Avrupa ülkelerine sığınmak isteyen mültecilerin gittiği ülkelerin sınırlarında görevli polis veya askeri güçler tarafından öldürülmesine ilişkin yeni bir gelişme Polonya'da yaşandı.
Mültecileri açık bir şekilde ölüme terk eden veya direkt üzerlerine ateş açarak öldürmeye çalışma girişimlerinden bir benzeri Avrupa ülkesi Polonya'da yaşandı. Firar ettikten sonra itiraf etti
Polonya hükûmetinin mültecilere “ateş açma” emrini önce uyguladıktan bir süre sonra birliğinden firar eden Emil Çeckov isimli asker, ülkesinden kaçarak silahıyla birlikte Belarus Cumhuriyeti'ne sığındı.
Belarus Cumhuriyeti'ne sığınan Çeckov, mültecilere yönelik Polonya ordusunun işlediği suçla ilgili bilgilerini bütün dünya ile paylaştı.
Online basın toplantısı düzenleyen Çeckov, üstlerinin verdiği emir doğrultusunda kendisinin de mültecilerin üstüne direkt ateş açtığını kabul etti. Kendisi ile aynı birlikte görevli başka askerlerin de ateş ettiğini söyleyen Çeckov, üç askerin daha ismini verdi. Batı dünyasındaki sessizliğe tepki
Çeckov'u kabul eden Belarus İnsan hakları derneklerinden olan Sistemik İnsan Hakları Merkezi Başkanı Dimitri Belyakov, Batı'da kurulu bulunan insan hakları örgütlerinin bu olaya karşı suskun kalmasını şaşkınlıkla karşılıyor. Belyakov, başta Amnesty ve Human Rights Watch olmak üzere Batı dünyasında kurulu bulunan insan hakları örgütlerinin bu suskunluğuna isyan ederek şunları söyledi:
“İnsan hakları ve insan canı, siyasete, parasal ilişkilere feda edilecek kadar değersiz değildir. İnsan, her şeyden üstündür. Ve maalesef Avrupalı partnerlerimiz, insan hakları konusunda Batı'ya hizmet etmeyen hiçbir konu ile ilgilenmediklerini bir kez daha gösterdiler. Bu durum aslında bütün insanlık için utanç verici üzücü bir durum.
Sistemik İnsan Hakları Merkezi yetkililerinden biri ise haber sitemize yaptığı özel açıklamada, Batılı insan hakları derneklerinin bu suskunluklarının bir ahlak sorunu olmakla birlikte diplomasideki kırılma noktalarından olan casus belli'nin casus Çeckov versiyonudur”
Belyakov sözlerini şöyle tamamladı:
“Maalesef şu anda bütün Batı dünyası ve batılıların egemen olduğu ülkelerde bir casus Çeckov suskunluğu ve utancı var. Burada NATO'ya üye olan bir ülkenin askerleri emir komuta zinciri içerisinde zavallı mültecilere doğrudan ateş açıyor, bazıları ölürken bazıları yaralanıyor. Ama nedense Batı dünyası bu konudan habersiz oluyor.
Batı'daki insan hakları derneklerine dikkat edin, tamamı cinsiyet özgürlüğü gibi cinsel azınlıklara daha çok hassasiyet gösteriyorlar. Bu bir ideolojik tutumdur. Cinsel sapmaları savunmak ve onun yayılmasını sağlama çalışmak ideolojik sapma durumudur. Bunlar insan hakları örgütleriyiz diyorlar ama mesela Çeckovkonusunu kimse sahiplenmedi. Kimse gelip sormadı Çeckov'u. Bu teşkilatlar eğer Çeckov ile görüşmüyorlarsa ortada ‘Casus Çeckov' durumu söz konusu. Genel insan haklarını korumuyorlar bunlar. Demek ki başka amaç için çalışıyorlar.”
Ne olmuştu?
Geçtiğimiz aylarda Belarus üzerinden Polonya sınırını geçerek Avrupa'ya sığınmak isteyen mültecilerden 7 tanesi Polonya tarafında öldürülmüştü. Akabinde yine Polonya topraklarında birçoğu da yaralı olarak bulunmuştu.