemle gezemiyorum." dedi.
İbrahim Şerif, 1951'de Yunanistan'da Türk nüfusunun yoğun olduğu Gümülcine'de doğdu. Şerif, ömrünü Batı Trakya Türkleri'nin haklarını savunmaya adadı. Batı Trakya'da baskıların, haksızlıkların ve ayrımların en üst aşamaya ulaştığı 1980'li yıllarda, İbrahim Şerif azınlığın hak arama mücadelesinde daima ön saflarda yer aldı.
Sabah Gazetesi'nden Şerif Can'ın haberine göre, bölgede yaşanan müftülük sorununa çare bulmak için heyet üyeleri arasında yaptığı oylamayla İbrahim Şerif, arkadaşları tarafından üç aday arasında gösterildi. 28 Aralık 1990'da adaylar Gümülcine Müftülüğü'ne bağlı camilerde halk oylamasına sunuldu. Cuma namazının ardından el kaldırmak suretiyle yapılan açık oylamada oyların yüzde 90 oranındaki çoğunluğunu alarak müftü seçildi. 31 yıldan beri müftülük görevine devam eden Şerif, adalet için verdiği mücadelesini SABAH'a anlattı:
MEVLİDE KATILDIĞI İÇİN DAVA AÇILDI
Sünnet için verilen mevlit törenine katıldım. Birkaç ay sonra bir celpname geldi. Toplu sünnet mevlidine katılmam makam gaspı kabul edilerek hakkımda dava açılmış. 2017'de şahsıma açılan dava pandemi nedeniyle ertelendi. 5 yıl sonra gelen yeni celpnamede 7 Ekim 2020'de Selanik Bidayet Mahkemesine gitmem gerektiği yazıyordu. Haksız yere açılan dava nedeniyle önümüzdeki ay mahkemeye gitmem gerekecek.
80 GÜN HAPİS CEZASI
Bu mahkemeden sonra uzun yıllar beni mahkemeye vermediler. 2017'de yaşadığım son olay başta olmak üzere hakkımda 7-8 dava açıldı. Sünnet törenine katılmam, cuma namazı kıldırmam gibi nedenlerle davalar açtılar. Cuma namazı kıldırdığım için de 80 gün hapis cezası aldım. Gümülcine Seçilmiş Müftülüğü sosyal medya hesabımız var diye de dava açıldı. Önümüzdeki günlerde onun mahkemesi var.
31 YILDIR MAHKEMELERDE
Makam gaspı müftü olmadığın halde müftü gibi davranmaktır. Bize bu suçu isnat ediyorlar. Diğer bütün din adamları istediği gibi giyinirken ben cübbeyle gezdim diye makam gaspı suçu işlediğimi öne sürüyorlar. Burada müftüler halk tarafından seçilir. Buna rağmen Yunanistan hala bizi tanımıyor. Seçilmiş müftülere gözdağı vermek, korkutmak için sürekli davalar açıyorlar.
DIŞİŞLERİ BAKANI'NDAN ŞERİF'E DESTEK
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Müftü Şerif'in yıllardır çektiği eziyete tepki gösterdi. Çavuşoğlu, "Yunanistan, Batı Trakya'da soydaşlarımızın seçtiği müftülere yönelik müdahaleci uygulama ve baskı politikalarına son vermelidir. Lozan Barış Antlaşması'ndan doğan haklarının ve dini özgürlüklerinin korunması hususunda soydaşlarımızın yanındayız" dedi.