ABD'nin Soğuk Savaş döneminde Sovyetler Birliği ile yaptığı silahlanmayı kontrol anlaşmalarının tehlikeli yanlış anlaşılmaları önlediğine ve iki ülkenin de ulusal güvenlik menfaatlerine hizmet ettiğine dikkati çeken Pompeo, "Çin bugün, dünyanın en hızlı büyüyen nükleer silah stokuna ilişkin şeffaflığa izin vermiyor." ifadesini kullandı.
Pekin'in şu anda kaç nükleer silahının bulunduğunu ve bunlardan kaç tane daha geliştirmeyi planladığını açıklamayı reddettiğini belirten Pompeo, "Çin, bu konuda Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin beş daimi üyeleri arasındaki en az şeffaf ülkedir." iddiasında bulundu.
Makalesinde Çin yönetimini yeni tip koronavirüse (Kovid-19) ilişkin bilgileri saklamakla da suçlayan Pompeo, "Pekin'i diğer bir tehlike konusunda da açık olmaya çağırıyoruz: Çin'in şeffaf olmayan ve tehdit teşkil eden nükleer silah kapasitesini artırma faaliyetleri." ifadesine yer verdi.
Çin yönetiminin hava, kara ve denizde kademeli stratejik nükleer güç inşa etmeye çalıştığını anlatan Pompeo, Devlet Bakanı Şi Cinping'i gizlilikle yürütülen bu faaliyetlere öncülük etmekle suçladı.
Pekin yönetiminin nükleer gücünü geliştirirken ABD'nin de on yıllarca silahlanma kontrol anlaşmalarına takılıp kaldığını iddia eden Pompeo şu değerlendirmede bulundu:
"Biz, yerden fırlatılan 500-5 bin 500 kilometre menzilli füzeleri Orta Menzilli Nükleer Kuvvetler Anlaşması ile sınırlandırılırken Halk Kurtuluş Ordusu, Çin kıyılarına binden fazla bölgesel menzilli balistik füze konuşlandırdı. Bu füzelerin çoğu hem nükleer hem de konvansiyonel harp başlığı taşıyacak çift kabiliyetli silahlardır. Bunlar, ABD'nin Doğu Asya'daki güçlerini hedef alma ve ABD müttefiklerini rahatsız edip korkutma amacıyla yapılıyor."
Çin'in 2020'de 220'den fazla balistik füze denediğini ileri süren Pompeo, "Pekin'in nükleer kapasitesi, silah modernizasyon faaliyetleri ile birlikte ele alındığında, daha saldırgan, nükleer güç olmayan komşularına karşı bile daha tehditkar hale geliyor ve Çin'in 'nükleere ilk sarılan güç olmama' politikasının altını oyacak durum ortaya çıkıyor." mesajı verdi.
Çin'e daha önce de nükleer faaliyetleri kapsamında şeffaf olma ve yeni bir silahlanma kontrol anlaşması için Rusya ve ABD tarafından yürütülen çalışmalara katılması çağrısında bulunduklarını anımsatan Pompeo, ABD'nin dostlarının da bu mücadeleye destek vermesi gerektiğini vurgularken nükleer silahlanmayı önleme çabalarına büyük destek veren birçok ülkenin bu konuda sessiz kalmasından yakındı.