Polonya'da protestolar sürüyor
Polonya'da Hukuk ve Adalet Partisi (PiS) hükümetinin yüksek yargı organlarına üye seçim kurallarını düzenleyen yasa değişikliklerine karşı yapılan protestolar da 8'nci güne girildi.

Oluşturma Tarihi: 2017-07-24 11:12:01

Güncelleme Tarihi: 2017-07-24 11:12:01

Polonya'da iktidardaki Hukuk ve Adalet Partisi (PiS) hükümetinin yüksek yargı organlarına üye seçim kurallarını düzenleyen yasa değişikliklerine karşı yapılan protestolar 8. gününe girdi.

Polonya'da pazar günü başta başkent Varşova başta olmak üzere Krakov, Vroklav ve diğer şehirlerde protesto gösterileri düzenlendi. 

Varşova'da akşam saatlerinde başkanlık sarayı önünde toplanan protestocular, Devlet Başkanı Andrzej Duda'yı yüksek yargı organlarının statüsüne dair tartışmalı yasa değişikliklerini veto etmeye çağırdı. Ellerinde Avrupa Birliği (AB) ve Polonya bayrakları taşıyan protestocular, "Anayasa!" ve "Özgürlük, Eşitlik, Demokrasi!" sloganları attı.

Protestocular söz konusu yasal değişiklilerin başta Yüksek Mahkeme olmak üzere yargı organlarının hükümetin kontrolüne girmesine yol açacağı ve yargı bağımsızlığını ortadan kadıracağını savunuyor. Parlamentonun her iki kanadının da onayladığı 3 ayrı yasa değişikliğinin yürürlüğe girebilmesi için devlet başkanının onayı gerekiyor.

Söz konusu değişikliklerden biri hükümete Yüksek Mahkeme üyelerinin tamamını anında görevden alma yetkisi verirken, yeni üyelerin atanmasını, aynı zamanda başsavcılık görevini yürüten adalet bakanının inisiyatifine bırakıyor.

İktidar partisi ise reformun ülkenin komünizmden demokrasiye geçişinin ardından yargıdan tasfiye edilmeyen eski komünistleri "temizlemeyi" amaçladığı iddiasında. Protestocular ise komünist olduğu iddia edilen yargıçların zaten yıllar içinde emekli olduğunun, mevcut kadrolar içinde en yaşlı yargıçların 1980'li yılarda komünist rejime muhalif olan hukukçulardan oluştuğunun, daha genç olanların ise zaten komünist dönemde mesleğe başlamadığının altını çiziyor.

Muhalifler, iktidar partisi lideri Jaroslaw Kaczynski'nin bu yolla ülkedeki denge ve denetim sistemini ortadan kaldırarak kendi iktidarını perçinlemeyi amaçladığı görüşü savunuyor.

AB'NİN TEPKİSİ

Partinin yargı organlarını denetim altına almaya yönelik hamlesi AB çevrelerini de rahatsız etmiş, Avrupa Komisyonun Başkan Yardımcısı Frans Timmermans, Brüksel'in hukuk devleti aleyhine atılan adımlara karşı Polonya'yı birlikteki oy haklarından yoksun bırakabileceği uyarısında bulunmuştu.

Almanya Adalet Bakanı Heiko Maas da pazar  günü "Bild am Sontag" gazetesine verdiği demeçte AB'nin Polonya'ya olası yaptırımlarını desteklediğini belirtmişti.

"Hukukun üstünlüğüne saygı göstermeyenler, kendilerini siyasi olarak izole etmeyi göze almış demektir." diyen Mass, "AB, bu duruma kayıtsız kalamaz. Hukukun üstünlüğü ve demokrasi birliğin temelidir." ifadelerini kullandı.

Ancak AB'nin Polonya'yı oy haklarından yoksun bırakabilmesi için Polonya dışındaki 27 üyenin oy birliğini sağlaması zor görünüyor. Zira Macaristan Başbakanı Victor Orban, Timmermans'ın açıklamaları sonrasında, bir yaptırım ihtimaline karşı Polonya'yı "Avrupa engizisyonuna" karşı korumak için tavır alacağını bildirmişti.